Arjantin’de ilk kez bir kadın, seçilerek cumhurbaşkanı oluyor. Arjantin’de daha önce de 1970’li yıllarda Cumhurbaşkanı Juan Peron’un başkan yardımcısı olan eşi Isabel Peron, kocasının ölümünden sonra iki yıl kadar cumhurbaşkanlığı yapmıştı.
Pazar günkü seçimi ezici bir üstünlükle kazanan Senatör Cristina Fernandez de Kirchner, devlet başkanlığı görevini Aralık ayında şu anda Cumhurbaşkanı olan eşi Nestor Kirchner’den devralacak. Bayan Kirchner, Amerika’da kimilerince Demokrat Partili başkan adayı Senatör Hillary Clinton’la karşılaştırılıyor.
Bundan 50 yıl önce Arjantin, Latin Amerika’nın en ünlü ya da en kötü üne sahip kadın siyasetçisini çıkardı. İki kez devlet başkanlığı yapan Juan Peron’un eşi Eva Peron. Bugünse 54 yaşındaki Cristina Fernandez, Evita adıyla tanınan Eva Peron’un hayal edemeyeceği bir şeyi başardı.
"Kadın devlet başkanı fikrine artın alışın. Lider olarak erkeklere alışkın olduğunuzu biliyorum, ama şimdi kadın liderlere de alışmanız gerecek!"
Bir çok Arjantinli özellikle de kadınlar, seçim sonuçlarından çok memnun. Buenos Airesli Garson Gabriela Villa da bunlardan biri.
"Bu Arjantin için büyük bir fırsat çünkü bugüne kadar bizi yöneten erkekler iyi işler yapmadı."
Bazılarıysa ‘bekle ve gör’ taktiği uyguluyor. Birçok Arjantinli Fernandez’in seçim kampanyasında neler yapacağından söz etmemiş olduğuna, sadece refah seviyesini yükseltmek ve sosyal adalet için çalışmakla ilgili genel açıklamalar yaptığına dikkat çekiyor.
İlkokul öğretmeni Karina Pugliese de bekle gör diyenlerden:
"Herşey görevi devraldıktan sonra yapacaklarına bağlı..."
Muhasebeci Marcelo Mora iyi iş yaptığı sürece kadın devlet başkanı fikriyle problemi olmadığını söylüyor.
"Eğer görevini yapabilecekse cinsiyetin bir önemi yok. Becerebildiği sürece liderlik yapabilir."
Erkeklerin siyaset ve ticaretin neredeyse hemen her aşamasını kontrol ettiği bir ülkede, Fernandez’in başkan seçilmesi, iyisiyle kötüsüyle tarihi bir olay. Bazıları Fernandez’in başkan olmasında 2001 yılında yaşanan mali krizin rol oynadığını söylüyor. Buenos Airesli turist rehberi Claudia Solana mali krizin Nestor Kirchner’in başa gelmesinde etkili olduğunu ve Arjantinliler ekonomik krizi atlatmaya çalışırken sosyal değişimlere de yol açtığını belirtiyor.
"Kriz nedeniyle erkekler eşlerinin dışarıya çalışmasını kabul etmek zorunda kaldı ve kadınlar şirketlerde hükümetlerde ve siyasette görev almaya başladı. Sonuç olarak kadınlar üst düzey görevlerde erkekler tarafından daha fazla kabul edilir hale geldi."
Cristina Fernandez Arjantin’in Peronist Partisinden geliyor. Eva Peron gibi, ünlü modacıların tasarladığı elbiselere merakı büyük ve imajına da çok dikkat ediyor. Peron’dan farklı olarak Fernandez orta sınıf bir aileden geliyor. Abartılı bir karizmadan çok pragmatik söylemleri tercih ediyor ve yoksulların kahramanı olarak da tanınmıyor.
Bazıları Fernandez’in en büyük siyasi serveti olan eşi cumhurbaşkanı Kirchner’in aynı zamanda kendisinin en büyük sorumluluğu olduğunu söylüyor. Böyle düşünenler arasında siyasi danışman Sergio Berensztein da var.
"Eşinin görev süresi boyunca ekonomik büyüme ve yüksek iş imkanı gibi bir dönemde göreve geliyor. Aynı zamanda en büyük sorun yine eşinin yaptığı ya da yapamadığı işler olarak karşısına çıkacak, örneğin enflasyonu kontrol edememek, rüşvetle mücadele, enerji kaynaklarını arttırmak, suçlarla mücadele gibi."
Fernandez Latin Amerika’nın sayılı kadın liderlerinden biri olarak Şilili Michelle Bachalet’in yanında yer alacak. Amerika’da başa gelmesi muhtemel bir kadın lider de Hillary Clinton. Arjantin’in yeni cumhurbaşkanı gibi Hillary Clinton da halen senatör ve eski bir first lady. Ancak Christina Fernandez eşinin ardından göreve gelirken Clinton, muhalefetteki Demokrat Parti’den aday olmak için yarışıyor. Bazı gözlemciler Hillary Clinton seçildiği takdirde iki kadın arasında olası bir ittifaktan sözediyor. Ancak Arjantinli siyasi uzman Rosendo Fraga bundan emin değil:
"Aralarında büyük bir arkadaşlık olur mu bilemem. Ancak inanıyorum ki Cristina, Hillary tarafından idare edilecek bir Amerikan hükümetini daha dostça ikili ilişkilerin olacağı bir fırsat sayıyor."
Başkan Kirchner uluslararası politikada geri planda kalmayı tercih ederken, Fernandez şimdiden seyahat etmek ve yabancı liderlerle biraraya gelmek isteğini ortaya koydu. Fernandez en büyük dış politika hedeflerinden birinin Arjantin’e daha fazla uluslararası yatırım çekmek olduğunu söylüyor.