Erişilebilirlik

Piyasaların Gözü ABD Merkez Bankası'nda


Piyasalar, Amerikan Merkez Bankası’nın Salı günü yapacağı toplantıdan çıkacak faiz kararına göre yön belirleyecek. FED’in faizi indireceği, Japon Merkez Bankası’nın ise faiz artırımına gitmeyeceği beklentileri, Türkiye’ye sıcak para girişinin önümüzdeki dönemde de devam edeceği şeklinde yorumlanıyor.

İstihdam başta olmak üzere ABD ekonomisinde kötüleşen göstergeler ve durgunluk beklentisi küresel finans piyaslarında kırılganlık yaratmaya devam ediyor. Küresel ekonominin gidişatının bir anlamda ‘yol haritası’ Salı günü yapılacak Amerikan Merkez Bankası yani kısa adıyla FED’in toplantısına bağlı. Bir başka deyişle FED’in alacağı faiz kararına göre küresel ölçekte piyaslar yön belirleyecek.

FED geçen hafta da 0.25 puanlık faiz indirimi yapmış; ancak bunun etkisi piyasalar üzerinde sınırlı kalmıştı. Uzmanlar, FED’in Salı günü de yine 0.25 puanlık bir indirim yapmasını öngörüyorlar. Bu indirim piyasaların beklentisini tam olarak karşılamasa da FED toplantısından sözkonusu kararın çıkması durumunda ise Türkiye’ye sıcak para girişinin önümüzdeki dönemde de devam edeceği tahmininde bulunuluyor. Ayrıca bu beklentilerle, dünyada en yüksek reel faiz veren ülke olarak gösterilen Türkiye'ye yönelik yabancı ilgisinin önümüzdeki dönemde de süreceği yönündeki görüşler ağırlık kazanıyor.

Bunun yanı sıra faiz indiriminin gerçekleşmesi durumunda 18 Eylül’ün piyasalar için tam bir kırılma noktası olacağı, yılın sonuna kadar sürecek bir yükseliş trendinin başlayabileceğine işaret ediliyor.

FED Başkanı Ben Bernanke'nin krizi faiz indirimiyle çözmek yerine, piyasaların kendi dinamikleriyle bunun çözülmesi yoluna gitmesi olasılığı ise endişe yaratan bir unsur. Zira üst düzey FED yetkililerinin, riske giren ve yanlış kararlar alan yatırımcıları kurtarmanın kendi görevleri olmadığına yönelik ifadeleri basında yer alıyor.

Faizlerin düşmesi durumunda Türkiye için diğer önemli bir gelişme de ticari emlak sektöründe olabilir. Uzmanlara göre ABD'de ikâmet amaçlı kullanılan evlerin finansmanında kullanılan mortgage kredilerinde yaşanan sorunların ardından bu alanda yatırım yapmaktan kaçınan uluslararası yatırımcı şimdi ofis binası, alışveriş merkezi ve oteller gibi ticari emlağa yönelmeye başlamış durumda. Böylesi bir tablo içinde ise ticari emlak sektörüne girmek için yabancı yatırımcıların kapıda beklediği ülkelerden biri de henüz bu alanda çok da fazla dikkat çekmeye başlamamış olan Türkiye.

Finansal analistlere göre özellikle İstanbul, kaliteli ofis binaları, iş merkezleri, otelleri ve alışveriş merkezleri ile emlak yatırımlarını büyümeye yakın piyasalarda çeşitlendirmek isteyen yabancılar için bulunmaz bir fırsat.

FED’in toplantısı öncesinde New York’ta basına konuşan Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Başkanı Kemal Derviş ise olayın biraz da olumsuz tarafına dikkati çekti. Derviş, şu andaki çalkantıların finans piyasalarının içinde kaldığını ve reel ekonomiye büyük ölçüde sirayet etmediğini, ama o tehlikenin her zaman bulunduğunu söyledi. Derviş, o tehlikenin gerçekleşmesi halinde bütün dünyanın ekonomik büyümesinde bir yavaşlama olacağını, bundan Türkiye'nin de etkileneceğini belirtti. Derviş, ayrıca Türkiye'nin tetikte olması gerektiğini ve , özellikle Avrupa ile ABD Merkez Bankalarının hareketlerini yakından takip etmek zorunda olduğunu vurguladı.

XS
SM
MD
LG