Almanya’da geçtiğimiz günlerde aralarında bir Türk’ün de bulunduğu üç kişi bombalı saldırı planladıkları gerekçesiyle tutuklandı. Alman yetkililer bu kişilerin Amerikalıların sıklıkla gittiği alanları hedef aldıklarını doğruladı.
Başarısız eylem planının hedeflerinden ikisi Ramstein’deki Amerikan üssü ve Frankfurt Uluslararası Havaalanıydı. Yetkililer, Almanya’nın da İngiltere gibi, kendi içinde yetişen teröristlerin hedefi haline gelmesinden kaygılanıyor. Alman Süddeutsche Zeitung gazetesinin Amerika temsilcisi Christian Wernicke, uluslararası terör konusunda kaygılanan Almanların sayısındaki artışa dikkat çeken Alman Marshall Fonu araştırmasına dikkat çekiyor:
"Almanlar yavaş yavaş, ‘Irak’tan uzak durmanın tehlikeyi artık uzaklaştırmadığını’ düşünmeye başladı. Uluslararası terör tehditleri ve köktendinci İslam hakkındaki kaygılar artıyor."
Yakalanan terör zanlılarından iki Alman’ın sonradan Müslüman olduğu biliniyor. Zanlılardan Fritz Gelowicz, El Kaide’yle ilişkili İslami Cihad İttifakı adlı örgütün kampında eğitim görmüş. Kırgız gazeteci Alişer Hamidov, Washington’daki Johns Hopkins Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Yüksek Okulunda doktora yapıyor. Hamidov 2004 yılından bu yana İslami Cihad İttifakı üzerinde çalışıyor:
"Bu örgütün Özbekistan kökenli olduğunu biliyoruz. Bazı uzmanlar örgütün daha çok tanınan Özbekistan İslami Hareketi’nden koptuğunu söylüyor. Grup aynı zamanda, Afganistan ve diğer ülkelerde faaliyet gösteren cihad yanlısı örgütlerle ilişki içinde. Afganistan ve Pakistan arasındaki sınırlar son derece gevşek olduğu için, birçok kişi sınırlardan kolayca karşı tarafa sızabiliyor."
Christian Wernicke, geçen haftaki tutuklama olaylarından sonra gözlerin Almanya’daki camilere çevrildiğini de belirtiyor. Bu da Almanya’daki Türk toplumunu büyük ölçüde etkiliyor. Berlin Radyosu editörü ve Amerika’nın Sesi Türkçe Bölümü muhabiri Cem Dalaman, Almanya’daki 3 milyon Türk’ten 900 bininin Alman vatandaşı olduğunu hatırlatıyor:
"Almanya’daki Türkler dini anlamda ılımlı ve çalışkan bir toplum sayılıyor. Ancak son yıllarda aşırı eğilimler güçlenmeye başladı. Gözler ikinci kez Almanya’daki Türklere çevrildi. Önceki yaz da polis bir müzik konseri sırasında bombalı eylem planlamakla suçlanan Türkleri tutuklamıştı. Geçen hafta tutuklanan Adem Yılmaz, sonradan Müslüman olan iki Alman’la birlikte yakalandı. Yılmaz Türkiye doğumlu, ama Almanya’da ailesiyle yaşamış. Herkes şok içinde. Türk toplumu, böyle bir şey beklemiyordu. Hem Türkler, hem de Almanya’daki Türk toplumu liderleri, Adem Yılmaz’a karşı mesafeli davrandı ve bu tarz terör eylemlerini kınadıklarını açıkladı."
Cem Dalaman bununla birlikte Alman toplumunun, düşmanla içiçe yaşadığı kaygısına kapıldığını, bunu da büyük bir tehdit olarak gördüğünü söylüyor:
"11 Eylül saldırılarından sonra Hamburg’daki terör hücresinin keşfedilmesi, ardından da özellikle geçen haftaki terör operasyonu, Almanya’daki Türk ve Müslüman azınlığı radikalleştirmeye çalışan bir hareketin ülkeyi etkisi altına almaya çalıştığı kaygısı yarattı. Amerika’nın aksine Almanya kendisini hiçbir zaman göçmen ülkesi, azınlık ve kültürlerin kaynaştığı bir yer olarak görmedi. Almanlar bu tarz tartışmalarla daha yeni karşılaşıyor."
Her ne kadar İngiltere’deki Pakistanlılar ve Fransa’daki Arap azınlıklarla paralellikler kurulsa da, Christian Wernicke’ye göre geçen haftaki operasyonda ele geçirilen zanlılardan birinin adının ‘Fritz’ olması Alman toplumu için son derece sarsıcı oldu. Gazeteciye göre son olaylar, Almanya’nın dünyadaki gelişmelerden kendisini tecrit edemediğini gösteriyor.
Başarısız eylem planının hedeflerinden ikisi Ramstein’deki Amerikan üssü ve Frankfurt Uluslararası Havaalanıydı. Yetkililer, Almanya’nın da İngiltere gibi, kendi içinde yetişen teröristlerin hedefi haline gelmesinden kaygılanıyor. Alman Süddeutsche Zeitung gazetesinin Amerika temsilcisi Christian Wernicke, uluslararası terör konusunda kaygılanan Almanların sayısındaki artışa dikkat çeken Alman Marshall Fonu araştırmasına dikkat çekiyor:
"Almanlar yavaş yavaş, ‘Irak’tan uzak durmanın tehlikeyi artık uzaklaştırmadığını’ düşünmeye başladı. Uluslararası terör tehditleri ve köktendinci İslam hakkındaki kaygılar artıyor."
Yakalanan terör zanlılarından iki Alman’ın sonradan Müslüman olduğu biliniyor. Zanlılardan Fritz Gelowicz, El Kaide’yle ilişkili İslami Cihad İttifakı adlı örgütün kampında eğitim görmüş. Kırgız gazeteci Alişer Hamidov, Washington’daki Johns Hopkins Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Yüksek Okulunda doktora yapıyor. Hamidov 2004 yılından bu yana İslami Cihad İttifakı üzerinde çalışıyor:
"Bu örgütün Özbekistan kökenli olduğunu biliyoruz. Bazı uzmanlar örgütün daha çok tanınan Özbekistan İslami Hareketi’nden koptuğunu söylüyor. Grup aynı zamanda, Afganistan ve diğer ülkelerde faaliyet gösteren cihad yanlısı örgütlerle ilişki içinde. Afganistan ve Pakistan arasındaki sınırlar son derece gevşek olduğu için, birçok kişi sınırlardan kolayca karşı tarafa sızabiliyor."
Christian Wernicke, geçen haftaki tutuklama olaylarından sonra gözlerin Almanya’daki camilere çevrildiğini de belirtiyor. Bu da Almanya’daki Türk toplumunu büyük ölçüde etkiliyor. Berlin Radyosu editörü ve Amerika’nın Sesi Türkçe Bölümü muhabiri Cem Dalaman, Almanya’daki 3 milyon Türk’ten 900 bininin Alman vatandaşı olduğunu hatırlatıyor:
"Almanya’daki Türkler dini anlamda ılımlı ve çalışkan bir toplum sayılıyor. Ancak son yıllarda aşırı eğilimler güçlenmeye başladı. Gözler ikinci kez Almanya’daki Türklere çevrildi. Önceki yaz da polis bir müzik konseri sırasında bombalı eylem planlamakla suçlanan Türkleri tutuklamıştı. Geçen hafta tutuklanan Adem Yılmaz, sonradan Müslüman olan iki Alman’la birlikte yakalandı. Yılmaz Türkiye doğumlu, ama Almanya’da ailesiyle yaşamış. Herkes şok içinde. Türk toplumu, böyle bir şey beklemiyordu. Hem Türkler, hem de Almanya’daki Türk toplumu liderleri, Adem Yılmaz’a karşı mesafeli davrandı ve bu tarz terör eylemlerini kınadıklarını açıkladı."
Cem Dalaman bununla birlikte Alman toplumunun, düşmanla içiçe yaşadığı kaygısına kapıldığını, bunu da büyük bir tehdit olarak gördüğünü söylüyor:
"11 Eylül saldırılarından sonra Hamburg’daki terör hücresinin keşfedilmesi, ardından da özellikle geçen haftaki terör operasyonu, Almanya’daki Türk ve Müslüman azınlığı radikalleştirmeye çalışan bir hareketin ülkeyi etkisi altına almaya çalıştığı kaygısı yarattı. Amerika’nın aksine Almanya kendisini hiçbir zaman göçmen ülkesi, azınlık ve kültürlerin kaynaştığı bir yer olarak görmedi. Almanlar bu tarz tartışmalarla daha yeni karşılaşıyor."
Her ne kadar İngiltere’deki Pakistanlılar ve Fransa’daki Arap azınlıklarla paralellikler kurulsa da, Christian Wernicke’ye göre geçen haftaki operasyonda ele geçirilen zanlılardan birinin adının ‘Fritz’ olması Alman toplumu için son derece sarsıcı oldu. Gazeteciye göre son olaylar, Almanya’nın dünyadaki gelişmelerden kendisini tecrit edemediğini gösteriyor.
