Erişilebilirlik

7 Eylül Amerikan Basınından Özetler


Christian Science Monitor Amerika’nın Irak’tan çekilmesiyle ilgili tartışmalarda İran faktörünün de göz önünde bulundurulması gerektiğini savunuyor. Gazete, İran’ın nükleer ve bölgesel bir güç olmayı hedeflediğini vurguluyor:

“Kongre, Amerika’nın Irak’taki seçeneklerini değerlendirirken, İran faktörünü görmezden gelemez. Amerikan askerlerinin Irak’tan çekilmesi bile kararlaştırılacak olsa, İran’ın çekilme sürecinde sorun çıkartmamasını sağlamak gerekecek. Bu Fars bulmacasını çözmek için Kongre ile Başkan Bush’un birlikte çalışması gerekiyor.”

Washington Post yazarı Charles Krauthammer, Irak’ın hızla parçalandığını yazıyor. Anbar bölgesindeki Sünni aşiretlerin Amerika’yla işbirliği yapmasının aslında Şiilere karşı bir güç dengesi oluşturacağını kaydeden Krauthammer, İngilizlerin Basra’nın denetimini Şiilere bıraktığını Kürtlerin de zaten fiili olarak bağımsız olduğunu vurguluyor:

“Parçalanma sürdükçe, merkezi hükümet de giderek zayıflıyor. Hükümetin gücü, Şiilerle Sünnilerin dördüncü bir bölge oluşturduğu Bağdat’tan dışarı çıkamıyor. Ancak yine de bir merkezi hükümet gerekiyor. Çünkü Irak’ın hukuken de parçalanması, Türkiye, İran, Suudi Arabistan ve Suriye gibi komşu ülkelerin müdahalesine davetiye çıkaracaktır. Bugün sınırlar, aşiretler ve mezhepler tarafından yeniden çiziliyor ve bu düzenleme muhtemelen daha kalıcı olacaktır.”

Boston Globe Sudan’ın Darfur bölgesindeki soykırımın beş yıldır sürdüğünü hatırlatıyor Gazete, bölgeye Birleşmiş Milletler barış gücü gönderilmesi konusunda bir uzlaşmaya varılmış olmasına rağmen, Sudan hükümetinin yeni engeller çıkartmasının beklendiğini de kaydediyor:

“Darfur’a yönelik insani müdahalenin en önemli özelliği, bu konuda hükümetlerden çok sivil toplum örgütlerinin ve insan hakları savunucularının çaba harcamış olmasıdır. Eğer Birleşmiş Milletler, saldırıların ilk başladığı 2003 yılında harekete geçmiş olsaydı, Barış Gücünün işi şimdikine göre çok daha kolay olacaktı. Bu nedenle Sudan hükümetinin engelleme çabalarına artık daha fazla izin verilmemelidir. Yaşananların da gösterdiği gibi, Sudan hükümetinin Birleşmiş milletlerin çabalarını engellemesine ne kadar hoşgörü gösterilirse, Darfur’da barışı sağlamak da o kadar zorlaşıyor.”

Los Angeles Times bir B-52 bombardıman uçağına yanlışlıkla nükleer başlıklı füze takılmasını ser biçimde eleştiriyor. Gazete, Amerika’da bile böyle bir olay olurken, nükleer silah sahibi diğer ülkelerde neler yaşanabileceği sorusunu soruyor ve Bush yönetiminden nükleer silahlanma politikasını değiştirmesini istiyor:

“Amerika’nın savunma anlayışının nükleer silahlara dayanması yanlış bir güvenlik duygusu yaratıyor. Nükleer silahlar teröristlere veya haydut devletlere karşı bir işe yaramadığına göre, niçin hala 10 bin tane nükleer silahımız var? Yönetimin bu kadar çok nükleer silah stoklama konusundaki ısrarı sadece İran ve Kuzey Kore gibi ülkelerin, rejim değişikliğini önleme bahanesiyle benzer bir yola girmesine yarıyor. Nükleer felaket tehdidi ancak Amerika’nın küresel nükleer silah stoklarının azaltılması konusunda çok uluslu yeni bir girişim başlatmasıyla ortadan kaldırılabilir.”

XS
SM
MD
LG