Göçmen Araştırmaları Merkezi’ne göre önümüzdeki 50 yıl içinde Amerika’nın nüfusu yüzde 50’den fazla artacak. Bu nüfus artışında göçmenler, yüzde 60 paya sahip olacak.
Araştırmaya göre Amerika’nın nüfusuna, her yıl 1 milyon 200 bin göçmen katılıyor. Bunlara ülkeye kaçak girenler de dahil. Göçmenlerin çoğu, Latin Amerika ülkelerinden geliyor. 301 milyon olan mevcut nüfusun 2060 yılında 468 milyona ulaşması bekleniyor. Bu durum, ülkedeki işgücü, emekli nüfus, kentleşme ve çevre üzerinde ciddi etkilere yolaçacak. Araştırmayı kaleme alan Steven Camarota durumu şöyle yorumluyor:
“Amerika’da nüfusun önümüzdeki 53 yılda 167 milyon artması, nüfusa İngiltere, Fransa ve İspanya’nın hep birlikte katılmasına eşit. Bunun 105 milyonunun göçmen olduğu düşünülürse, bu da New York’un nüfusunun 13 katı anlamına geliyor.”
Camarota araştırmasını yaparken, göçmen sayısındaki artış oranının değişmesini hesaba katmamış:
“Amerika’da göçmen nüfus son 50 yıldır artıyor. Bu oran devam ederse, önümüzdeki 50 yılda 105 milyon yeni göçmen, nüfusa katılacak demektir. Bu 105 milyon göçmenin çoğunun, ülkeye yasal yoldan giriş yaptığını varsayıyoruz.”
Nüfus konferansına katılanlar, milyonlarca yeni göçmenin yaşam standardı üzerinde olumsuz etki yapacağı görüşüne katılmıyor. American Enterprise Enstitütüsü’nden Ben Wattenberg anlatıyor:
“Amerika’da daima göçmen karşıtlığı yaşandı. Yüz yıl önce Yahudiler için ‘Pis ve cahildirler, İngilizce’yi doğru düzgün konuşamazlar,’ denirdi. Şimdi onların çocukları ve torunları, Nobel ödülleri kazanıyor, küresel kültürü şekillendiriyor. Hangi göçmen grubunun kökenine inerseniz inin, hepsi ayrımcılığa maruz kalmıştır.”
Steven Camarota, Amerika’da nüfus artışının yaşam kalitesini düşürebileceğini, ama aksinin de olabileceğini söylüyor. Camarota’ya göre nüfus artışı iş olanaklarını arttırabilir. Bundan dolayı da uzman, devletin göçmenlik ve nüfus artışı konusunda daha net bir politika hazırlaması gerektiğini vurguluyor.
Araştırmaya göre Amerika’nın nüfusuna, her yıl 1 milyon 200 bin göçmen katılıyor. Bunlara ülkeye kaçak girenler de dahil. Göçmenlerin çoğu, Latin Amerika ülkelerinden geliyor. 301 milyon olan mevcut nüfusun 2060 yılında 468 milyona ulaşması bekleniyor. Bu durum, ülkedeki işgücü, emekli nüfus, kentleşme ve çevre üzerinde ciddi etkilere yolaçacak. Araştırmayı kaleme alan Steven Camarota durumu şöyle yorumluyor:
“Amerika’da nüfusun önümüzdeki 53 yılda 167 milyon artması, nüfusa İngiltere, Fransa ve İspanya’nın hep birlikte katılmasına eşit. Bunun 105 milyonunun göçmen olduğu düşünülürse, bu da New York’un nüfusunun 13 katı anlamına geliyor.”
Camarota araştırmasını yaparken, göçmen sayısındaki artış oranının değişmesini hesaba katmamış:
“Amerika’da göçmen nüfus son 50 yıldır artıyor. Bu oran devam ederse, önümüzdeki 50 yılda 105 milyon yeni göçmen, nüfusa katılacak demektir. Bu 105 milyon göçmenin çoğunun, ülkeye yasal yoldan giriş yaptığını varsayıyoruz.”
Nüfus konferansına katılanlar, milyonlarca yeni göçmenin yaşam standardı üzerinde olumsuz etki yapacağı görüşüne katılmıyor. American Enterprise Enstitütüsü’nden Ben Wattenberg anlatıyor:
“Amerika’da daima göçmen karşıtlığı yaşandı. Yüz yıl önce Yahudiler için ‘Pis ve cahildirler, İngilizce’yi doğru düzgün konuşamazlar,’ denirdi. Şimdi onların çocukları ve torunları, Nobel ödülleri kazanıyor, küresel kültürü şekillendiriyor. Hangi göçmen grubunun kökenine inerseniz inin, hepsi ayrımcılığa maruz kalmıştır.”
Steven Camarota, Amerika’da nüfus artışının yaşam kalitesini düşürebileceğini, ama aksinin de olabileceğini söylüyor. Camarota’ya göre nüfus artışı iş olanaklarını arttırabilir. Bundan dolayı da uzman, devletin göçmenlik ve nüfus artışı konusunda daha net bir politika hazırlaması gerektiğini vurguluyor.