Erişilebilirlik

Almanya'da Türkler Merkel'e Isınıyor mu?


Alman başbakanı Angela Merkel’in Çin’e resmi ziyareti sürüyor. Başbakan sıfatıyla Çin'e ikinci kez giden Merkel, Pekin hükümetine, iklim değişikliğiyle mücadelede daha faal olması çağrısında bulundu. Merkel’e, ülkesi Almanya’da ise destek, rekor düzeye ulaştı. Üçüncü yasama dönemine giren Federal hükümetin liderine Alman kamuoyunda destek verenlerin oranı yüzde 75.

Şu günlerde Almanya’da Merkel’in Çin ziyareti ana konulardan biri. Köşe yazarları Merkel’le Çin arasında bir bağlantı kuruyor ve ikisini dünyanın yükselen değerleri olarak yorumluyor. Angela Merkel’in başarısı herşeyden önce büyük koalisyondaki ortağı Sosyal Demokrat SPD’nin başarısızlığı ile bağlantılı.

Merkel’in başını çektiği Birlik Partileri, Almanya’daki her türlü olumlu gelişmeyi kendi başarıları olarak paketleyip, topluma takdim ederken, kendilerini pazarlamakta zorluk çeken Sosyal Demokratlar ise zayıf ve renksiz liderleri Kurt Beck yüzünden de destek yitiriyorlar. Ama Merkel’in yükselen yıldızı sadece bununla sınırlı değil, Almanya özellikle ekonomik alanda yürütülen çalışmaların meyvelerini almaya başladı. Ülkede 17 yıl sonra ilk kez bütçe fazlasına ulaşıldı. Federal İstatistik Ofisi’nin açıklamasına göre bütçe, dış ticaretteki olumlu bilançonun da katkısıyla bu yılın ilk 6 ayında 1 milyar Euro’nun üzerinde fazla verdi. Ekonomideki yükselişe paralel işsizlik sayısı iki yıl öncesine kıyasla neredeyse 1 buçuk milyonluk bir azalma yaşadı, şu andaki hükümet 2005 sonbaharında idareye geldiğinde Almanya’da 5 milyonun üzerinde insan işsizdi, bu rekor düzeyde işsiz sayısından en çok etkilenenler de Türklerdi. Türkler arasındaki işsizlik oranı o zamanlar yüzde 40’lardaydı, şimdilerde ise bu bile yüzde 20’lere indi.

Öte yandan, Alman başbakanı dış politikada belki de şu anda dünya çapında en etkili isim. Sadece şu son altı ayda Merkel’in damgasını vurduğu olayları hatırlayalım, Rusya ile Avrupa Birliği arasında yaşanan enerji krizinde Rusya Başkani Putin’e çektiği rest, AB zirvesinde Polonya’yı ikna ederek Avrupa Birliği Anayasa projesinin yerine geçecek bir sözleşme metni üzerinde uzlaşma sağlaması, zenginler kulübü G-8 zirvesinde küresel ısınmayı ana madde haline getirmesi, şimdi de Çin’de insan hakları ve çevre gibi hassas konuları gündeme getirmesi. Bütün bunlar Merkel’in dış politikadaki çarpıcı başarılarından sadece birkaçı. İkinci Dünya Savaşı sonrasında çok uzun yıllar Almanya dış politikada pasif bir rol aldı, o zamanki koşullar gereği figüranı oynadı, Alman kamuoyu Merkel’in bu masaya yumruk vuran, aktif ve bazen saldırgan politikalarını şimdi hayranlıkla izliyor ve değerlendiriyor. Almanyalı Türkler de, Türkiye’nin AB üyeliği konusundaki karşı tavrına rağmen Merkel’e yavaş yavaş ısınmaya başlıyorlar.

Yapılan kamuoyu araştırmalarında, ‘doğrudan başbakan seçilecek olsa kime oy verirdiniz?’ sorusuna Merkel yanıtı verenlerin oranı yüzde 75. Bunlar arasında Sosyal Demokrat SPD’den ve Yeşil Partili olanların oranı da oldukça yüksek. Özellikle SPD’liler 2009 genel seçimlerine kadar Merkel’le nasıl başa çıkacaklarını kara kara düşünüyorlar.

XS
SM
MD
LG