Almanya Cumhurbaşkanı Horst Köhler, Türk derneklerinin ayrımcılık içerdiği gerekçesiyle ağır şekilde eleştirdiği göç yasasındaki değişikliği öngören yasayı onayladı. Bunun üzerine Almanya Türk Toplumu Başkanı Kenan Kolat, Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak yasanın yürürlüğe girmesini engellemeye çalışacaklarını açıkladı.
Almanya’da hükümetin Göç Yasası’nda yaptığı değişiklikler, iktidardaki Birlik Partileri ve Sosyal Demokrat Parti SPD milletvekillerinin oylarıyla kabul edildikten sonra, son olarak da Cumhurbaşkanı Horst Köhler tarafından imzalanarak resmileşti. Başta Türkler olmak üzere göçmen kuruluşları yabancılara yönelik ayrımcılık içerdiği gerekçesi yasanın Cumhurbaşkanı tarafından geri çevrilmesi çağrısı yapmışlar, hatta protesto amacıyla Federal Hükümet’in oluşturduğu ve Temmuz ayında gerçekleşen Uyum Zirvesi’ne katılmamışlardı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de yasanın yeniden gözden geçirilmesi ricasıyla Almanya Cumhurbaşkanı Köhler'e bir mektup göndermişti. Ancak tüm bu girişimler karşılıksız kaldı ve Köhler imzayı attı.
Yeni yasa paketi özellikle Türkleri yakından ilgilendiren aile birleşimini zorlaştırıyor ve aile birleşimi kapsamında Almanya'ya geleceklerin, önceden Almanca öğrenmelerini öngörüyor. Bu uygulamaya ABD, Japonya ve diğer bazı Uzak Doğu ülkelerinin vatandaşları tabi tutulmuyor.
İçişleri Bakanı Wolfgang Schäuble, Almanya’da yaşayan Türklerin yarısının Türkiye’de evlenerek eşlerini buraya getirdiğini, bununsa uyum süreci açısından pek de iyi olmadığını savunmuş, bunun için Türkiye’deki eşlerin önce Almanca öğrenip sonra gelmeleri koşulunu yasaya almıştı. Yasa ayrıca Alman vatandaşlığına geçecek genç göçmenler için geçimlerini temin edecek düzenli bir gelire sahip olmaları zorunluluğunu getiriyor. Yasanın yürülüğe girmesinden sonra Türk örgütleri yasaya karşı Federal Anayasa Mahkemesi’nde dava açmayı planlıyor. Yasanın Alman Anayasası’ndaki eşitlik ilkesine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 12. maddesine aykırı olduğunu söyleyen Almanya Türk Toplumu başkanı Kenan Kolat, mücadelenin çeşitli girişimlerle süreceğini belirtiyor.
Bu arada medyada çıkan yorumlarda, Köhler’in yasayı imzalamasının açıklanmasının, Almanya’nın doğusunda aşırı sağcı ve ırkçı saldırıların gündeme geldiği bir günde yapılması talihsizlik ve yanlış bir tavır olarak yorumlanıyor.
Almanya’da hükümetin Göç Yasası’nda yaptığı değişiklikler, iktidardaki Birlik Partileri ve Sosyal Demokrat Parti SPD milletvekillerinin oylarıyla kabul edildikten sonra, son olarak da Cumhurbaşkanı Horst Köhler tarafından imzalanarak resmileşti. Başta Türkler olmak üzere göçmen kuruluşları yabancılara yönelik ayrımcılık içerdiği gerekçesi yasanın Cumhurbaşkanı tarafından geri çevrilmesi çağrısı yapmışlar, hatta protesto amacıyla Federal Hükümet’in oluşturduğu ve Temmuz ayında gerçekleşen Uyum Zirvesi’ne katılmamışlardı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de yasanın yeniden gözden geçirilmesi ricasıyla Almanya Cumhurbaşkanı Köhler'e bir mektup göndermişti. Ancak tüm bu girişimler karşılıksız kaldı ve Köhler imzayı attı.
Yeni yasa paketi özellikle Türkleri yakından ilgilendiren aile birleşimini zorlaştırıyor ve aile birleşimi kapsamında Almanya'ya geleceklerin, önceden Almanca öğrenmelerini öngörüyor. Bu uygulamaya ABD, Japonya ve diğer bazı Uzak Doğu ülkelerinin vatandaşları tabi tutulmuyor.
İçişleri Bakanı Wolfgang Schäuble, Almanya’da yaşayan Türklerin yarısının Türkiye’de evlenerek eşlerini buraya getirdiğini, bununsa uyum süreci açısından pek de iyi olmadığını savunmuş, bunun için Türkiye’deki eşlerin önce Almanca öğrenip sonra gelmeleri koşulunu yasaya almıştı. Yasa ayrıca Alman vatandaşlığına geçecek genç göçmenler için geçimlerini temin edecek düzenli bir gelire sahip olmaları zorunluluğunu getiriyor. Yasanın yürülüğe girmesinden sonra Türk örgütleri yasaya karşı Federal Anayasa Mahkemesi’nde dava açmayı planlıyor. Yasanın Alman Anayasası’ndaki eşitlik ilkesine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 12. maddesine aykırı olduğunu söyleyen Almanya Türk Toplumu başkanı Kenan Kolat, mücadelenin çeşitli girişimlerle süreceğini belirtiyor.
Bu arada medyada çıkan yorumlarda, Köhler’in yasayı imzalamasının açıklanmasının, Almanya’nın doğusunda aşırı sağcı ve ırkçı saldırıların gündeme geldiği bir günde yapılması talihsizlik ve yanlış bir tavır olarak yorumlanıyor.