Başkan Bush, “Amerika ve Müslüman ülkelerin halkları arasında anlayış ve işbirliği geliştirmek istediklerini” söyledi. Bush bu açıklamasını geçenlerde Washington’daki İslam Merkezi’nde, merkezin kuruluşunun 50’inci yıldönümünde yaptı.
Başkan Bush konuşmasında yeni planına yer verdi:
"İslam Konferansı Örgütü’ne özel temsilci atayacağım. İlk kez bir Amerikan başkanı, İKÖ’ye temsilci gönderiyor. Özel temsilcimiz, Müslüman devletlerin temsilcilerini dinleyecek, onlardan birşeyler öğrenmeye çalışacak, Amerika’nın görüş ve değerlerini onlarla paylaşacak."
Başkan Bush, iyi niyetli insanların, dini istismar ve güç aracı olarak kullanan aşırı görüşlülere karşı birleşmeleri gerektiğini söyledi:
"Kendi kendilerini lider olarak atayan bu kişiler, bütün Müslümanlar adına konuştuklarını düşünüyor. Oysa ki öyle değiller. Kendi katı ve nefret dolu ideolojilerine inanmayan Müslümanlara ‘kafir’ deyip, bu insanları ‘gerçek’ diye tanımladıkları İslam inancına ihanet etmekle suçluyorlar. Müslümanları bölmek için İslamca kutsal sayılan ibadet yerlerine saldırıyor ve aynı dinden insanları birbirine düşürüyorlar. Sonuçta işledikleri terör eylemlerinin kurbanı yine büyük çoğunlukla Müslümanlar oluyor."
Washington’daki İslam Merkezi’nin başkanı, İslam’ın hoşgörü ve hukuka saygı öğrettiğini savundu:
"İslam zaman ve yer gözetmeksizin bizden iyi insan olmamızı ister. İyi insan olmak aynı zamanda bir yandan dini kurallara uyarken, diğer yandan da yaşadığımız ülkenin yasalarına uyup iyi katılımcılar olduğumuzu göstermekten geçer."
Başkan Bush, “ılımlı Müslüman liderlerin, radikallere karşı mücadelede en güçlü ve sözü geçer kişiler” olduğunu belirtiyor:
"Müslüman liderleri camilere sızan radikal dincilere karşı seslerini yükseltmeye, İslam maskesi altında şiddet eylemlerini destekleyen ve finanse eden kurumları kınamaya teşvik etmeliyiz."
Başkan Bush, Amerika’nın, özgürlük ve barış arayışı içindeki diğer Müslümanlara destek olmayı sürdüreceğini açıkladı.