Erişilebilirlik

20 Temmuz Amerikan Basınından Özetler


New York Times muhabiri Sabrina Tavernise, Türkiye’de büyük bir toplumsal ve siyasal dönüşüm yaşandığını belirtiyor ve bu değişimin seçimlere de yansıyacağını vurguluyor. Haberde, bir zamanlar laik seçkinleri ve orduyu destekleyen liberal kesimlerin artık AKP’ye yakın durduğu ileri sürülüyor:

"Laik seçkinlerin oluşturduğu bürokrasi, yargı ve ordu tarafından çözülürken, seçimle işbaşına gelen hükümetler daha çok günlük sorunlarla ilgilendi. Ancak son yıllarda dindar kesimlerin güç ve servet kazanarak ön plana çıkmasıyla birlikte, ülke büyük bir değişim sürecine girdi. Liberal kesimler de, laik partilerin ve ordunun aksine, Türk demokrasisine yönelik asıl tehdidin, köktendincilerden değil, ordunun siyasete müdahalesinden kaynaklandığını düşünüyor. İyi eğitimli liberal kesimlerin tavrındaki bu değişim, laik seçkinlerle dindar politikacılar arasındaki mücadeledeki dengeyi de değiştirebilir."

Christian Science Monitor yazarlarından Scott Peterson da, gizli bir İslamcı ajandaya sahip olmakla suçlanmasına rağmen, AKP’nin ekonomideki başarıları sayesinde büyük bir halk desteğini arkasına aldığını yazıyor. Yorumda, Türk ordusunun gelişmelerden kaygı duymasına rağmen, bir darbe ihtimalinin olmadığı görüşüne de yer veriliyor:

"Laik kesimler AKP’nin Türkiye’yi İslamcı bir yönelime sokacağı korkusunu dile getirse de, AKP’nin başarısı kamuoyunda daha fazla öne çıkıyor. 1997’de, ordu sadece tankları sokağa çıkartarak o dönem işbaşında olan İslamcı hükümetin istifa etmesini sağlamıştı. Ancak uzmanlar artık ordunun müdahalesinin bir sınırı olduğu düşüncesinde. Uzmanlar, laiklik yanlısı yürüyüşlerde “ne şeriat, ne darbe” sloganlarının atıldığını hatırlatıyor ve ordunun da kamuoyunun düşüncesini dikkate aldığını ve yeni bir uzlaşma sağlanmadan bir adım atmadığını belirtiyor."

Washington Times muhabiri Nicholas Birch de 22 Kasım seçimlerinden AKP’nin zaferle çıkacağı tahmininde bulunuyor. Haberde bu başarının AKP’nin ideolojisinden çok, başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın kişisel karizmasından kaynaklandığı görüşüne yer veriliyor:

"AKP’nin rakiplerine karşı en önemli avantajlarından biri de, ülkenin 84 yıllık tarihindeki en büyük ekonomik krizin ardından işbaşına gelerek hızlı bir ekonomik büyümeye imza atması. 2002 ile 2006 yılları arasında kişi başına milli gelir neredeyse iki katına çıktı, yüzde 70’leri bulan enflasyon oranı tek haneli rakamlara düştü. Ancak AKP’nin özellikle cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki tavrı nedeniyle, kafalardaki, soru işaretleri de hala sürüyor. Güneydoğudaki şiddet eylemleri, laik-İslamcı çatışmasının önüne geçmiş olsa da, seçim sonrasında gündeme gelecek olan cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle İslamcılık tartışmasının yeniden öne çıkması bekleniyor."

Washington Post yazarı Ellen Knickmeyer ise 22 Temmuz seçimleri öncesinde, Türkiye’deki en önemli endişe kaynağının ayrılıkçı terör olduğu yorumunda bulunuyor. Yorumda,başbakan Erdoğan’ın oy kaybetme pahasına da olsa, Kuzey Irak’a yönelik bir operasyona sıcak bakmadığı ifade ediliyor:

"Irak’ın en istikrarlı bölgesi olan kuzeyde yeni bir cephe açmak istemeyen Amerikan ordusu, ne PKK’ya karşı harekete geçiyor ne de Türkiye’ye bir operasyon için yeşil ışık yakıyor. Türkiye’deki Kürtler ise, Türk ordusunun Kuzey Irak’a yönelik saldırgan tutumunun PKK’dan kaynaklandığı görüşüne şüpheyle yaklaşıyorlar. Asıl amacın bağımsız bir Kürt devleti kurulmasını önlemek olduğunu düşünüyorlar."

XS
SM
MD
LG