Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD’nin yeni açıklanan bir raporuna göre Almanya’da 2010 yılına kadar çalışanların sayısı, nüfustaki genel gerilemeyle bağlantılı olarak yüzde 6 azalacak. Bu beraberinde yabancı işgücü ihtiyacını da getirecek.
OECD’nin verilerine göre, Almanya 2010lu yıllarda işgücü açığını kapatabilmek için yılda 150 bin yabancı işçiye ihtiyaç duyacak ve iş piyasasını yabancılara açmak zorunda kalacak. OECD'nin raporunda Almanya’nın özellikle uzmanlara büyük ihtiyaç duyacağı belirtiliyor. Vasıflı işgücü açığını kapatabilmesi için OECD, Almanya’yı kapılarını yabancılara daha fazla açması hususunda uyarıyor. İş piyasalarını ürküten ve gündeme damgasını vuran rapor, ülkede ‘yabancı işçi almak mı, Almanları ve işsiz göçmenleri daha iyi eğitmek mi?’ tartışmalarını da başlattı.
Almanya’nın göç ülkesi olmadığını yıllarca savunan Birlik Partileri, bu rapor ve Almanya’daki benzer çalışmaların sonucunda değişen nüfus görünümünü kabul edip, daha fazla göçmenin gelmesi gerektiğini savunmaya başladı. Eskiden yabancıları avukatı sayılan sendikalar ve Sosyal Demokrat Parti ise açığın kapatılması için ülkedeki işsizlerin hedef seçilmesini ve eğitimin yoğunlaştırılmasını talep eder oldu. Almanya’da 30.000 mühendisin işsiz olduğu, buna karşın bilişim alanında 20 bin işyerinin açık bulunduğu tahmin ediliyor. Ülkeye yabancı işçi AB ülkeleri dışında sadece kalifiye işgücü olarak gelebiliyor, bu da ancak kota sistemiyle gerçekleşebiliyor. Aranılan şartlar arasında yılda en az 85 bin Euro gelire sahip olmak ve yeterli Almanca bilmek de yer alıyor. Eğitim Bakanı Schavan yaptığı açıklamada, hükümetin yurtdışından kalifiye işgücü getirme konusundaki şartları mutlaka değiştirerek kolaylaştırılmasını istedi. Schavan, "Ülke olarak yetenekli yabancılara ihtiyaç duyduğumuzu çok açık bir şekilde ortaya koymalıyız" dedi. OECD Raporunu hazırlayan uzmanlar, Almanya'da yaşanılan ekonomik canlanmanın işçi açığı nedeniyle tökezleyebileceğini belirtiyorlar. Nitekim Avrupa Türk İş Adamları Derneği Başkanı Eşref Ünsal vasıflı eleman eksiğinin Almanya’nın en acil meseleleri arasında yer aldığını ancak daha önce yapılan hatalar sonucu kalifiye yabancıları Almanya´ya çekmenin çok zor olduğunu söylüyor.
Peki Almanya’da özellikle uzmanlara ihtiyaç artarken yurtdışından yabancı kalifiye eleman getirilmesi Türkleri etkiler mi? Almanya, Türk mühendisler, bilimadamları ve alanında uzman olanlar için cazip mi? Eşref Ünsal bunun Türkiye’deki kalifiye işgücü için sanıldığı kadar cazip olmadığını; Türkiye’de yetişmiş işgücünün başka ülkelerde daha fazla geliri olduğu düşüncesinde.
Federal Parlamento da bundan kısa bir süre önce Yeni Göç Yasası'nı sertleştirmiş ve ülkeye işçi olarak girişi de zorlaştırmıştı. Ekonomi çevreleri, Federal hükümetin en geç orta vadeli daha fazla vasıflı yabancı ve serbest meslek sahibi göçmeni ülkeye davet etmekten başka alternatifi olmadığına vurgu yapıyorlar ve Almanya’nın küreselleşmenin kurallarını kabul edeceğinden yola çıkıyorlar.
Berlin muhabirimiz Cem Dalaman'ın haberi ve Eşref Ünsal'ın açıklamalarını yukarıdaki Windows Media bağlantısı aracılığıyla dinleyebilirsiniz.
OECD’nin verilerine göre, Almanya 2010lu yıllarda işgücü açığını kapatabilmek için yılda 150 bin yabancı işçiye ihtiyaç duyacak ve iş piyasasını yabancılara açmak zorunda kalacak. OECD'nin raporunda Almanya’nın özellikle uzmanlara büyük ihtiyaç duyacağı belirtiliyor. Vasıflı işgücü açığını kapatabilmesi için OECD, Almanya’yı kapılarını yabancılara daha fazla açması hususunda uyarıyor. İş piyasalarını ürküten ve gündeme damgasını vuran rapor, ülkede ‘yabancı işçi almak mı, Almanları ve işsiz göçmenleri daha iyi eğitmek mi?’ tartışmalarını da başlattı.
Almanya’nın göç ülkesi olmadığını yıllarca savunan Birlik Partileri, bu rapor ve Almanya’daki benzer çalışmaların sonucunda değişen nüfus görünümünü kabul edip, daha fazla göçmenin gelmesi gerektiğini savunmaya başladı. Eskiden yabancıları avukatı sayılan sendikalar ve Sosyal Demokrat Parti ise açığın kapatılması için ülkedeki işsizlerin hedef seçilmesini ve eğitimin yoğunlaştırılmasını talep eder oldu. Almanya’da 30.000 mühendisin işsiz olduğu, buna karşın bilişim alanında 20 bin işyerinin açık bulunduğu tahmin ediliyor. Ülkeye yabancı işçi AB ülkeleri dışında sadece kalifiye işgücü olarak gelebiliyor, bu da ancak kota sistemiyle gerçekleşebiliyor. Aranılan şartlar arasında yılda en az 85 bin Euro gelire sahip olmak ve yeterli Almanca bilmek de yer alıyor. Eğitim Bakanı Schavan yaptığı açıklamada, hükümetin yurtdışından kalifiye işgücü getirme konusundaki şartları mutlaka değiştirerek kolaylaştırılmasını istedi. Schavan, "Ülke olarak yetenekli yabancılara ihtiyaç duyduğumuzu çok açık bir şekilde ortaya koymalıyız" dedi. OECD Raporunu hazırlayan uzmanlar, Almanya'da yaşanılan ekonomik canlanmanın işçi açığı nedeniyle tökezleyebileceğini belirtiyorlar. Nitekim Avrupa Türk İş Adamları Derneği Başkanı Eşref Ünsal vasıflı eleman eksiğinin Almanya’nın en acil meseleleri arasında yer aldığını ancak daha önce yapılan hatalar sonucu kalifiye yabancıları Almanya´ya çekmenin çok zor olduğunu söylüyor.
Peki Almanya’da özellikle uzmanlara ihtiyaç artarken yurtdışından yabancı kalifiye eleman getirilmesi Türkleri etkiler mi? Almanya, Türk mühendisler, bilimadamları ve alanında uzman olanlar için cazip mi? Eşref Ünsal bunun Türkiye’deki kalifiye işgücü için sanıldığı kadar cazip olmadığını; Türkiye’de yetişmiş işgücünün başka ülkelerde daha fazla geliri olduğu düşüncesinde.
Federal Parlamento da bundan kısa bir süre önce Yeni Göç Yasası'nı sertleştirmiş ve ülkeye işçi olarak girişi de zorlaştırmıştı. Ekonomi çevreleri, Federal hükümetin en geç orta vadeli daha fazla vasıflı yabancı ve serbest meslek sahibi göçmeni ülkeye davet etmekten başka alternatifi olmadığına vurgu yapıyorlar ve Almanya’nın küreselleşmenin kurallarını kabul edeceğinden yola çıkıyorlar.
Berlin muhabirimiz Cem Dalaman'ın haberi ve Eşref Ünsal'ın açıklamalarını yukarıdaki Windows Media bağlantısı aracılığıyla dinleyebilirsiniz.