Erişilebilirlik

25 Haziran Amerikan Basınından Özetler


New York Times görevi bırakmaya hazırlanan İngiltere başbakanı Tony Blair’in, Ortadoğu barış temsilciliği için ideal bir isim olduğu görüşünde. Gazete, Blair’in bu görevi üstlenmesi durumunda Amerika’nın yanı sıra Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve Rusya’yı da temsil edeceğini belirtiyor:

“Ortadoğu’da çözümün genel hatları belli olsa da, barış süreci şiddet olaylarının gölgesi altında kaldı ve taraflar giderek daha sert bir tavır takındı. Bunda en büyük sorumluluğu Arafat ve Hamas taşıyor ama İsrail’in kışkırtmalara kapılması, durumu kötüleştiren bir etken oldu. Bush yönetiminin gerekli liderliği yapmaması işleri daha da içinden çıkılmaz hale getirdi. Eğer Blair, bütün bu gerçekleri yakın arkadaşı Bush’a anlatır ve Amerika’nın sürece daha etkin bir müdahalesini sağlayabilirse, hem kendi itibarını hem de barış ihtimalini artırabilir.”

Los Angeles Times, Avrupa Birliği liderlerinin Brüksel’de yaptığı zirveyi değerlendiriyor. Liderlerin Avrupa anayasası projesinin yerine geçecek bir sözleşme metni üzerinde anlaştığını hatırlatan gazete, zirvede Avrupa’nın yaşadığı kimlik krizinin de net bir şekilde ortaya çıktığını ifade ediyor:

“Kimlik sorunu Avrupa genelinde ekonomik çıkarları gölgede bırakacak bir tehdit oluşturuyor. Avrupa dışından gelen göçmenlere sınırlama getirilmesine verilen kamuoyu desteği ve Fransa’da Sakozy’nin elde ettiği seçim başarısı bunun göstergesidir. Ama işin ilginci, bu milliyetçi dalga, sokaktaki Avrupalıların tam tersi bir gidişi desteklediği bir dönemde yaşanıyor. Avrupa Birliği’ni “iyi bir şey” olarak tanımlayan Avrupalıların oranı 1994’ten bu yana en yüksek düzeye çıkarak % 57’ye ulaşmış durumda. Asıl sorun ise, Avrupa Birliği’ni kendi ülkeleri açısından “kötü bir şey” olarak gören azınlığın çıkardığı gürültü.”

Washington Post Amerikan Senatoda kabul edilen Enerji yasasını, enerji kaynaklarını verimli kullanmayı teşvik ettiği için destekliyor, ancak yenilenebilir enerji kaynaklarına gereken önemi göstermediği için eleştiriyor. Gazeteye göre, yasanın en önemli eksiği ise karbon vergisine yer vermemesi:

“Senato, 4 Temmuz tatilinden sonra küresel ısınmayı gündemine aldığında, karbon vergisi de ele alınmalıdır. Kongre, er ya da geç, karbon gazı emisyonuna bir fiyat biçmenin ve bu sorunu piyasa kuralları çerçevesinde çözmenin en doğru yol olduğunu anlayacaktır.”

Christian Science Monitor Çin’in son yıllarda Afrika’yla ekonomik ve siyasi ilişkilerinin giderek arttığına dikkat çekiyor. Çin ile Afrika arasındaki ticaret hacminin geçen yıl 55 milyar dolara ulaştığını vurgulayan gazete devamla şunları yazıyor:

“Petrolün yanı sıra, Çin diğer hammadde ihtiyaçlarını da Afrika’dan karşılıyor. Zambia’da bakır, Kongo’da kobalt çıkartıyor, Kamerun ve Liberya’dan kereste, Gana’dan manganez alıyor. Güney Afrika ise Çin’in en büyük demir cevheri kaynaklarından birisi. Afrikalılar da rüzgarın nereden estiğini iyi biliyor. Namibya’dan Uganda’ya kadar bir çok ülkedeki üniversiteler Çince bölümleri açıyor, Çin dilini ve kültürünü yaymayı amaçlayan Konfiçyus Enstitüleri hızla yayılıyor. Hartum’dan Cape Town’a kadar bütün kıtada okul çocukları Çince merhaba demeyi öğreniyor.”

XS
SM
MD
LG