Christian Science Monitor, Türkiye’nin Kuzey Irak’a yönelik muhtemel bir müdahalesine karşı çıkıyor. Iraklı Kürt liderlerin Kerkük’ün denetimini ele geçirmek amacıyla PKK’yı bir pazarlık kozu olarak kullandığını belirten gazete, öncelikli olarak Irak’ta güvenliği sağlamaya çalışan Amerika’nın da peşmergelere ihtiyaç duyduğunu yazıyor.
"Türkiye’nin geniş çaplı bir müdahalesi Irak’ta istikrarsızlığı daha da artıracak ve belki İran’ın da askeri müdahalesine davetiye çıkartacaktır. Ayrıca bu Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girme şansını yok etmese bile ciddi ölçüde azaltacaktır. Hem Türkiye’nin hem de Iraklı Kürtlerin müttefiki olan Amerika ise, tarafları bir araya getirmek ve PKK sorunun çözmek için herkesten daha fazla çaba harcamalıdır. Iraklı Kürtler de Türkiye ile dost mu yoksa düşman mı olmak istediklerini iyi düşünmelidir. Amerika’nın da teşvikiyle, Iraklı Kürtler açısından en doğru yol, PKK tehdidini hemen bertaraf etmektir."
Los Angeles Times ise Irak’ta isyanın bir türlü bastırılamadığını kaydediyor ve Birleşmiş Milletler’in de yardımıyla ateşkes yapılmasını öneriyor. Yapılan yorumda Türkiye’nin Kuzey Irak’a müdahale olasılığı da bir an önce ateşkese gidilmesinin gerekçeleri arasında sayılıyor.
"Türkiye’nin Kürdistan’a yönelik giderek artan açık tehditleri, Irak’ın komşularının barış sürecine dahil edilmemeleri durumunda bir savaşa girmeseler bile ortalığı karıştıracaklarına ilişkin Irak Çalışma grubu ve diğer uzmanlar tarafından yapılan uyarıları haklı çıkartıyor. Irak’a yönelik bir saldırı, NATO üyesi olan Türkiye’yi Amerika’yla, Arap dünyasıyla, Kürtlerle ve Irak hükümetiyle karşı karşıya getirecek bir felakete yol açacaktır. Bir yıl önce, emekli general Joseph Raltson, böyle bir gelişmeyi önlemek amacıyla Amerikan özel temsilcisi olarak atanmıştı. Ancak sorun, sadece Irak’taki uluslararası diplomatik bir barış süreci çerçevesinde çözülebilir."
New York Times Federal Temyiz Mahkemesi’nin terör zanlılarının resmen suçlanmadan gözetim altında tutulamayacağı yönündeki kararını hukukun üstünlüğü ve anayasaya saygı açısından önemli bir adım olarak yorumluyor. Gazete bu kararın sadece Amerika’da yaşarken tutuklanan yabancılarla sınırlı olduğunu hatırlatıyor ancak kararda belirtilen gerekçelerin Guantanamo’daki tutuklulara da uygulanabileceğini vurguluyor.
"Karar, Bush’un uygulamaya soktuğu tutuklu kamplarını yasal bir çerçeveye oturtmak açısından güçlü gerekçeler sunuyor. Kongre de zanlıların sonsuza kadar gözetim altında tutulmasına imkan tanıyan 2006 tarihli askeri komisyonlar yasasını yürürlükten kaldırarak Guantanamo kampının kapatılmasının ve tutukluların mahkemelerde yargılanmasının yolunu açmalıdır. Ve bu tutuklulara, güçler dengesini açık bir şekilde küçümseyen bir başkanın kaprislerine göre değil, 200 yıldır bu ülkeye yol gösteren yargıçların kararlarına göre muamele yapılmalıdır."
USA Today Cumhuriyetçi Partinin, Adalet Bakanı Alberto Gonzales hakkında verilen gensoruyu önleme çabasını eleştiriyor. Gazete, Gonzales’in Adalet Bakanlığında partizan bir yaklaşımı egemen kıldığını ve inandırıcılığını kaybettiğini belirtiyor.
"Pazartesi günü yapılan oylama Gonzales dosyasının kapandığı anlamına gelmemelidir. Senato Adalet Komisyonu, yetkililere ifade vermeleri için davetiye gönderdi. Şimdi, federal savcıların kovulmasında ve bakanlığın yönetilmesinde Beyaz Saray’ın nasıl bir rolü olduğunu ortaya çıkarmanın zamanıdır. Bakanlık ve Amerikan halkı, inandırıcılıktan uzak bir adalet bakanından çok daha iyisini hak ediyor. Senato gensoru için yeterli oyu bulamasa bile, başkanın artık eski dostu Gonzales’e sadakatten vazgeçip kamu çıkarını gözeten bir tarzda duruma müdahale etmesi gerekir."