Irak’ta yaşanan en büyük tehlikelerden biri de karayollarında seyahat etmek. Bunu en iyi anlayanlar kamyon sürücüleri. Her zaman pusuya düşürülmeleri mümkün olduğu gibi, kamyonlarının bozulması durumunda, ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalabiliyorlar. Hayatları en fazla tehlikede olan kamyon şoförleri, Amerikan ordusu için malzeme taşıyanlar. Bunlar, hem direnişçilerin, hem de Irak ordusunun hedefi olabiliyor.
Irak’taki şiddet olaylarının en büyük göstergesi, askeri tesisleri ve devlet binalarını çevreleyen dört metre boyunda, patlamaya dayanıklı beton duvarlar.
Erbil merkezli Grup 77 adlı nakliye şirketi için bu özel kargoyu taşımak son derece karlı bir iş. Şirketin yöneticilerinden Hirş el Tayyar, son yıllarda şirketinin Amerikan Savunma Bakanlığı’ndan toplam 1 milyar Dolar tutarında ihale aldığını söylüyor. Şirket yöneticisi, Irak’a barış gelmesini ummakla birlikte, savaşın kazançlı olduğunu söylemeden edemiyor.
Hirş bazı şirketler için savaşın barıştan daha kazançlı olduğunu hatırlatarak, kendi şirketinin Irak’taki tehlikeli koşullarda çalışmayı öğrendiğini belirtiyor. Şirket başarısını, kamyonların yükünü her zaman yerine ulaştırmasına borçlu. Şirket hemen her gün, Sünni direnişin kalbi sayılan bölgelerden kamyonlarını geçirmek zorunda. Kamyondaki yükün büyüklüğü de onları kolay hedef haline getiriyor.
Grup 77’nin güvenliğinden Hüner el Tayyar sorumlu. Şirketi hem Amerikalılar, hem de direnişçiler iyi biliyor. Hüner el Tayyar, Amerikan üslerine mal taşıyan kamyonlarının bazen Irak askerlerince de hedef alındığını, askerlerin direnişçilerin pusu kurmasına yardım ettiğini söylüyor.
Hüner el Tayyar, kontrol noktalarına yerleşen askerlerin kamyonları görür görmez teröristlere haber verdiğini, örneğin Felluce’ye tahmini varış saatlerini onlara ilettiklerini kaydediyor. Savaşın başından bu yana El Tayyar’ın 32 adamı öldürülmüş. Üstelik bu olaylar koruma görevlilerinin kamyonları ağır makineli tüfekle savunmasına rağmen yaşanabiliyor. Birkaç hafta önce militanların Bağdat yakınlarında düzenlediği saldırıda, şirket iki şoför ve korumasını kaybetmiş. 27 yaşındaki koruma Muhammed, bu saldırıda kolundan yaralanmış. Kürt asıllı koruma, konvoyun, Irak güvenlik görevlilerinin bulunduğu kontrol noktasını geçtikten kısa bir süre sonra saldırıya uğradığını belirtiyor. Kontrol noktasındaki askerler parmaklarını boğazlarına götürerek, ölecekleri imasında bulunmuş.
Muhammed kontrol noktasından ayrıldıktan yarım saat sonra gerçekleşen bu saldırıda kendilerini yaklaşık 17 saat savunduklarını söylüyor. Yaklaşık 50 kadar militanın saldırısına uğrayan konvoya kimse yardım etmemiş. Muhammed, yaralanmasına rağmen iyileşir iyileşmez işine geri dönecek. Çünkü bu işten iyi kazanıyor.
Konvoylardaki korumalar ayda bin ila 2 bin Dolar’a çalışıyor. Irak’ın kuzeyinde ortalama aylık ücretin 250 Dolar olduğu düşünüldüğünde bu para son derece iyi. Bunun karşılığındaysa hayatları ve aileleri daima tehlikede. Ölen kamyon şoförlerinden biri geride 12 aile üyesini bırakmış. Erbil’de kurşun delikleriyle dolu kamyon tamir edilirken ölen şoförün 22 yaşındaki oğlu, bütün aile bireylerinin işsiz olmasından yakınıyor. Bu şekildeki yüzlerce aile, evin tek gelir kazanan bireyini kaybedince, ne yapacağını şaşırıyor.
Bağdat yakınında lastik değiştirirken saldırıya uğrayan Serdar da sıçanlarla dolu bir bodrum katında bağlı tutulup ölümle tehdit edildiğini söylüyor. Ancak onu kaçıran Sünni direnişçiler, daha sonra öldürmekten vazgeçip fidye karşılığında tutmaya karar vermiş. Birkaç gün sonra kaçmayı başaran Serdar, saatlerce koşturduktan sonra, bir camiye sığınmış. Bütün bu yaşadıklarına rağmen aynı şirkete şoförlük yapmaya devam ediyor. Çünkü paraya ihtiyacı var. Üstelik Serdar, taşıdığı bu beton bariyerlerin, Amerikalılar çekildikten sonra daha uzun süre kalacağından ve Irak halkını bombalı saldırılardan koruyacağından emin.
Irak’taki şiddet olaylarının en büyük göstergesi, askeri tesisleri ve devlet binalarını çevreleyen dört metre boyunda, patlamaya dayanıklı beton duvarlar.
Erbil merkezli Grup 77 adlı nakliye şirketi için bu özel kargoyu taşımak son derece karlı bir iş. Şirketin yöneticilerinden Hirş el Tayyar, son yıllarda şirketinin Amerikan Savunma Bakanlığı’ndan toplam 1 milyar Dolar tutarında ihale aldığını söylüyor. Şirket yöneticisi, Irak’a barış gelmesini ummakla birlikte, savaşın kazançlı olduğunu söylemeden edemiyor.
Hirş bazı şirketler için savaşın barıştan daha kazançlı olduğunu hatırlatarak, kendi şirketinin Irak’taki tehlikeli koşullarda çalışmayı öğrendiğini belirtiyor. Şirket başarısını, kamyonların yükünü her zaman yerine ulaştırmasına borçlu. Şirket hemen her gün, Sünni direnişin kalbi sayılan bölgelerden kamyonlarını geçirmek zorunda. Kamyondaki yükün büyüklüğü de onları kolay hedef haline getiriyor.
Grup 77’nin güvenliğinden Hüner el Tayyar sorumlu. Şirketi hem Amerikalılar, hem de direnişçiler iyi biliyor. Hüner el Tayyar, Amerikan üslerine mal taşıyan kamyonlarının bazen Irak askerlerince de hedef alındığını, askerlerin direnişçilerin pusu kurmasına yardım ettiğini söylüyor.
Hüner el Tayyar, kontrol noktalarına yerleşen askerlerin kamyonları görür görmez teröristlere haber verdiğini, örneğin Felluce’ye tahmini varış saatlerini onlara ilettiklerini kaydediyor. Savaşın başından bu yana El Tayyar’ın 32 adamı öldürülmüş. Üstelik bu olaylar koruma görevlilerinin kamyonları ağır makineli tüfekle savunmasına rağmen yaşanabiliyor. Birkaç hafta önce militanların Bağdat yakınlarında düzenlediği saldırıda, şirket iki şoför ve korumasını kaybetmiş. 27 yaşındaki koruma Muhammed, bu saldırıda kolundan yaralanmış. Kürt asıllı koruma, konvoyun, Irak güvenlik görevlilerinin bulunduğu kontrol noktasını geçtikten kısa bir süre sonra saldırıya uğradığını belirtiyor. Kontrol noktasındaki askerler parmaklarını boğazlarına götürerek, ölecekleri imasında bulunmuş.
Muhammed kontrol noktasından ayrıldıktan yarım saat sonra gerçekleşen bu saldırıda kendilerini yaklaşık 17 saat savunduklarını söylüyor. Yaklaşık 50 kadar militanın saldırısına uğrayan konvoya kimse yardım etmemiş. Muhammed, yaralanmasına rağmen iyileşir iyileşmez işine geri dönecek. Çünkü bu işten iyi kazanıyor.
Konvoylardaki korumalar ayda bin ila 2 bin Dolar’a çalışıyor. Irak’ın kuzeyinde ortalama aylık ücretin 250 Dolar olduğu düşünüldüğünde bu para son derece iyi. Bunun karşılığındaysa hayatları ve aileleri daima tehlikede. Ölen kamyon şoförlerinden biri geride 12 aile üyesini bırakmış. Erbil’de kurşun delikleriyle dolu kamyon tamir edilirken ölen şoförün 22 yaşındaki oğlu, bütün aile bireylerinin işsiz olmasından yakınıyor. Bu şekildeki yüzlerce aile, evin tek gelir kazanan bireyini kaybedince, ne yapacağını şaşırıyor.
Bağdat yakınında lastik değiştirirken saldırıya uğrayan Serdar da sıçanlarla dolu bir bodrum katında bağlı tutulup ölümle tehdit edildiğini söylüyor. Ancak onu kaçıran Sünni direnişçiler, daha sonra öldürmekten vazgeçip fidye karşılığında tutmaya karar vermiş. Birkaç gün sonra kaçmayı başaran Serdar, saatlerce koşturduktan sonra, bir camiye sığınmış. Bütün bu yaşadıklarına rağmen aynı şirkete şoförlük yapmaya devam ediyor. Çünkü paraya ihtiyacı var. Üstelik Serdar, taşıdığı bu beton bariyerlerin, Amerikalılar çekildikten sonra daha uzun süre kalacağından ve Irak halkını bombalı saldırılardan koruyacağından emin.