Erişilebilirlik

17 Mayıs Amerikan Basınından Özetler


Bugünkü Amerikan gazetelerinde, eski Adalet Bakan Yardımcısı James Comey’in, Senato Adalet Komisyonu’nda Adalet Bakanı Alberto Gonzales aleyhinde verdiği ifadeyle ilgili yorumlar öne çıkıyor. Comey, Gonzales’i başkan danışmanı olduğu 2004 yılında yasadışı telefon dinleme yetkisi almak için baskı yapmakla suçlamıştı. Boston Globe, Gonzales’in bu ifade sonrasında Adalet Bakanı olarak hiçbir inandırıcılığının kalmadığı görüşünde:

“Comey’in bu ifadesinden kısa bir süre önce Gonzales Kongre’de bazı savcıları görevden alması konusunda ifade vermişti ve hemen hemen hepsi Bush tarafından atanan bu savcıların niçin beklenmedik bir biçimde görevden alındığını açıklayamamıştı. Gonzales’in artık Adalet Bakanlığı gibi bir görevle ilişkisi kalmamalıdır.”

USA Today ise Comey’in verdiği ifadeyi daha ayrıntılı biçimde anlatıyor. Gazete, Comey’in istifa tehdidi üzerine Beyaz Saray’ın yasadışı izleme ve dinleme programında bazı değişikliklere gittiğini belirtiyor ve ilkeli davranışın iktidarlara geri adım attırabildiğini vurguluyor:

“Comey’in verdiği ifadenin en kayda değer tarafı, Beyaz Saray’ın küstahlığının yol açtığı tehlikeleri ortaya çıkarmasıdır. Bir başkan veya danışmanları için, bir yasayı can sıkıcı bulmak, önlerine çıkan gerçekleri kabul etmemek ve kendileriyle aynı düşüncede olmayanları bertaraf etmek çok kolay olabiliyor. Ancak böyle bir durumda, Ashcroft veya Comey gibi birisi ortaya çıkıyor ve başkanın vatandaşların haklarını çiğnemesinin ya da kendi yanlış algılamalarının ürünü olan bir savaşı başlatmasının önüne geçiyor. Keşke yönetim bu yaşananlardan bir ders çıkartabilseydi.”

Washington Post, Cumhuriyetçi Parti başkan adaylarının katıldıkları bir açık oturumda, işkenceye onay veren bir tutum takınmalarını eleştiriyor. Gazete, sorulan bir soru üzerine Cumhuriyetçi adaylardan sadece Senatör John McCain’in işkenceye karşı çıktığını kaydediyor. Washington Post yorumunu şöyle sürdürüyor:

“Cumhuriyetçi başkan adaylarının bir çoğu, kendi iktidarları döneminde işkencenin bir araç olarak kullanılacağını söyleyerek seçmenleri tavlayabileceklerini düşünüyorlar. Bu konuda yanıldığımızı umuyoruz. Çünkü Senatör McCain de dediği gibi, “Bu teröristlerle değil bizim kendimizle ilgili bir meseledir; nasıl bir ülke olduğumuzla ilgili bir meseledir”

New York Times ise eleştiri oklarını Güney Afrika cumhurbaşkanı Thabo Mbeki’ye yöneltiyor. Zimbabve’deki Robert Mugabe diktatörlüğünü durdurabilecek tek ismin Mbeki olduğunu savunan gazete, Güney Afrikalı lideri bu konuda derhal harekete geçmeye çağırıyor:

“Güney Afrika, Zimbabwe’nin elektriğinin yüzde 40’ını sağlıyor ve bu ülkedeki en büyük yatırımlara sahip. Mbeki, Zimbabwe’de ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması ve Mugabe’nin muhalif liderlere uygulanan baskılara son vermesi konularında ısrarcı olmalıdır. Eğer Zimbabwe’deki insani trajedi Mbeki’yi harekete geçirmeye yetmiyorsa, en azından kendi ülkesinin çıkarlarını düşünmelidir. Güney Afrika’ya hemen yanı başında giderek artan sefalet ve kargaşa, bu ülkeye yatırım yapmayı düşünenleri engelleyici bir faktördür.”

XS
SM
MD
LG