Los Angeles Times Türkiye’de cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle ilgili anayasa değişikliğinin kabul edilmesinden sonra, siyasi tansiyonun daha da arttığını yazıyor. Laura King imzalı haberde, Cumhurbaşkanı Sezer’in söz konusu değişikliği veto edebileceği de ifade ediliyor:
"İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi, anayasa değişikliklerinin kendi gücünü artıracağına inanıyor. Muhalefet partileri, teknik ve yasal yollara başvurarak cumhurbaşkanlığına bir AK Partilinin gelmesini önlemeye çalışıyor. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, muhalefetin bu çabasını daha da zorlaştıracak. Ancak muhalefet partileri de ittifaklar oluşturarak, güçlerini artırmayı ve AKP’yi bir koalisyon hükümetine zorlamayı hedefliyor."
New York Times Irak’taki Amerikan askerlerinin takviye edilmesine rağmen, hala siyasal uzlaşmanın ve Bağdat’ta güvenliğin sağlanamadığını vurguluyor. Başkan Bush’u Irak’taki gerçekleri bir türlü kabul etmemekle suçlayan gazete, “Amerika için en doğru yol, bir an önce Irak’tan çekilme stratejisini belirlemektir” görüşüne yer veriyor:
"Amerikan halkı, Şii milisleri önlememekte direnen Sünnileri siyasal yapı içine çekecek anayasal değişiklikleri bir türlü gerçekleştirmeyen ve petrol gelirlerinin adil biçimde dağıtılmasını sağlamayan bir Irak hükümetine açık çek vermek istemiyor. Üstelik bu hükümet şimdi de iki ay yaz tatiline hazırlanıyor. Bush da artık bu acı gerçekleri görmeli, nihai zafer veya kendini haklı çıkarma gibi fantezilerden vazgeçmelidir. Aksi takdirde, kendisini en yakın çıkış kapısına doğru koştururken bulabilir."
Christian Science Monitor de, Başkan Bush’un Irak politikasının başarısını sorgulayan bir makaleye yer veriyor. Yönetici David Peck’in kaleme aldığı makalede, büyük liderlerin sadece başarı kıstaslarını değil, başarısızlık kıstaslarını da belirlemesi gerektiği belirtiliyor:
"İnatçı olmak, liderlerin yukarıya çıkmasına katkıda bulunur. Liderler, kendi bildikleri gibi yapmayı, haklı olmayı ve kazanmayı severler. Ancak bu özellikler abartılırsa dik başlılık, takıntıya, egoizme ve gerçeklerden kopmaya yol açar. Bu hastalıklardan kurtulmayı başaran bütün büyük liderler, yenilgiye uğradıklarında bunu itiraf etmekten çekinmeyen kişilerdir. Bizim liderlerimizin de nesnel ve ölçülebilir yenilgi standartları belirlemesi için hala geç değil."
Washington Post İran’da tutuklanan İran kökenli Amerikan vatandaşı Hale İsfendiyari’nin derhal serbest bırakılmasını istiyor. Gazete, İsfendiyari’nin İran’la diyalogu savunan bir akademisyen olduğunu hatırlatıyor ve tutuklanmasının sadece sertlik yanlılarına yarayacağını kaydediyor:
"Bazı akademisyenler, İsfendiyari’nin İran yönetimindeki iç çekişmenin kurbanı olduğunu düşünüyor. Bu akademisyenler, İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad’ın kendi konumunu güçlendirmek için düşman yaratmaya çalıştığına inanıyor. Ancak İsfendiyari, İran’ın düşmanı değil. Onun İran’la diyalogu geliştirme çabaları, İran’ın saygınlığına zarar getirmiyor, ama tutuklu kalması İran’a zarar veriyor."
"İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi, anayasa değişikliklerinin kendi gücünü artıracağına inanıyor. Muhalefet partileri, teknik ve yasal yollara başvurarak cumhurbaşkanlığına bir AK Partilinin gelmesini önlemeye çalışıyor. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, muhalefetin bu çabasını daha da zorlaştıracak. Ancak muhalefet partileri de ittifaklar oluşturarak, güçlerini artırmayı ve AKP’yi bir koalisyon hükümetine zorlamayı hedefliyor."
New York Times Irak’taki Amerikan askerlerinin takviye edilmesine rağmen, hala siyasal uzlaşmanın ve Bağdat’ta güvenliğin sağlanamadığını vurguluyor. Başkan Bush’u Irak’taki gerçekleri bir türlü kabul etmemekle suçlayan gazete, “Amerika için en doğru yol, bir an önce Irak’tan çekilme stratejisini belirlemektir” görüşüne yer veriyor:
"Amerikan halkı, Şii milisleri önlememekte direnen Sünnileri siyasal yapı içine çekecek anayasal değişiklikleri bir türlü gerçekleştirmeyen ve petrol gelirlerinin adil biçimde dağıtılmasını sağlamayan bir Irak hükümetine açık çek vermek istemiyor. Üstelik bu hükümet şimdi de iki ay yaz tatiline hazırlanıyor. Bush da artık bu acı gerçekleri görmeli, nihai zafer veya kendini haklı çıkarma gibi fantezilerden vazgeçmelidir. Aksi takdirde, kendisini en yakın çıkış kapısına doğru koştururken bulabilir."
Christian Science Monitor de, Başkan Bush’un Irak politikasının başarısını sorgulayan bir makaleye yer veriyor. Yönetici David Peck’in kaleme aldığı makalede, büyük liderlerin sadece başarı kıstaslarını değil, başarısızlık kıstaslarını da belirlemesi gerektiği belirtiliyor:
"İnatçı olmak, liderlerin yukarıya çıkmasına katkıda bulunur. Liderler, kendi bildikleri gibi yapmayı, haklı olmayı ve kazanmayı severler. Ancak bu özellikler abartılırsa dik başlılık, takıntıya, egoizme ve gerçeklerden kopmaya yol açar. Bu hastalıklardan kurtulmayı başaran bütün büyük liderler, yenilgiye uğradıklarında bunu itiraf etmekten çekinmeyen kişilerdir. Bizim liderlerimizin de nesnel ve ölçülebilir yenilgi standartları belirlemesi için hala geç değil."
Washington Post İran’da tutuklanan İran kökenli Amerikan vatandaşı Hale İsfendiyari’nin derhal serbest bırakılmasını istiyor. Gazete, İsfendiyari’nin İran’la diyalogu savunan bir akademisyen olduğunu hatırlatıyor ve tutuklanmasının sadece sertlik yanlılarına yarayacağını kaydediyor:
"Bazı akademisyenler, İsfendiyari’nin İran yönetimindeki iç çekişmenin kurbanı olduğunu düşünüyor. Bu akademisyenler, İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad’ın kendi konumunu güçlendirmek için düşman yaratmaya çalıştığına inanıyor. Ancak İsfendiyari, İran’ın düşmanı değil. Onun İran’la diyalogu geliştirme çabaları, İran’ın saygınlığına zarar getirmiyor, ama tutuklu kalması İran’a zarar veriyor."