Birleşmiş Milletler dünyanın birçok yerinde bitkilerden yakıt elde edilmesi yolunda hızlı girişimlerde bulunulmasının yararı kadar zararının olabileceği konusunda uyarıda bulundu. Örgüt, tarım alanlarının giderek biyoyakıta dönüştürülen bitkilere ayrılmasını endişe kaynağı olarak nitelendirdi.
Birleşmiş Milletler yayımladığı raporla, biyoyakıtların yani bitkilerden yakıt elde etme yöntemi konusundaki hızlı girişimlerin yararı olduğu kadar zararı da olabileceği uyarısında bulundu. Dünya genelinde biyoyakıtın büyük imkanlar sunduğunu belirten örgüt; bununla beraber ciddi ekonomik, çevresel ve sosyal riskler getirdiğini de vurguladı. Raporda, bitkilerden yakıt elde etme yönteminin hem insanların yaşam koşulları, hem de çevre üzerinde hayati etkileri olabileceğine dikkat çekildi.Rapor, Birleşmiş Milletlere bağlı tüm kurumların katılımıyla hazırlandı. Aynı zamanda rapor ilk defa biyoyakıtların faydaları ile risklerini inceleyen en kapsamlı çalışma olma özelliğini taşıyor.
Bioyakıtın alternatif enerji kaynağı olarak, hem petrol fiyatlarını düşürmesi hem de petrol fiyatlarında dengenin sağlanması açısından önemli bir fırsat olduğunu belirten rapor, tarım atıkları veya orman atıkları ile çalışan enerji santralları sayesinde kırsal alanlarda yaşayan insanların refah düzeyinin yükseltilebileceğini belirtti.
Ancak öte taraftan uzmanlar doğru politikalar eşliğinde uygulanmadığı takdirde, hızla biyoyakıtlara yönelmenin ormanların yokolma sürecini hızlandıracağını vurguladı. Ayrıca biyoyakıt üretiminin küçük çiftçilerin topraklarını kaybetmelerine neden olabileceğinin, ciddi gıda sıkıntısı yaratabileceğinin ve yoksulluğu arttırabileceğinin altı da raporda çizildi.
Uzmanlar, bunun yanı sıra büyük ölçekli tarımın biyoyakıt elde etmek için düzenlenmesinin, toprak erozyonuna neden olabileceğine ve iklim değişikliğini sabitlemek için hayati önemi olan doğal ormanların imhasına yol açabileceğine de dikkati çektiler.
Raporda hurma, mısır, şeker kamışı ve soya gibi biyoyakıt üretiminde kullanılan bitkiler tek tek ele alındı. Sonuç olarak zengin ülkelerin bu bitkilerin üretiminin geliştirilmesini teşvik ettiği bunun sonuçları konusunda ise henüz tam bir politika oluşturulamadığına vurgu yapıldı.
ABD’nin, motorlu araçlarda yakıt olarak kullanılabilen etanol elde etmek amacıyla, mısır üretmeleri için çiftçilerine büyük mali destek verdiği belirtilirken, Avrupa Birliği’nin de 2020 yılına kadar motorlu araçlarda kullanılan yakıtın %10'unun bitkilerden gelmesini hedeflediği hatırlatıldı.
Şubat ayı içerisinde Chicago Emtia Borsası'nda işlem gören mart vadeli mısırın fiyatı buşel başına 4.26 Dolar'a çıkarak 10 yılın zirvesine oturmuştu. O zamandan bu yana geçen süre içerisinde mısır fiyatları benzer bir eğilim gösteriyor. Sözkonusu fiyat artışında etanol yapımında mısırın fermente edilerek kullanılması büyük rol oynuyor.
Fiyatların yükselmeye devam etmesi ise Meksika gibi mısırın diyetin önemli bir parçası olduğu ülkelerde geleneksel yeme alışkanlıklarını da tehdit ettiği uzmanlar tarafından özellikle belirtiliyor.Başkan George Bush’un Amerika’nın petrole bağımlılığını azaltma sözünün ardından biyoyakıtlara ilginin artması ise BM’nin uyarıda bulunduğu konuların artık dünya kamuoyunun gündeminden inmeyeceğini açıkça gösteriyor.