Erişilebilirlik

30 Nisan Amerikan Basınından Özetler


New York Times Tandoğan mitinginin ardından Çağlayan’da yapılan mitingi, dini yaşam tarzından duyulan korku ve rahatsızlığın yansıması olarak yorumluyor. Sabrina Tavernise imzalı haberde başbakan Erdoğan, ekonomik gücü giderek artan kırsal kökenli dindar kesimin temsilcisi olarak tanımlanıyor:

“Bu, 20 yıl önce başlayan ancak son dönemde giderek hızlanan toplumdaki yeni katmanlaşmaya karşı gösterilen duygusal bir tepki. Türkiye’de kırsal bölgelerden şehirlere yaşanan göç ve ekonomik büyüme, yeni bir dindar sınıfın laik şehirlerin merkezine girmesini sağladı. Laik Türkler, bu yeni dindar halkın dinci radikalizmin potansiyel gücü olmasından endişe ediyor. İran’da ve Rusya’da şehirlere göç eden büyük gruplar devrime yol açmıştı. Ancak, Türkiye’de bahsi geçen bu kesim kendi işine sahip ve ekonomik büyümeden nasibini almış durumda. Bu nedenle toplumda istikrarı destekliyor.”

Christian Science Monitor Genelkurmay başkanlığının yaptığı açıklamayla cumhurbaşkanlığı tartışmalarının daha da yoğunlaştığına dikkat çekiyor. Ordunun daha önce de bir çok kez siyasete müdahale ettiğini hatırlatan gazete, erken seçimin gündeme gelebileceğini vurguluyor:

“Uzmanlar, laik kesimlerle İslamcılar arasındaki siyasi çatışmanın kritik bir noktaya geldiğini söylüyor ve bu çatışmanın modern Türk toplumundaki fay hatlarının en büyüğünü harekete geçirdiğini belirtiyor. Mevcut düzenin tehdit altında olduğu yönündeki siyasi açıklamalar, İslami yönetim korkusunu artırmak isteyen politikacılar tarafından da zaman zaman abartıldı. Buna karşılık, laik seçkinler bir alternatif üretemedi.”

Washington Times muhabiri Andrew Borowiec Çağlayan mitingine yaklaşık bir milyon kişinin katıldığını aktarıyor. Mitingde laiklik yanlısı sloganların atıldığını kaydeden gazete, ordunun da laiklik karşıtı anlayışlara yönelik sert bir açıklama yaptığını hatırlatıyor:

“Daha önce Ankara’da yapılan mitingden sonra AKP, başbakan Erdoğan’ı cumhurbaşkanı adayı göstermekten vazgeçmiş, yerine daha ılımlı olan Gül’ü aday göstermişti. Giderek hırçınlaşan tartışmanın temelinde ise, tıpkı Erdoğan’ın eşi gibi Gül’ün eşinin de resmi davetlerde baş örtüsü kullanması yatıyor. Kuran’da yer almasa da bu tür başörtüleri İslamcıların siyasi mesajlarının bir parçası haline geldi. Bu başörtülerinin açıkça kullanılması laik güçlerin elinin güçlendirdi ve başörtüsü kullanan kadınların eşlerinin kariyerini tehlikeye attı.”

Los Angeles Times yazarı Laura King, Abdullah Gül’ün kendisine yapılan İslamcı yakıştırmasını reddettiğini belirtiyor ancak laik kesimlerde Gül’e yönelik şüphelerin sürdüğünü vurguluyor. Haberde, şu görüşlere yer veriliyor:

“Laiklerin yürüttüğü kampanya çelişkilerle dolu. Ordunun çeşitli olaylara müdahalesi, Türkiye’nin üye olmak istediği Avrupa Birliği tarafından kaygıyla izleniyor. Buna karşılık yürüyüşe katılanlar bu kaygılara katılmıyor. Ayrıca göstericilerin hükümeti Gül’ün adaylığını geri çekmeye zorlayarak neyi amaçladıkları da belirsiz. Anketlere ve uzmanlara göre, 2003 yılında iktidara geldiğinden bu yana dinamik bir ekonomik büyüme sağlayan AKP’nin, parlamento seçimlerinden belki de şu anda sahip olduğundan daha büyük bir çoğunlukla çıkmasına kesin gözüyle bakılıyor.”

XS
SM
MD
LG