Erişilebilirlik

Myers: 'PKK'yla Mücadele Kolay Değil'


2001 - 2005 yılları arasında Amerika Genelkurmay Başkanı olan emekli Orgeneral Richard Myers Irak savaşında kilit rol oynamıştı.

Emekliye ayrıldıktan sonra Başkan Bush tarafından "Özgürlük Nişanına" layık görülen Orgeneral Myers, geçtiğimiz günlerde Amerika’nın Sesi stüdyolarına konuk oldu. Orgeneral Myers, PKK terör örgütüyle mücadele, Irak savaşı ve Amerikan kongresine sunulan Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili tasarıları değerlendirdi. Myers, Barış Ornarlı'nın sorularını yanıtladı.

Orgeneral Myers'la Söyleşi

Barış Ornarlı:
Sayın Myers, PKK terör örgütünün kuzey Irak’taki varlığı konusunda Türkiye’deki hassasiyeti biliyorsunuz. Amerikan birlikleri neden askeri olarak bu soruna çözüm bulmuyor?

Richard Myers: "Bu işin çözümlenmesi için çok çaba sarf edildiğini düşünüyorum. Biliyorsunuz, Amerika Türkiye’yle çok iyi ilişkileri olan Orgeneral Joe Ralston’ı göreve atadı. Bazı adımlar atıldığını düşünüyorum. Zorluklardan biri, PKK’nın çok küçük olması ve dağlık bir bölgede faaliyet göstermesi – dolayısıyla peşlerinden gitmek kolay değil. Bir diğer zorluk da Irak’ın egemen bir devlet olması. Açık konuşmak gerekirse, Irak’taki öncelikler farklı. PKK bu önceliklerden biri değil. Oradaki öncelik, Bağdat ve diğer bölgelerde saldırı düzenleyen aşırı unsurlar. İşte bu nedenlerden dolayı, PKK’yla mücadele kolay değil."

BO: Siz görevdeyken – Genelkurmay Başkanıyken - bu konuya daha önce değinmiştiniz: Türkiye’de silahlı kuvvetlerin sınır ötesinde bir operasyon düzenlemesi için çağrılar yapılıyor. Bu konuyu değerlendirir misiniz?

RM: "Sınır ötesi operasyon düzenlemeden Türk ordusunun ve Türk hükümetinin vatandaşlarını korumak için yapabileceği çok şey olduğuna inanıyorum. Ama Irak’a girerlerse, benim korkum, iki dost kuvvetin yanlışlıkla karşı karşıya gelmeleri. Amerikan veya Irak birliklerinin Türk birlikleriyle karşılaşmaları... Biliyorsunuz, birkaç yıl önce çok kötü bir olay yaşanmıştı. Neyse ki o olayda kimse yaralanmadı. Ancak sınır ötesi operasyon düzenlendiği takdirde bu gibi olaylar beni kaygılandırır. Tabii, bunun yanında Türk vatandaşları PKK tarafından öldürülüyor. PKK bir terör örgütüdür. Bütün dünya bunu kabul ediyor. Irak’taki Kürt liderler de bunu kabul ediyor. Benim umudum ister Amerikan kuvvetleri, isterse başka güçler tarafından bu sorunun çözümlenmesi."

BO: Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili tasarı konusunda, Amerika Dışişleri Bakanı ve Savunma Bakanı, Temsilciler Meclisi Başkanına bir mektup yazarak bu tasarıya karşı uyarıda bulundular. Bazı Amerikalı komutanlar da bu tasarıya karşı çıktı. Sizin görüşünüzü alabilir miyim? Tasarının kabulünün etkileri ne olabilir?

RM: "Bu, zaman zaman gündeme gelen bir mesele. Ben görevdeyken de gelmişti. O zaman da bu tasarıya karşı çıkmıştım. Ben insanların bu konu hakkında dikkatli davranmalarını istiyorum. Geçmişte meydana gelmiş bir olaydan söz ediyoruz. Ne olduğu konusunda farklı görüşler var. Dünyanın en güçlü devletlerinden biri olan Amerika’nın, taraf tutmadan önce şunu düşünmesi gerekir: Bir tarafta iyi ilişkilere sahip olmak istediğimiz, stratejik müttefikimiz olan çok önemli bir ülke var. Bu müttefikimizle olan ilişkilerimize çomak sokmadan önce çok iyi düşünmemiz gerekir. Bu Ermenileri umursamadığımız anlamına gelmiyor. Duygusal davranmadan önce bu meseleye daha dikkatle yaklaşmalıyız. Çünkü sözünü ettiğim ilişki daha iyisine layık. Tarihi bilgiler ışığında tartışılmayı hakkeden bir konu bu. İlişkilerimizi ileriye bakarak düzenlemeliyiz. Geçmişe bakmakta da fayda var bazen, ama ileriye gitmeye çalışıyoruz."

BO: Son olarak sayın Myers, geçmişe bakacak olursak - Irak savaşından önce, ne yapılması gerekirdi? O dönemi değerlendirir misiniz?

RM: "Savaştan önce Saddam Hüseyin’i kitle imha silahlarından vazgeçirememiştik. Evet, kitle imha silahı bulamadık. Ama savaş başlamadan önce buna dayanarak hareket ediyorduk. Saddam Hüseyin’e bir çıkış yolu vermiştik. Savaştan önce bir tümeni Türkiye’den geçirmek istemiştik. Türkiye hayır dedi. Bu konuda çok demeç verdim. Herkes bu olay nedeniyle Türkiye’ye karşı bir tutum içinde olduğumuzu düşündü. Bu doğru değil. Bu konunun görüşüldüğü bütün toplantılara katıldım. Başkan, Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı, Ulusal Güvenlik Konseyiyle toplantılar yaptım. Kimse, bu olay nedeniyle Türkiye aleyhinde bir tutum sergilemedi. Türkiye egemen bir devlettir. Elbette hayal kırıklığı yarattı, ancak bu onların kararıydı. ‘Evet’ demek zordu tabii Türkiye için. Üzülmüştüm, ama geçmişe bakmıyorum, ileriye bakıyorum. Genel olarak, savaş başlarken daha fazla uluslararası destek olsaydı daha faydalı olurdu diye düşünüyorum. Biraz destek vardı. Büyük operasyonlar tamamlandıktan sonra Irak’a 30 ülke yardım etmeye çalışıyordu. Ama esasen, ilk aşamalarda daha çok ülke destek verseydi daha iyi olurdu."

BO: Çok teşekkür ederim Sayın Myers.

RM: Ben teşekkür ederim.

XS
SM
MD
LG