New York Times, Temsilciler Meclisi’nin bu hafta oylayacağı Irak tasarısını destekliyor. Tasarıda Irak hükümetinin ve Bush yönetiminin önüne bir takvim ve belirli görevler konduğunu hatırlatan gazete, bu görevlerin zamanında yerine getirilmemesi durumunda Amerikan askerlerinin Nisan 2008’de Irak’tan çekilmesinin öngörüldüğünü belirtiyor.
"Eğer Iraklı liderler gerçekten bir ulusal uzlaşma sağlamak ve iç savaşı durdurmak isteseydiler, böyle bir tasarıya gerek kalmazdı. Ancak böyle bir kararlılıktan bahsetmek mümkün değil. Eğer Bush, Irak’taki korkunç gerçekleri kavrayabilseydi bu hedefleri ve takvimi kendisi belirlerdi. Ancak Bush gerçekleri kavramaktan çok uzak olduğu için bu görevi Kongrenin üstlenmesi gerekiyor. Amerikan askerleri Bush’un ve Iraklı liderlerin durdurma iradesine ve vizyonuna sahip olmadıkları bir kan gölünün ortasında sıkışıp kalmamalıdır."
USA Today, Kuzey Kore ve İran’ın nükleer programlarını önlemekte, ekonomik yaptırımların en az askeri tehditler kadar etkili olabileceği görüşüne yer veriyor.
"Libya ekonomik yaptırım tehdidi ve ekonomik destek vaadi ile nükleer programından vazgeçti. Kuzey Kore ve İran’ın nükleer programındaki duraklama da, özellikle küresel bir ekonomide bu faktörlerin ne kadar etkili olduğunu gösteriyor. 11 Eylül saldırılarından sonra alınan ekonomik önlemler bir çok terör ağının işlemez hale gelmesinde etkili oldu. Ekonomik önlemler, nükleer silah sahibi olan veya olmak isteyen ülkelere karşı da giderek daha fazla önem kazanıyor."
Son günlerde Amerikan basınında Pakistan devlet başkanı Pervez Müşerref aleyhindeki yorumlar giderek artıyor. Washington Post gazetesi de, Pakistanlı gazeteci-yazar Ahmet Raşit’in ülkede bir an önce demokrasiye geçilmesini isteyen bir makalesine yer veriyor.
"Ordu, artık sadece operasyonlar düzenleyerek Pakistan’da aşırı İslamcılığın yükselişini önleyemez. Ülkenin ihtiyacı olan şey daha kapsamlı bir siyasi uzlaşma; halk desteğine sahip, seçimle işbaşına gelmiş bir hükümet ve mollaların tehditleri yerine parlamentoda sürdürülen günlük bir siyaset yapma tarzıdır. Ordu, aşırı İslamcılığın gelişmesine olanak sağlayan bir siyasi boşluk yarattı. Pakistan’ın sivil bir yönetime ve sivil topluma dönmesi gerekiyor."
Amerika’da sekiz savcının siyasi nedenlerle görevden alınmasıyla başlayan tartışma, Beyaz Saray’la Kongre arasında bir krize dönüşüyor. Los Angeles Times Başkan Bush’tan, skandala adı karışan danışmanlarının yeminli ifade vermesi konusunda , Temsilciler Meclisi ile uzlaşmasını istiyor.
"Yönetimin bu konudaki tavrı en iyi ifadeyle beceriksizlik, en kötü ifadeyle de yozlaşma olarak tanımlanabilir. Ve başkan Bush, Demokratların bu konuyu gündemde tutmaktan büyük bir zevk duyduğunu söylemekte haklı. Ama eski savunma bakanı Donald Rumsfeld’in de dediği gibi, istediğiniz türde bir Kongre ile değil, mevcut Kongre ile çalışmak zorundasınız. Ayrıca savcıların görevden alınmasıyla ilgili olarak yönetimin yaptığı çelişkili açıklamalar ve siyasi aktörlerin adalet bakanlığındaki işleyişe müdahalesini ortaya koyan kanıtlar Demokratların işini çok kolaylaştırıyor."