Birleşmiş Milletler'e bağlı Mülteciler Yüksek Komiserliği, dünya ülkelerini Iraklı mültecilerin durumu karşısında kayıtsız bir tutum takınmakla eleştirdi. Kuruluş, Irak'ın işgalinin insani sonuçlarının gözardı edildiğini, bunun 'alçakça' bir tavır olduğunu da kaydetti.
Irak savaşının dördüncü yıl dönümü nedeniyle Birleşmiş Milletler'e bağlı Mülteciler Yüksek Komiserliği, savaş dolayısıyla evlerini terk etmek zorunda kalan iki milyon Iraklı’nın hayat şartlarının zorluğu konusunda dünya kamuoyuna duyuruda bulundu. Kuruluş, dünya ülkelerini Iraklı mültecilerin durumu karşısında kayıtsız bir tutum takınmakla eleştirirken, mültecilerin yaklaşık dörtte birini çocukların oluşturduğuna dikkati çekti.
Mülteciler Yüksek Komiserliği bu gerçeklerin gözardı edilerek, Irak'ın işgalinin insani sonuçlarının detaylı olarak konuşulmadığı ve uluslararası toplumun gündemine girmediğini de belirtti. Kuruluş, dünya kamuoyunun bu tavırını alçakça diye nitelendirmekten de kaçınmadı.
Yüzbinlerce kişinin sağlık, eğitim gıda gibi ihtiyaçlarını karşılayabilmek için acil olarak dış yardım gerektiğini vurgulayan kuruluş, yükün çoğunluğunun Irak’ın komuşuları olan Suriye ve Ürdün’ün üzerine kaldığına da değindi.
Her iki ülkenin de kaynaklarının sınırlı olmasına rağmen Iraklı mültecileri büyük misafirperverlik gösterildiği de kaydedildi. Öte taraftan Irak’ın diğer komşularının olayın insani boyutunu görmezden geldiğini belirten BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, Suudi Arabistan ise kaçak göçü ve sınırdan sızmaları önleyebilmek için yüzlerce kilometrelik set çektiğini vurguladı.
Ürdün ve Suriye'nin 1951 BM Mülteciler Sözleşmesi'ni imzalamamış ülkeler olmasına karşın Irak'tan kaçanlara cömertçe davrandığını belirten BM yetkilileri, ''Her iki ülkenin de kaynakları giderek zorlanıyor'' dedi.
Washington yönetimi ise Şubat ayında, 7 bin Iraklı mülteciyi kabul etmenin yanısıra, mültecilerin yeniden yerleştirilmelerini sağlayacak bir programa da 18 milyon Dolar verme taahhüdünde bulunmuştu. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ABD’nin bu yardımının önemli ama yetersiz olduğunu belirtti.
Bu arada İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün mülteci siyasetleri direktörü Bill Frelick de, uluslararası toplumun durumun aciliyetini kabul konusunda isteksiz davrandığını kaydetti.
Frelick, bu isteksizliği sorunun ciddiyetini kabul etmenin özgür ve demokratik bir Irak inşa etme görevinin iyi gitmediğini kabul olacağını söyleyerek açıkladı.
Ülke dışındaki yaklaşık iki milyon Iraklıya ek olarak, ülke içinde de yaklaşık iki milyon kişi, şiddetten kaçmak üzere iç göçe maruz kalmış durumda. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, özellikle güvenlik koşullarının daha iyi olduğunu vilayetlere akın olduğunu, bazı vilayetlerin bunun karşısında geçişlere izin vermeme yolunu seçtiğini kaydetti.