Erişilebilirlik

51. 'Kadının Statüsü' Komisyonu Toplantıları


Birleşmiş Milletler nezninde gerçekleştirilen 51. Kadının Statüsü Komisyonu, iki hafta süren oturumları sonunda bazı Afrika ülkelerinde görülen kadın sünneti, zorunlu evliliğin kaldırılması, AIDS'le mücadele ve Filistin'deki kadınların statüleriyle ilgili dört karar tasarısı ve genel konulara yönelik bir sonuç bildirgesi kabul etti. Bu sonuç bildirgesinin asıl amacı, kız çocuklarına ve kadınlara yönelik ayrımcılık ve şiddetin ortadan kaldırılmasına dünya yönetimlerinin ilgisini çekmek.

Oturumlarda Türkiye’yi de bir heyet temsil etti. Türk heyeti, toplantılara etkin bir şekilde katılarak, sonuç bildirgesi ve karar tasarılarıyla ilgili olarak türlü önerilerde ve katkılarda bulundu. Türkiye'nin bu metinlerle ilgili olarak özellikle kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddet, sağlık sorunları, kamu altyapı projeleri başta olmak üzere önemli katkılarda bulunduğu belirtiliyor.

Hacettepe Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (HÜKSAM) Müdürü Prof. Dr. Ayşe Akın, Türk heyetinin sorunlara son derece ''geniş bir açıdan baktığını'' ve toplantılarda ''gerçekçi ve yapıcı önerilerde'' bulunduğunu kaydetti. Akın, Türkiye'nin, kadın hakları ve eşitlik konularında pek çok ülkeye oranla daha ileri bir konumda olduğunu belirterek, Türk heyetinin, kadının ''üreme hakkı ve cinsiyet ayrımcılığı'' gibi konularda görüşlerini rahatça ifade ettiğini, kimi ülke heyetlerinin ise bu konuları konuşma konusunda bile rahatsızlık duyduklarını açıkladı.

Akın, namus cinayetleri konusunun da toplantılarda tartışıldığını belirterek, Türkiye'nin, 2000 yılında Birleşmiş Milletler'de yapılan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Kalkınma ve Barış başlıklı toplantıda ilk kez bu konuyu cesurca gündeme getirdiğini dile getirdi.

Akın, o zamanlarda ülkelerinde böyle bir sorunun olduğunu kabul etmek istemeyen bazı Müslüman ülkelerin, bu sorunu ancak bugün tartışabildiklerini belirterek, Türkiye'de bu konuda bilinç oluştuğunu, özellikle 2005 yılında kurulan TBMM Töre ve Namus Cinayetleri İnceleme Komisyonu'nun son derece önemli bir görevi yerine getirdiğini söyledi.

Ülkenin, bu konuda doğru strateji uygulaması gerektiğini belirten Akın, ''başlık parası'' gibi uygulamaların artık çağdaş Türkiye'de geçerli olmaması gerektiğini vurguladı.

Heyetteki diğer bir isim olan Adnan Menderes Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Aliye Maviliaktaş, namus cinayeti kavramının kabul edilmesinin görece olarak Türkiye'de bu tür dava sayılarında bir artışı gündeme getirdiğini, ancak bunun gerçekten namus cinayetlerinde bir artış olduğunu göstermekten çok bu tür olayların polis kayıtlarına artık daha fazla geçmesinden kaynaklandığını ifade etti.

Yine heyette yeralan Başbakanlık Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Şengül Altan Arslan ise Türkiye'de etkili bir kadın hareketi bulunduğunun da altını çizerek, 1990'da kurulan Başbakanlık Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nün sivil toplum örgütleriyle sıkı işbirliğinde bulunduğunu belirtti.

Türkiye Birleşmiş Milletler nezninde kadın hakları konusunda ilerleme kaydeden ülkeler konumunda olsa da hala kadınların siyasete katıldığı en düşük ülkeler listesinde yer alıyor.
XS
SM
MD
LG