Eski Dışişleri Bakanlarından James Baker, Amerikan dış politikasının askeri güç ve diplomasi arasında denge kurması gerektiğini söylüyor.
Baba Bush döneminde Dışişleri Bakanı olan James Baker’a göre, Amerikan dış politikasını zorlayan küresel sorunların üstesinden gelmenin en iyi yolu, askeri güç ve diplomasiyi birleştirmek.
Geçtiğimiz günlerde Kongre Kütüphanesi’nde konuşan Baker, “pragmatik idealizm” olarak tanımladığı dış politika planını açıkladı. Baker, en önemli çıkarları tehlikeye girdiğinde Amerika’nın gücünü kullanmaktan kaçınmaması ve bunu yaparken kendisini rahat hissetmesi gerektiğini belirtti. Baker şöyle konuştu: "Eğer Amerika gücünü kullanmazsa başkaları kullanır."
Baker, 1991 yılında Saddam Hüseyin yönetimindeki Irak’ın Kuveyt’i işgali üzerine çıkan Körfez Savaşı sırasında Dışişleri Bakanıydı. İşgal üzerine Amerika, Avrupa ve Arap ülkeleri bir koalisyon kurmuş ve Kuveyt’i bağımsızlığına kavuşturmuştu. Baker şöyle konuştu: "Başkalarıyla uyum içinde hareket etmek her zaman tercih edilir. Ancak en önemli çıkarlarınız tehlike içine girerse tek başına hareket etmeniz gerekebilir."
Baker, Amerika’nın askeri güce başvurmadan önce tüm diplomatik yolları denemesi gerektiğinin altını çizdi. Baker’a göre, diplomasi, düşman rejimlerle de diyalog içine girmeyi gerektirebilir: "Düşmanlarımızla diyalog içine girmemizi gerektirecek neden, bu yolun bizim çıkarımıza oluşundan kaynaklanıyor. Soğuk Savaş sırasında Moskova’da Büyükelçiliğimizi açık tutmamızın nedeni de budur."
Etkili dış politikanın gerçekçilik ve idealizmin karışımı olduğunu belirten James Baker, Amerika’nın bazen baskıcı rejimlerle de çalışması gerektiğini söyledi: "Kusursuz bir dünyada belki de sadece demokratik ülkelerle işbirliği yapardık. Ancak böyle bir dünyada yaşamıyoruz. Dünya kısa dönemde kusursuz hale gelmeyecek. Açık konuşmak gerekirse bazen insan haklarını ihlal eden ve demokratik olmayan rejimlerle işbirliğine gitmemiz gerekebilir."
Baker, Amerikan askeri gücünün aşırı ölçüde kullanılmaması gerektiğini de söyledi. Eski bakan, Amerika’nın “dünyanın polisi” olamayacağını kaydetti.
Eski Dışişleri Bakanlarından Henry Kissinger da konuşmacılar arasındaydı. Kissinger, Baker’ın konuşmasını, “Amerikan dış politikasının temelini atan önemli bir açıklama” olarak yorumladı. Kissinger ayrıca dış politikada ideallerin öneminin altını çizdi, ancak başarılı stratejinin, olasılıkları bilmekle ortaya çıkabileceğini söyledi. Devlet adamlığını bir sanat olarak niteleyen Kissinger, “bu sanat, uzun dönem çalışabilmekten geçer. Çünkü tarih, yönetimlerin ömründen çok daha uzundur,” dedi.
Baba Bush döneminde Dışişleri Bakanı olan James Baker’a göre, Amerikan dış politikasını zorlayan küresel sorunların üstesinden gelmenin en iyi yolu, askeri güç ve diplomasiyi birleştirmek.
Geçtiğimiz günlerde Kongre Kütüphanesi’nde konuşan Baker, “pragmatik idealizm” olarak tanımladığı dış politika planını açıkladı. Baker, en önemli çıkarları tehlikeye girdiğinde Amerika’nın gücünü kullanmaktan kaçınmaması ve bunu yaparken kendisini rahat hissetmesi gerektiğini belirtti. Baker şöyle konuştu: "Eğer Amerika gücünü kullanmazsa başkaları kullanır."
Baker, 1991 yılında Saddam Hüseyin yönetimindeki Irak’ın Kuveyt’i işgali üzerine çıkan Körfez Savaşı sırasında Dışişleri Bakanıydı. İşgal üzerine Amerika, Avrupa ve Arap ülkeleri bir koalisyon kurmuş ve Kuveyt’i bağımsızlığına kavuşturmuştu. Baker şöyle konuştu: "Başkalarıyla uyum içinde hareket etmek her zaman tercih edilir. Ancak en önemli çıkarlarınız tehlike içine girerse tek başına hareket etmeniz gerekebilir."
Baker, Amerika’nın askeri güce başvurmadan önce tüm diplomatik yolları denemesi gerektiğinin altını çizdi. Baker’a göre, diplomasi, düşman rejimlerle de diyalog içine girmeyi gerektirebilir: "Düşmanlarımızla diyalog içine girmemizi gerektirecek neden, bu yolun bizim çıkarımıza oluşundan kaynaklanıyor. Soğuk Savaş sırasında Moskova’da Büyükelçiliğimizi açık tutmamızın nedeni de budur."
Etkili dış politikanın gerçekçilik ve idealizmin karışımı olduğunu belirten James Baker, Amerika’nın bazen baskıcı rejimlerle de çalışması gerektiğini söyledi: "Kusursuz bir dünyada belki de sadece demokratik ülkelerle işbirliği yapardık. Ancak böyle bir dünyada yaşamıyoruz. Dünya kısa dönemde kusursuz hale gelmeyecek. Açık konuşmak gerekirse bazen insan haklarını ihlal eden ve demokratik olmayan rejimlerle işbirliğine gitmemiz gerekebilir."
Baker, Amerikan askeri gücünün aşırı ölçüde kullanılmaması gerektiğini de söyledi. Eski bakan, Amerika’nın “dünyanın polisi” olamayacağını kaydetti.
Eski Dışişleri Bakanlarından Henry Kissinger da konuşmacılar arasındaydı. Kissinger, Baker’ın konuşmasını, “Amerikan dış politikasının temelini atan önemli bir açıklama” olarak yorumladı. Kissinger ayrıca dış politikada ideallerin öneminin altını çizdi, ancak başarılı stratejinin, olasılıkları bilmekle ortaya çıkabileceğini söyledi. Devlet adamlığını bir sanat olarak niteleyen Kissinger, “bu sanat, uzun dönem çalışabilmekten geçer. Çünkü tarih, yönetimlerin ömründen çok daha uzundur,” dedi.