Erişilebilirlik

5 Mart Amerikan Basınından Özetler


Washington Post yazarlarından Jackson Diehl, Ermeni soykırımı iddiasıyla ilgili tasarının, Kongrede kabul edilmesi haline Türk-Amerikan ilişkilerine ve Amerika’nın çıkarlarına büyük bir darbe vuracağı uyarısında bulunuyor. Ancak Diehl, tasarının bağlayıcı olmadığını öne çıkartarak fazla önemsenmemesi gerektiğini savunuyor:

“Belki Türkiye tarihini tartışmak Kongrenin işi olmayabilir. Kongre, bu tartışmayı yanlış nedenlerle de yapıyor olabilir. Bütün bunlara rağmen eğer Türkiye istikrarlı, Batı tarzı demokratik bir ülke hedefine ulaşmak istiyorsa, Türk politikacıları da en azından başkalarının Temsilciler Meclisindeki diğer bağlayıcı olmayan kararlara gösterdiği biçimde tepki göstermeyi, omuz silkip geçmeyi öğrenmelidir.”

Washington Times Kerkük’ün statüsüyle ilgili olarak yapılacak olan referandumun tarihi yaklaştıkça bölgedeki gerginliğin de arttığına dikkat çekiyor. Bölgedeki Kürt yönetiminin Kerkük’ün demografik yapısını değiştirdiği yönündeki iddiaları hatırlatan gazete, özellikle Türkiye’nin yaşananlardan büyük rahatsızlık duyduğunu vurguluyor:

“2006 başından bu yana, Kuzey Irak’ta ve özellikle de Kerkük’te şiddet olayları giderek artıyor. Kerkük’te, Temmuz ve Ekim ayları arasında 20 intihar saldırısı düzenlendi. Bu saldırıların büyük bir kısmının El Kaide bağlantılı teröristler tarafından düzenlendiği sanılıyor. Ayrıca, Mukteda el Sadr’a bağlı İran destekli terör örgütü Mehdi Ordusu da, Kürdistan Demokratik Partisi ve Kürdistan Yurtsever Cephe’ye yönelik saldırılar düzenledi. Suikastlar ve gelişmiş patlayıcı maddelerle yapılan bombalı saldırılar Kerkük’te günlük hayatın parçası haline geldi. Geçen hafta, Ankara ile Bağdat’ın referandumun iki yıl süreyle ertelenmesi konusunda anlaştığı yönünde söylentiler çıktı ancak bunların doğru olmadığı anlaşıldı. Bu yıl sonunda veya daha erken bir zamanda yapılacak bir referandumun bir fayda sağlayacağını söylemek çok zor ancak durumu daha da kötüleştireceğini kestirmek çok kolay.”

New York Times Uluslararası Adalet Divanı’nın Srebrenitza katliamıyla ilgili kararının ardından, Sudan’ın Darfur bölgesindeki soykırımla ilgili yeni bir davaya başladığını hatırlatıyor. Gazete, soykırımın 60 yıl önce uluslararası bir suç olarak kabul edilmesine rağmen, hala önlenemediğini vurguluyor:

“Askeri müdahalelerin asla zamanında yapılmadığı göz önüne alındığında, sorumluların cezalandırılması ve yeni soykırımların önlenmesi açısından en önemli yöntem, uluslararası hukukun uygulanmasıdır. Mahkeme kararları, bu vahşeti yaşayanların çektiği acıları asla ortadan kaldıramaz. Ancak uluslararası hukukun kapsama alanını genişletmek ve yetkisini artırmak, bundan sonra soykırım suçu işlemeyi düşünenleri önleyici bir etken olabilir.”

USA Today gazetesi de soykırım suçlularının mutlaka cezalandırılması gerektiği görüşünde. Ancak gazete, uluslararası toplumu hem Bosna’da hem de Sudan’ın Darfur bölgesinde yaşanan soykırıma karşı yeterince duyarlı davranmamakla eleştiriyor:

“Uluslararası toplumun yapılan zulme ve bunu yapanlara karşı tepkisi öylesine yetersiz ki, “Amerika’nın en çok aranan suçluları” adlı televizyon dizisi bile daha fazla işe yarıyor. Darfur’daki krize son vermek ve Sırpları geçmişleriyle yüzleşerek Batı Avrupa’ya dahil olmaları konusunda ikna etmek için daha fazla şey yapılmalı. Belki de “en fazla aranan soykırım suçluları” gibi uluslararası bir galeri oluşturmak gerekiyor. Böylece, inatçı hükümetlerin üzerinde, kitle katliamlarından sorumlu olanları adalete teslim etmeleri için bir baskı oluşturulabilir.”

XS
SM
MD
LG