Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 2006 yılı istatistiklerini açıkladı. Veriler Türkiye’nin son yıllarda gösterdiği iyileşme çizgisini bu yıl da koruduğunu gösterir nitelikte.
AİHM’de halen işlem görmekte olan ve görmeyi bekleyen toplam dosya sayısı 2006 sonu itibarıyla 89887’ye ulaştı. Bu dosyalardan 9016’sı Türkiye’yle ilgili. Türkiye bu oranla, hakkında 19319 başvuru bulunan Rusya ve 10826 başvuru bulunan Romanya’nın ardından 3. sırada yer alıyor. Ancak bu sıralama, yılların birikimi olması nedeniyle Türkiye’deki insan hakları uygulamalarında geriye gidiş olduğu anlamını taşımıyor. Veriler, 2006’da Türkiye’ye yönelik başvuru sayısının 2005’e göre neredeyse sabit kaldığını gösteriyor. 2005’te Türkiye hakında 2244 başvuru yapılırken bu sayı 2006’da 2280’e yükseldi. 36 başvuruluk bu artışa rağmen Türkiye başvuru sıralamasında bir basamak aşağıya inerek 7. sırada yer aldı. Rusya, Romanya, Polonya, Ukrayna Fransa ve Çek Cumhuriyeti başvuru sıralamasında Türkiye’nin önünde yer aldılar. Türkiye’nin hemen ardında ise Almanya, İngiltere ve İtalya bulunuyor. Liechtenstein ve San Marino ise 2006’da hakkında hiç başvuru yapılmayan ülkeler oldular.
Avrupa Konseyi üyesi 46 üyedeki insan hakları ihlallerini değerlendiren AİHM, bu yıl 1560 davayı karar bağladı. Türkiye, 334 davayla hakkında en çok karar açıklanan ülke oldu. En çok ihlal belirlenen maddeleri ise adil yargılanma hakkı (141), mülkiyetin korunması (82), özgürlük ve güvenlik hakkı (69), etkili başvuru hakkı (55) ve ifade özgürlüğü (35) oluşturdu.
2006 Türk makamlarıyla AİHM arasındaki ilişkilerin net biçimde iyileştiği bir yıl oldu. Türkiye’den gelen ciddi insan hakkı ihlalleriyle ilgili davaların sayısı da iyice azaldı. AİHM kararlarıyla, yasaların ve pratikteki uygulamaların değişmesi de 2006’da Strasbourg’un memnuniyetle izlediği gelişmeler arasında yer aldı.
2007’de Türkiye’nin gözü özellikle iki davada AİHM’den gelecek haberlerde olacak. Bu davalardan ilki seçim barajıyla ilgili olanı. Bu davayla ilgili kararın çok yakında açıklanması bekleniyor. İkinci karar ise zorunlu din dersiyle ilgili. Türkiye açısından son derece çnemli olan bu iki dava AİHM açısından da karar alması zor davalar arasında yer alıyor.