Güney Kore'nin eski dışişleri bakanı Ban Ki Moon, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri olarak göreve başladı. Ban Ki-Moon, böylece örgütün sekizinci Genel Sekreteri oldu.
Güney Kore eski Dışişleri Bakanı Ban Ki Moon 10 yıldır BM Genel Sekreteri olan Kofi Annan’dan görevi resmen yılın ilk gününde teslim aldı. Ban, konuyla ilgili yazılı olarak yaptığı açıklamada amacının, "köprüler kurmak ve uyumlu ilişkiler sağlamak" olduğununun altını çizdi.
Birçok siyasi gözlemci tam da Ban Ki-Moon’un mesajında ifade ettiği gibi uzlaşmacı kişiliğinin kendisini Genel Sekreterlik görevine taşıdığı görüşünü paylaşıyor. Ancak yine birçok siyasi gözlemci Washington’a yakınlığından dolayı ismi parlayan Ban’ın karizmatik kişiliğinin olmadığını belirtiyor ve bunun Birleşmiş Milletler için olumsuz bir durum olduğunu ifade ediyor.
Ban Ki Moon, BM’in sekizinci genel sekreteri olarak 35 yılı aşkın zamandır örgütün başına geçen ilk Asyalı oldu.
Ban, görevine hem dünyada devam eden bir dizi krizle hem de Birleşmiş Milletler'de yapılması gereken reformların gölgesinde başlıyor. Bunun için örgütte öncellikle çalışma kadrosunu belirleyen Ban, yardımcısı olarak Hindistan'ın eski BM Daimi Temsilcisi Vijay Nambiar'ı atadı. Gözlemciler, Ban’ın Nambiar’ı uzun zamandır tanıdığını belirtirlerken, Nambiar’ın aynı zamanda eski Genel Sekreter Kofi Annan'ın da özel danışmanlığını yaptığını hatırlatıyorlar.
Ban, halkla ve basınla arasındaki en önemli köprüyü kuracak olan BM sözcüsü görevine ise Haitili, ödüllü gazeteci Michelle Montas'ı getirdi.
Siyasi gözlemciler yeni Genel Sekreter’i bekleyen en zorlu işlerin başında Darfur sorunu olduğunu belirtiyorlar.
Ban’ın Sudan hükümetini, Birleşmiş Milletler'le Afrika Birliği askerlerinden oluşacak bir barış gücünün sorunlu Darfur bölgesine konuşlandırılması için ikna etmesi gerekiyor.
Ayrıca BM reformları da Ban’ın bekleyen en zorlu işler listesinin başında. Amerika, Birleşmiş Milletler'in örgüt yapısında daha köklü reform yapılmasını talep ediyor. Ban’ın adaylığına güçlü destek veren Washington yönetimi, bu konuda yeni Genel Sekreter'in beklentileri yerine getirmesini edecek. Nitekim Beyaz Saray sözcüsü Ban’ın göreve başlamasıyla ilgili mesajında, "Amerika, Ban Ki Moon'un liderliğinde, başlatılan reformların devam etmesini ve daha ileri gitmesini görmek istemektedir" dedi.
Reformlar çerçevesinde Ban'ı bekleyen bir diğer iç sorun da 15 üyeli Güvenlik Konseyi'nin üye sayısının arttırılıp arttırılmaması. Amerika’nın ve diğer daimi üyelerin sıcak bakmadığı bu durum, 192 üyeli BM’lerin etkinliğinin arttırılaması için en önemli adımlardan biri olarak görülüyor.
Ban'ın Güney Koreli olmasında dolayı kendisinden başta Washington yönetimi olmak üzere, diğer ülkelerin de beklediği nükleer denemelerde bulunan Kuzey Kore ile krizin çözümünde ilerleme sağlaması. Kısacası BM yeni Genel Sekreteri yılın ilk gününde bu zor gündem maddeleriyle beş senelik görevine başlamış oldu.
Güney Kore eski Dışişleri Bakanı Ban Ki Moon 10 yıldır BM Genel Sekreteri olan Kofi Annan’dan görevi resmen yılın ilk gününde teslim aldı. Ban, konuyla ilgili yazılı olarak yaptığı açıklamada amacının, "köprüler kurmak ve uyumlu ilişkiler sağlamak" olduğununun altını çizdi.
Birçok siyasi gözlemci tam da Ban Ki-Moon’un mesajında ifade ettiği gibi uzlaşmacı kişiliğinin kendisini Genel Sekreterlik görevine taşıdığı görüşünü paylaşıyor. Ancak yine birçok siyasi gözlemci Washington’a yakınlığından dolayı ismi parlayan Ban’ın karizmatik kişiliğinin olmadığını belirtiyor ve bunun Birleşmiş Milletler için olumsuz bir durum olduğunu ifade ediyor.
Ban Ki Moon, BM’in sekizinci genel sekreteri olarak 35 yılı aşkın zamandır örgütün başına geçen ilk Asyalı oldu.
Ban, görevine hem dünyada devam eden bir dizi krizle hem de Birleşmiş Milletler'de yapılması gereken reformların gölgesinde başlıyor. Bunun için örgütte öncellikle çalışma kadrosunu belirleyen Ban, yardımcısı olarak Hindistan'ın eski BM Daimi Temsilcisi Vijay Nambiar'ı atadı. Gözlemciler, Ban’ın Nambiar’ı uzun zamandır tanıdığını belirtirlerken, Nambiar’ın aynı zamanda eski Genel Sekreter Kofi Annan'ın da özel danışmanlığını yaptığını hatırlatıyorlar.
Ban, halkla ve basınla arasındaki en önemli köprüyü kuracak olan BM sözcüsü görevine ise Haitili, ödüllü gazeteci Michelle Montas'ı getirdi.
Siyasi gözlemciler yeni Genel Sekreter’i bekleyen en zorlu işlerin başında Darfur sorunu olduğunu belirtiyorlar.
Ban’ın Sudan hükümetini, Birleşmiş Milletler'le Afrika Birliği askerlerinden oluşacak bir barış gücünün sorunlu Darfur bölgesine konuşlandırılması için ikna etmesi gerekiyor.
Ayrıca BM reformları da Ban’ın bekleyen en zorlu işler listesinin başında. Amerika, Birleşmiş Milletler'in örgüt yapısında daha köklü reform yapılmasını talep ediyor. Ban’ın adaylığına güçlü destek veren Washington yönetimi, bu konuda yeni Genel Sekreter'in beklentileri yerine getirmesini edecek. Nitekim Beyaz Saray sözcüsü Ban’ın göreve başlamasıyla ilgili mesajında, "Amerika, Ban Ki Moon'un liderliğinde, başlatılan reformların devam etmesini ve daha ileri gitmesini görmek istemektedir" dedi.
Reformlar çerçevesinde Ban'ı bekleyen bir diğer iç sorun da 15 üyeli Güvenlik Konseyi'nin üye sayısının arttırılıp arttırılmaması. Amerika’nın ve diğer daimi üyelerin sıcak bakmadığı bu durum, 192 üyeli BM’lerin etkinliğinin arttırılaması için en önemli adımlardan biri olarak görülüyor.
Ban'ın Güney Koreli olmasında dolayı kendisinden başta Washington yönetimi olmak üzere, diğer ülkelerin de beklediği nükleer denemelerde bulunan Kuzey Kore ile krizin çözümünde ilerleme sağlaması. Kısacası BM yeni Genel Sekreteri yılın ilk gününde bu zor gündem maddeleriyle beş senelik görevine başlamış oldu.