Erişilebilirlik

2006'dan Manşetler


Ocak 2006, Irak’ta umut ve iyimserliğin başlangıcıydı. Birçokları, Aralık 2005’teki genel seçimlerden sonra Irak’ta Saddam Hüseyin’in zalim diktatörlüğünden istikrarlı demokratik rejime geçişin kısa sürede gerçekleşmesini bekliyordu.

Ancak bu hayaller, Şubat’ta Şiilerin Samara’daki en kutsal ibadet yeri olan El Askeriye Camii’ne düzenlenen bombalı saldırıyla adeta parçalandı. Sünniler ve Şiiler arasındaki mezhep çatışmaları kontrolden çıkmaya başlayınca ülke, iç savaşın eşiğine geldi.

El Kaide’nin Irak’taki lideri Ebu Musab El Zerkavi’nin Haziran ayında öldürülmesi de kan dökülmesini durdurmaya yetmedi. Bunun üzerine Amerikan ve Irak orduları Bağdat’ta düzeni ve güvenliği sağlamak için Ağustos ayında büyük bir operasyon başlattı. Ancak Amerikalı komutanlar, yıl sonuna doğru kente barış ve huzur getirme çabalarından pek de sonuç alamadıklarını açıkladı.

Eski devlet başkanı Saddam Hüseyin’in işlediği insanlık suçları nedeniyle yargılanması ve geçtiğimiz günlerde idam edilmesi, belki de Iraklılar için elde edilen tek başarıydı.

Irak’taki şiddet eylemleri ve giderek artan ölü sayısı, 2006’da gündemin en üst sıralarında yer aldı. Başkan Bush bir basın toplantısında şu açıklamayı yaptı: "Irak’ta işler iyi gitmiyor."

Irak’taki savaş, Başkan Bush’un siyasi konumunu olumsuz yönde etkiledi. Kasım ayındaki ara seçimlerde sandık başına giden Amerikan halkı, tarihi bir değişikliğe imza attı. Birçoklarının, Bush’un Irak politikasının referanduma sunulması olarak gördüğü seçimlerin galibi, Kongre’de kontrolü ele geçiren Demokratlar oldu.

Bu siyasi değişim, Başkan Bush’u, Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’i görevden almaya ve Irak politikasını kapsamlı olarak gözden geçirmeye zorladı.

Afganistan

Öte yandan 2006, Afganistan’da değişim yılı oldu. Güvenlik ve barış gücü görevi, Amerikan Ordusu’ndan NATO güçlerine devredildi.

Ancak Taleban örgütünün, Irak’taki direnişçilerin geliştirdiği taktikleri kullanarak yeniden canlanması, bölgede güvenliği tehdit etmeye başladı ve NATO’nun asker sayısını yıl sonuna kadar büyük oranda arttırmasına neden oldu.

Ortadoğu

2006 yılı, Ortadoğu barış sürecine, geçiş ve karmaşa dönemi olarak damgasını vurdu.

İsrail Başbakanı Ariel Şaron’un Ocak ayında beyin kanaması geçirmesinden sonra İsrail Hükümeti’nin başına Ehud Olmert geçti. Olmert, Filistinlilerle barış çabalarını devam ettireceğine söz verdi. Ancak bu çabalar, Filistin’de İslami militan örgüt Hamas’ın büyük farkla seçimleri kazanmasıyla duraklama evresine girdi.

Hamas’ın iktidara gelmesi üzerine İsrail ve Amerika, 1993 Oslo Barış Anlaşması uyarınca Filistin’e yapılan yardımları kesme kararı aldı.

İsrail ve Filistin arasında tırmanan gerginlik, Haziran ayında Filistinli militanların bir İsrail askerini kaçırması üzerine doruk noktasına ulaştı. İsrail, kaçırma olayına, Gazze’deki altyapıya saldırarak cevap verdi.

Bundan iki hafta sonra Lübnan’ın güneyindeki Hizbullah militanları, iki İsrail askerini daha rehin aldı.

Ehud Olmert, askerlerin kaçırılmasını “savaş ilanı” olarak niteledi.

İsrail savaş uçakları ve askerleri, Lübnan’a girerek Hizbullah hedeflerini bombaladı.

İki taraf, 1400 kişinin öldüğü ve Lübnan’da büyük hasara yol açan bir aylık savaş sonunda çıkmaza girdi.

Kuzey Kore

Dünyanın diğer ucunda ise Kuzey Kore, komşu ülkelerin baskı ve isteğini hiçe sayarak Ekim ayında ilk nükleer denemesini yaptı.

Uluslararası toplum, nükleer denemeyi derhal kınadı ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Pyongyang Hükümeti’ne karşı bir dizi yaptırım uygulanmasını onayladı.

Ancak Kuzey Kore, Aralık’ta, nükleer silahsızlanmasına ilişkin altılı görüşmelerin yeniden başlamasını kabul etti.

İran

İran’ın nükleer programıysa 2006 yılında devam etti, hatta genişledi. Tahran Hükümeti, nükleer programının barışçı olduğunu ve sadece enerji üretimini amaçladığını savunuyor. Ancak Batılı ülkeler, İran’ın niyetinin, nükleer silah elde etmek olduğuna inanıyor ve bunun, bölgede nükleer silahlanma yarışına yol açacağından kaygı duyuyor.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin uranyum zenginleştirme programını durdurması çağrısına geç yanıt vermesi, bir çok uzmana, İran’ın nükleer programından vazgeçmek gibi bir niyeti olmadığını düşündürüyor. İran'ın uluslararası toplum taleplerini yerini getirmemesi nedeniyle, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, yaptırım kararı aldı.



XS
SM
MD
LG