Almanya 2006´ya çiceği burnunda bir hükümetle, Birlik Partileri-SPD koalisyonuyla merhaba dedi. Angela Merkel´in başbakan olmasıyla birlikte Almanya´nın eski başbakan Schröder döneminde Türkiye´ye AB yolunda verdiği açık destek azalma trendine girdi.
Merkel‚ 'yapılan anlaşmalara sadık kalacağız’ derken yine de her fırsatta 'imtiyazlı ortaklık' önerisini sıcak tuttu ve Türkiye´nin üyeliğinin daha çok uzun yıllar alacağını da söylemeden edemedi. Almanya-Türkiye ilişkilerinin öncelikli olarak AB’ye üyelik eksenli yoğunlaşmasında başbakan Erdoğan’ın Mayıs ayındaki Berlin ve Merkel’in de Ekim’deki Türkiye ziyareti önemli rol oynadı. Bu arada Almanya’daki koalisyon içinde Türkiye politikaları sık sık gerilime neden oldu. Başta Dışişleri Bakanı Steinmeier olmak üzere Sosyal Demokratlar Türkiye ile müzakerelerin sürdürülmesini savunurken, Birlik Partileri’nin ‘şahinler’ kanadının önemli ismi Bavyera Eyalet Başbakanı Stoiber, Türkiye’nin bir Avrupa ülkesi olmadığını belirterek, görüşmelerin derhal kesilmesini talep etti.
Federal Meclis Sol Parti milletvekili Hakkı Keskin’de hükümet içindeki belirsizliğin Türkiye konusunu olumsuz etkilediğini düşünenlerden.
Bu arada 2006 Avrupa Birliği tarafından yapılan güncel bir araştırmada, Almanların sadece yüzde 16’sının Türkiye’nin AB’ye girmesine sıcak baktığı ortaya çıktı. Halkın yüzde 96’sı ise Türkiye’nin AB’ye girmeden önce insan hakları ve ekonomide gelişmesini şart koşuyor.
Almanya Türkiye’nin en önemli ticaret partneri. Hem Türkiye'nin Almanya'ya ihracatı, toplam ihracatı içerisindeki yaklaşık %16'lık payını, hem de Türkiye'nin Almanya'dan ithalatı, toplam ithalatı içerisindeki %13'lük payını geçen yılda korudu, ancak beklenen yükselme yaşanmadı. Nitekim Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği Berlin temsilcisi Alper Üçor’da iki ülke arasındaki ticaretin olası potansiyalin altında kaldığından bahsediyor. Türkiye 2007 yılında dünyanın en büyük sanayi fuarı Hannover Fuarı’nın kardeş ülkesi olacak. Hannover Fuarı’nın açılışının iki Başbakanın katılımıyla gerçekleştirilmesi öngörülüyor.
Bu arada Almanya-Türkiye ilişkilerinde belirleyici konulardan biri de Almanya’da yaşıyan Türkler ve onların uyum sorunları. Alman kamuoyu 2006 yılı boyunca bu konuya değişik boyutlarıyla ağırlık verdi, hükümet ise bir ilki gerçekleştirdi ve Temmuz ayında ‘Uyum Zirvesi’, Ekim ayında da ‘İslam Zirvesi’ni gerçekleştirerek, Türkler hakkında konuşmak yerine, onların temsilcileri ile yuvarlak masa etrafında bir araya geldi. Her iki zirvede uyum sorunlarının çözümüne öneriler getirmeleri ile görevlendirilen orta vadeli çalışma grupları oluşturuldu.
Bu arada tüm ülkeyi şaşırtan bir gelişme ise, Haziran ayındaki Dünya Futbol Şampiyonası sırasında yaşandı. Türkiye A Milli Futbol Takımı kupaya katılamadı. Buna rağmen ülkede yaşayan yaklaşık 3 milyon Türk Almanya’daki heyecana ortak oldu. Çoğunun arabalarına, evlerine, işyerlerine Alman bayrakları asmaları ve Dünya üçüncüsü olan Alman Takımı’nı desteklemeleri bazı politikaciların ‘Türkler sonunda futbol sayesinde bize uydular“ yorumlarına yol açtı.
Cem Dalaman'ın haberinin tamamını ve söyleşilerini, yukarıdaki Windows Media bağlantısından dinleyebilirsiniz.
Merkel‚ 'yapılan anlaşmalara sadık kalacağız’ derken yine de her fırsatta 'imtiyazlı ortaklık' önerisini sıcak tuttu ve Türkiye´nin üyeliğinin daha çok uzun yıllar alacağını da söylemeden edemedi. Almanya-Türkiye ilişkilerinin öncelikli olarak AB’ye üyelik eksenli yoğunlaşmasında başbakan Erdoğan’ın Mayıs ayındaki Berlin ve Merkel’in de Ekim’deki Türkiye ziyareti önemli rol oynadı. Bu arada Almanya’daki koalisyon içinde Türkiye politikaları sık sık gerilime neden oldu. Başta Dışişleri Bakanı Steinmeier olmak üzere Sosyal Demokratlar Türkiye ile müzakerelerin sürdürülmesini savunurken, Birlik Partileri’nin ‘şahinler’ kanadının önemli ismi Bavyera Eyalet Başbakanı Stoiber, Türkiye’nin bir Avrupa ülkesi olmadığını belirterek, görüşmelerin derhal kesilmesini talep etti.
Federal Meclis Sol Parti milletvekili Hakkı Keskin’de hükümet içindeki belirsizliğin Türkiye konusunu olumsuz etkilediğini düşünenlerden.
Bu arada 2006 Avrupa Birliği tarafından yapılan güncel bir araştırmada, Almanların sadece yüzde 16’sının Türkiye’nin AB’ye girmesine sıcak baktığı ortaya çıktı. Halkın yüzde 96’sı ise Türkiye’nin AB’ye girmeden önce insan hakları ve ekonomide gelişmesini şart koşuyor.
Almanya Türkiye’nin en önemli ticaret partneri. Hem Türkiye'nin Almanya'ya ihracatı, toplam ihracatı içerisindeki yaklaşık %16'lık payını, hem de Türkiye'nin Almanya'dan ithalatı, toplam ithalatı içerisindeki %13'lük payını geçen yılda korudu, ancak beklenen yükselme yaşanmadı. Nitekim Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği Berlin temsilcisi Alper Üçor’da iki ülke arasındaki ticaretin olası potansiyalin altında kaldığından bahsediyor. Türkiye 2007 yılında dünyanın en büyük sanayi fuarı Hannover Fuarı’nın kardeş ülkesi olacak. Hannover Fuarı’nın açılışının iki Başbakanın katılımıyla gerçekleştirilmesi öngörülüyor.
Bu arada Almanya-Türkiye ilişkilerinde belirleyici konulardan biri de Almanya’da yaşıyan Türkler ve onların uyum sorunları. Alman kamuoyu 2006 yılı boyunca bu konuya değişik boyutlarıyla ağırlık verdi, hükümet ise bir ilki gerçekleştirdi ve Temmuz ayında ‘Uyum Zirvesi’, Ekim ayında da ‘İslam Zirvesi’ni gerçekleştirerek, Türkler hakkında konuşmak yerine, onların temsilcileri ile yuvarlak masa etrafında bir araya geldi. Her iki zirvede uyum sorunlarının çözümüne öneriler getirmeleri ile görevlendirilen orta vadeli çalışma grupları oluşturuldu.
Bu arada tüm ülkeyi şaşırtan bir gelişme ise, Haziran ayındaki Dünya Futbol Şampiyonası sırasında yaşandı. Türkiye A Milli Futbol Takımı kupaya katılamadı. Buna rağmen ülkede yaşayan yaklaşık 3 milyon Türk Almanya’daki heyecana ortak oldu. Çoğunun arabalarına, evlerine, işyerlerine Alman bayrakları asmaları ve Dünya üçüncüsü olan Alman Takımı’nı desteklemeleri bazı politikaciların ‘Türkler sonunda futbol sayesinde bize uydular“ yorumlarına yol açtı.
Cem Dalaman'ın haberinin tamamını ve söyleşilerini, yukarıdaki Windows Media bağlantısından dinleyebilirsiniz.