USA Today Amerikan birliklerinin geri çekilebilmesi için Irak güvenlik güçlerinin eğitimine hız verilmesi gerektiği konusunda bir uzlaşma sağlandığını belirtiyor. Ancak gazete, Irak güçlerinin güvenliği sağlama görevini üstlenmesinin hiç de kolay olmayacağını vurguluyor.
"Irak’ta giderek tırmanan iç savaş, Amerikalı eğitmenlerin ne kadar başarılı olacağı konusunda kuşku yaratıyor. Şii ölüm tugayları, Irak polisinin içinde yuvalanmış durumda. Ülkedeki mezhep çatışmasının Irak ordusunu da benzer bir şekilde etkilemesi büyük bir olasılık. Irak güçlerinin eğitiminin gerekliliği konusunda herkes uzlaşıyor ama iki yıldır etkisini hissettiren temel sorun hala çözülebilmiş değil. Iraklılar, Amerikalıların sabrı tükenmeden önce yeterli bir güç oluşturabilecek mi? Oluşturulsa bile bu güç, demokrasiyi ve ulusal hükümeti mi savunacak? Her iki sorunun cevabı da hala belirsizliğini koruyor."
Christian Science Monitor Irak’ta kriz derinleştikçe, Bush yönetiminin İran’la doğrudan temasa geçmesi yönündeki baskıların arttığını hatırlatıyor. Gazete, böyle bir işbirliğinin muhtemel bedeli konusunda şunları yazıyor:
"Beyaz Saray, İran’la diyalogu ya sadece Irak konusuyla ya da sadece İran’ın nükleer programıyla sınırlamak istiyor. Ancak, Irak’ta durumun giderek daha kötüye gitmesi ve İran’la diyaloga girmesi için Beyaz Saraya yönelik baskıların artması nedeniyle, Tahran da Irak’ta Amerika’ya yardım karşılığında taleplerini artırabileceğini düşünüyor. Uzmanlara göre, İran başta Birleşmiş Milletlerin yaptırım girişimlerine son verilmesi olmak üzere bir dizi talepte bulunmayı düşünüyor. 27 yıllık çatışmanın ardından rejimin tanınması ve İran’ın askeri hedef olmayacağı garantisinin verilmesi de Tahran’ın öncelikli istekleri arasında."
New York Times ise Tahran’daki Soykırım konferansının tehlikeli gelişmelere gebe olduğu görüşünde. Gazete, Yahudi Soykırımını inkar eden İran cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’la ilgili şu yorumda bulunuyor.
"Ahmedinecad, yolsuzlukla mücadelede ve ekonomiyi düzeltmedeki başarısızlığını gizlemeye, İran halkının dikkatini başka yere çekmeye çalışıyor. Soykırım konusundaki yalanlar, Ahmedinecad’ın Mısır gibi Sünni ülkelerde bile konumunu güçlendiriyor ve Şii İran’ın bölgesel güç olma niyeti konusundaki şüpheleri azaltıyor. Yapılan konferans, hepimize aptalların ve haydutların niçin göz ardı edilmemesi gerektiğini de bir kez daha hatırlatıyor. Bu konferans ayrıca tarihi gerçeklerin niçin unutulmaması gerektiği konusunda da uyarıcı oluyor."
Los Angeles Times Lübnan’da, Suriye desteğiyle ve Hizbullah öncülüğünde gerçekleşen protesto gösterilerine rağmen Fuad Sinyora hükümetinin hala işbaşında olduğuna dikkat çekiyor.
"Muhalifleri, Sinyora’yı Amerikan kuklası olarak tanımlasa da, aslında Sinyora Sünniler, Hristiyanlar, Dürziler ve diğer gruplardan oluşan bir koalisyonu yönetiyor. Ancak Amerika açısından farklı bir nokta var. Lübnan, 1990’da Körfez Savaşı koalisyonuna katılması karşılığında Suriye’ye ucuz bir hediye olarak verilmişti. Bugünlerde de, Suriye ile diyalogun gerekliliği konusunda bir görüş birliği öne çıkıyor. Amerika’nın bir kez daha Irak konusunda bir jest karşılığında Lübnan’daki güçsüz ancak işlevli demokratik yönetimi feda etmemesi gerekiyor."