Erişilebilirlik

Demokratlar Ve Dış Politika


Hem Temsilciler Meclisi, hem de Senato’da çoğunluğu ele geçiren Demokratlar şimdi de Amerikan dış politikasında köklü değişiklikler için kolları sıvadı. Ancak uzmanlar, yeni adımların Başkan Bush’un onayı olmadan atılamayacağını söylüyor.

Seçimden zaferle çıkan Demokratlar Amerikan dış politikasında değişiklik yapmaya hazırlanıyor. Gündemin başında da Irak Savaşı var. Senato Silahlı Kuvvetler Komisyonu başkanı olması beklenen Senatör Carl Levin dahil bir çok Demokrat, Amerikan askerlerinin Irak’tan aşamalı olarak çekilmesini istiyor. Carl Levin şöyle diyor: "Hedefimiz, hem Temsilciler Meclisi hem de Senato’da her iki partinin de desteğini sağlayarak Amerikan askerlerinin Irak’tan aşamalı olarak çekilmeye başlaması konusunda hükümete baskı yapmak. Bu şekilde askerlerimiz, Başkan onay verdikten sonra 4 ila 6 ay içinde Irak’tan çekilmeye başlayabilir."

Ancak her iki partinin de dış politika konusunda ortak adım atıp atamayacağı henüz bilinmiyor. Gerek Demokratlar gerekse Cumhuriyetçiler Soğuk Savaş’ın ilk yıllarında komünizmin yayılmasını engellemek amacıyla işbirliği yapmıştı. Ancak Irak Savaşı, böyle bir uzlaşmaya zemin hazırlamadı. Buna rağmen Washington’da son günlerde sık sık Demokratların seçim sandığındaki başarısının ortak dış politika geliştirmede etkili olabileceği dile getiriliyor.

Ancak Başkan Reagan dönemi yetkililerinden Lawrence Korb, Başkan Bush’a da bu konuda büyük görev düştüğünü söylüyor: "Kongre, partileri ortak noktada birleştirmede tabii ki büyük bir rol oynayacaktır. Ancak asıl adımı Beyaz Saray atmalıdır. Başkan, ordunun başındaki kişidir ve dış siyaseti yönlendirir. Eğer Başkan kendi siyasi çıkarlarına hizmet edecekse ya da tarihe geçmek isterse ancak o zaman partileri ortak bir platforma taşır."

Kuzey Kore ve İran gibi ülkelerle ilişki kurma konusunun da Demokratlar tarafından gündeme taşınması bekleniyor. Temsilciler Meclisi Uluslar arası İlişkiler Komisyonu’nun başkanı olması beklenen milletvekili Tom Lantos, Amerika’nın anlaşmazlık içinde olduğu ülkelerle iletişime geçmesi gerektiğini savunuyor.

Milletvekili Jim McGovern gibi bazı nüfuzlu Demokratlar da bu görüşe destek veriyor. McGovern, Amerika’nın Sesi’ne verdiği demeçte Washington’un İran’la ilişki kurması gerektiğini söyledi: "Diyaloğa girmenin hiçbir zararı yok. Bazı kişilerin bizim düşmanımız olduğu için İran ya da Libya’yla görüşmememiz gerektiğini söylediklerini duyuyorum. Ancak bazen düşmanlarınızla, dostlarınızla olduğundan çok daha fazla diyalog içine girmeniz gerekebilir."

McGovern gibi düşünen Demokratlar, Bush Yönetimi’nin özellikle Irak Savaşı’nı nasıl yürüttüğünü soruşturmak amacıyla Kongre’de soruşturma açılmasını istiyor: "Kongre’yi ellerinde bulunduran Cumhuriyetçiler uzun süre bu konuda hiçbir oturum düzenlemedi. Irak’ta şu an içinde bulunduğumuz karmaşa ve dünyanın başka yerlerinde yaşanan sorunlar biraz da bundan kaynaklanıyor. Sorular sormak, bunların yanıtlarını aramak bizim görevimiz. Yan gelip yatamayız."

Emekli olacağını açıklayan Cumhuriyetçi Milletvekili Jim Kolbe’ye göre, bu, partilerüstü bir dış politika oluşturma çabalarını engelleyebilir: "Umarım Demokratlar bu konuya akılcı bir şekilde yaklaşır. Öyle olursa Cumhuriyetçiler de ileri adım atar ve oturumlara katılır. Ancak Demokratların amacı Bush Hükümetini yerin dibine batırmaksa o zaman hiçbir yere varamayız."

Demokratların elindeki Kongre’de uluslar arası ticaretle ilgili görüşmelerse daha sancılı geçebilir. Bunun nedeni, bir çok Demokrat’ın serbest ticaret anlaşmalarına karşı çıkması…

Lawrence Korb, yeni Kongre’nin, Başkan Bush’un “hızlı yol” olarak anılan ve ticaret anlaşmalarının kısa yoldan ve süratle imzalanmasını sağlayan yetkisini yenilemeyeceğini söylüyor: "Demokratlar, büyük bir olasılıkla Başkan Bush’un bu yetkisini yenilemeyecek. Bu nedenle bu yıl Amerika’nın başka ülkelerle yeni ticaret anlaşmaları imzalaması çok ama çok zor olacak."

Önümüzdeki dönemde de Amerikan dış politikasının en önemli gündem maddesinin Irak savaşı olması bekleniyor. Demokratlar da, Başkan Bush dahil Cumhuriyetçiler de, partilerüstü Baker-Hamilton komisyonunun yeni bir strateji oluşturulmasına ilişkin raporunu bu yüzden merakla bekliyor.



İlgili bağlantılar

XS
SM
MD
LG