Erişilebilirlik

'Türklerin AB Konusundaki İyimserliği Azalıyor'


Avrupa Birliği üyelik sürecinde, Ankara’yla Brüksel arasındaki mesafe açılıyor mu? Dış Politika Araştırma Enstitüsü uzmanı Michael Radu, artık Türklerin de Avrupa Birliği üyeliğini kendi çıkarına görmediğini belirtiyor. Michael Riegner Amerika’nın Sesi Radyosu adına Dış Politika Araştırma Enstitüsü’nden Michael Radu’yla görüştü.

Philadelphia kentinde bulunan Dış Politika Araştırma Enstitüsü uzmanlarından Michael Radu, Türklerin her geçen gün Avrupa Birliği üyeliğiyle ilgili iyimserliğinin azalmakta olduğunu söyledi. Son kamuoyu yoklamalarında, Türk halkının Avrupa Birliği üyeliğine verdiği desteğin düştüğüne dikkat çeken uzman, Birliğin Türkiye’den artan taleplerine karşı tepkilerin de bu ilgi azalmasında etkili olduğunu kaydetti.

Bir süre önce yapılan “Avrupa Birliği Sürecinde Türkiye’nin Sosyo-Politik Profili” adlı kamuoyu yoklaması, Türkiye’de Avrupa Birliği’ne girmek isteyenlerin oranının düştüğünü ortaya koymuştu. 2002 ve 2006 yılları arasında karşılaştırma yapan araştırma, Avrupa Birliği’ne girmek isteyen Türklerin oranının son dört yılda yüzde 76’dan yüzde 57’ye düştüğünü gösteriyor. Aynı araştırma sonucu, Türk toplumunda en çok güvenilen kurum sıralamasında yine ordunun başı çektiğini, bunu cumhurbaşkanlığı makamının izlediğini ortaya koyuyor.

Doktor Michael Radu, Avrupa Birliği üyeliğine ilginin azalmasında, askeri yetkililerin de Avrupa Birliği üyeliğine karşı açıklamalarının etkili olduğunu söylüyor. Michael Radu, askeri yetkililerin Avrupa Birliği üyeliğine doğrudan karşı çıkmadığını, ancak birlik üyesi ülkelerden gelen taleplerin, Türkiye’nin çıkarlarını tehdit ettiği görüşünü savunduklarını kaydediyor. Radu, “Askerler kendilerini Atatürk’ün mirası ve toprak bütünlüğünü korumakla yükümlü görüyorlar, ancak Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye yönelik taleplerinin, bu iki unsuru, - dolayısıyla da Türkiye’nin çıkarlarını - tehdit ettiğini düşünüyorlar,” diye konuşuyor. Michael Radu, Güney Kıbrıs’ı tanıma yönündeki baskıları, Kürtlere dil ve ifade özgürlüğü verilmesinin istenmesini, ve askerin siyaset üzerindeki etkisine son verilmesi yönündeki beklentileri, Türkiye’de askerleri memnun etmeyen taleplere örnek olarak gösteriyor.

Bir süre önce Dış Politika Araştırma Enstitüsü’nde, “Türkiye ve Avrupa Birliği” konulu bir yorumu yayınlanan Michael Radu, gerek Brüksel’de, gerekse Ankara’da, “Türkiye’nin Avrupa Birliği üyesi olma olasılığının azaldığının” görüldüğünü yazmıştı. Radu, yazısında, Türkiye’nin birliğe üyeliğinin iki tarafın da çıkarlarını zedelediğinin görüldüğünü ve Ankara’yla Brüksel arasındaki mesafenin bu yüzden açılmaya başladığını belirtiyor.

Michael Radu, Avrupa Birliği üyeliğine ilginin azalmasına yol açan unsurlar arasında Türkiye’de milliyetçiliğin ve Amerikan karşıtlığının artmasını da gösteriyor. Amerika’nın Irak’taki varlığının karmaşaya yol açtığına, Avrupa’da da Amerikan karşıtlığının arttığına işaret eden uzman, Washington’un, Ankara’nın Avrupa Birliği üyeliğine verdiği geleneksel desteğin etkisini yitirdiğini belirtiyor.

Dış Politika Araştırmaları Enstitüsü uzmanı Michael Radu, Türkiye’nin ekonomik açıdan da Avrupa Birliği’ne ağır bir yük getireceğini savunuyor. Uzman, Türkiye’nin zaten Gümrük Birliği’nden dolayı Avrupa Birliği’nin gümrük ve yatırım avantajlarından yararlandığını, Brüksel’i memnun eden kilit ekonomik reformları yaptığını belirtiyor. Michael Radu, Türkiye’yi Avrupa Birliği üyesi yerine “imtiyazlı ortak” olarak görmek isteyen Almanya Başbakanı Angela Merkel’iyse, diğer Avrupalı meslektaşlarına göre “daha dürüst bir lider” olarak tanımlıyor.

XS
SM
MD
LG