Cheney’in katıldığı bir radyo programında, “su tedavisi” adıyla bilinen işkence yöntemi gündeme gelmiş ve Başkan Yardımcısına “masum insanların hayatını kurtaracağını bilseniz bunu onaylar mıydınız?” sorusu sorulmuştu.
Cheney, soruya “Tabii onaylardım!” cevabını vermiş ve bu yöntemin Halit Şeyh Muhammet gibi terör zanlılarının konuşturulmasında çok etkili olduğunu vurgulamıştı.
Başkan yardımcısı, bunun işkence olmadığını savunmuş ve “Biz işkence yapmıyoruz” demişti.
İnsan Hakları Gözlem örgütü, Cheney’in sözlerinin “su tedavisi” işkencesini tasvip anlamına geldiğini açıkladı ve bunun kabul edilemeyeceğini bildirdi. Merkezi New York’ta bulunan örgüt, bunun hem uluslararası yasalara, hem askeri kurallara hem de Amerikan Kongresinin kararlarına aykırı olduğunu duyurdu.
İngiliz Uluslararası Af örgütü de, Cheney’in sözlerinin, insan hakları alanında yeni ve çok kötü bir standardı temsil ettiğini açıkladı.
Beyaz Saray Sözcüsü, Cheney’in soruyu yanlış anladığını; muhabirin su tedavisi adıyla bilinen işkence yöntemini kastettiğinin farkında olmadığını savundu.
Başkan Bush da, tartışmayla ilgili olarak, Amerika’nın kimseye işkence yapmadığını ve yapmayacağını söylemekle yetindi.
Amerika’nın terör zanlılarına karşı tutumu, özellikle Irak’ta Ebu Gureyb cezaevindeki işkence olaylarından sonra tüm dünyada kaygıyla izleniyor.
Suyla işkence yeni değil. Tarihçilere göre kökü 17. yüzyıla gidiyor. İkinci Dünya ve Vietnam savaşları sırasında Japonlar ve Amerikalılar tarafından da kullanıldığı biliniyor.
İşkence yapılan kişi, başı ayaklarından daha aşağıda olacak bir şekilde eğik bir tahtaya yatırılıp bağlanıyor ve yüzü bir bezle ya da plastik torbayla kapatılıyor.
Daha sonra bir kapla ağzına su dökülüyor. Bez ya da plastik su dolunca ağırlaşıp işkence yapılan kişinin ağzını dolduruyor ve nefes almasını önlüyor. Eli kolu bağlı olan kişi boğularak öleceğini sandığından dehşet içinde kalıyor.
Amerikan gazetelerinde çıkan haberlere göre, sınamak için “su tedavisine” tabi tutulan CIA ajanları işkenceye sadece 14 saniye tahammül edebildi.
El Kaide’nin önde gelen isimlerinden Şeyh Halid Muhammet’in ise, işkenceye 2,5 dakika dayanarak kendisini sorgulayan CIA ajanların hayranlığını kazandığı ileri sürülüyor.