Washington Post İsrail-Lübnan sınırında sessizliğin hüküm sürmesine rağmen Ortadoğu’da gerginliğin giderek tırmandığına dikkat çekiyor. Gazete, İsrail’le Filistin arasında çatışmaların yeniden başlayabileceği, hatta bir İsrail-Suriye savaşı çıkabileceği uyarısında bulunuyor.
"İsrail başbakanı Ehud Olmert, kaçırılan İsrail askeri serbest bırakılmadan bir adım atmaya yanaşmıyor. Ayrıca Filistinlilere taviz verilmesine karşı çıkan aşırı milliyetçi bir partiyi de koalisyon ortağı olarak seçti. Suriye’nin İsrail’le barış görüşmelerine başlama niyeti sonuçsuz kaldı. Bu gidişin sonunu kestirmek hiç de zor değil. Gelişmeler İran’ın Ortadoğu’yu daha da radikalleştirme planlarına hizmet ediyor. Bu işten zararlı çıkacak olan İsrail, Mısır ve Amerika ise müzakerelerin başlaması ve güven artırıcı önlemlerin hayata geçirilmesi konusunda geç kalıyor."
New York Times Bush yönetimine Irak’ta güvenliğin sağlanması ve Amerikan askerlerinin geri çekilmesi konusunda net bir takvim açıklaması çağrısında bulunuyor. Bu takvimde somut hedeflere yer verilmesini isteyen gazete, Irak’ta bir ilerleme sağlanıp sağlanmadığının ancak bu yöntemle sınanabileceğini savunuyor.
"Iraklıların ulusal uzlaşma görüşmelerine ve milisleri silahsızlandırmaya başlaması lazım. Amerika’nın da Bağdat’ın güvenliği sağlamaya yönelik inandırıcı adımlar atması ve Irak’ın komşularının desteğini sağlaması gerekiyor. Hayali takvimlerle harcanacak zaman kalmadı. Bush, “Amerikan halkının sabrının sınırsız olmadığını Iraklılara çok net bir şekilde anlatıyoruz” diye konuştu. Ancak umarız ki Bush, bu acemice yürütülen savaş konusunda Amerikan halkının sabrının tükendiğinin ve artık önünde yıllar değil aylar kaldığının farkındadır. Bu kalan zaman da parlak zafer hayalleriyle değil somut adımlar atarak geçirilmelidir."
Los Angeles Times Çin’in giderek artan petrol ihtiyacını karşılamak amacıyla, Afrika’da geçmişte Batılı ülkelerin yaptığı yanlışları tekrarladığını yazıyor. Gazete, Pekin’in Afrika’daki baskıcı yönetimlerle kurduğu ticari ilişkilerin insan hakları ve demokrasi açısından önemli bir risk oluşturduğunu savunuyor.
"Çin, Afrika’ya daha fazla yatırım yaptıkça yolsuzluk, istikrarsızlık ve çevreye zarar vermenin aslında başarısız projeler, çalınan mallar, kamuoyu tepkisi ve mali engeller demek olduğunu da görecek. Komünist Çinli liderler hiçbir zaman insan haklarına saygı konusunu öncelikli bir sorun olarak görmedi. Ancak bu tavırlarını değiştirmeleri için artık çok daha mantıklı gerekçeler var. Çin, Batının kendisine büyük paralar kaybettiren hatalarını tekrarlama tehlikesiyle karşı karşıya."
USA Today, New Jersey yüksek mahkemesinin eşcinsel çiftlerin de heteroseksüel çiftlerle aynı haklardan yararlanması gerektiği yönündeki kararını destekliyor. Gazete, kararın eşcinsel evliliği ile ilgili tartışmalarda dengeli bir yaklaşım getirdiğini belirtiyor.
"New Jersey’deki karara daha serinkanlı baktığımızda, kamuoyunun bu konudaki farklı yaklaşımları arasında makul bir denge kurduğunu görüyoruz. Karar, eşcinsellere yönelik haksız ayrımcılığı ortadan kaldırıyor ve kanun önünde eşitliği sağlıyor. Ancak aynı zamanda evlilik ifadesinin derin kültürel ve dini anlamını da gözeterek, bu konudaki kararı yasama organına bırakıyor."