Erişilebilirlik

'Türkiye AB İçin Kazanım Olur'


Almanya'da geçen yılki erken seçimlerden yenilgiyle çıkan ve Başbakanlık koltuğunu Angela Merkel’e kaptıran Sosyal Demokrat Gerhard Schröder, anılarını yazdığı kitapla tekrardan Almanya’da en çok konuşulan ve tartışılan isim olacak gibi görünüyor.

Schröder kitabında Almanya- ABD ilişkileri ile Türkiye’ye de geniş yer veriyor. 62 yaşındaki Gerhard Schröder, ‘Kararlar – Siyasetteki Yaşamım’ adlı kitabında, 1960'lı yıllarda başlayan ve 2005 seçimlerıyle sona eren siyasi kariyerinin bilançosunu çıkarıyor, Almanya’daki iç politik gelişmelerle birlikte, dünyadaki siyasi olayları yorumluyor, ama en çok da kendi partisi SPD ve Almanya’daki sol sendikalarla hesaplaşıyor.

Eski Almanya Başbakanı, özellikle 7 yıllık iktidar döneminin hızlı yaşantısı sırasında günlük tutamadığını, ancak çok iyi bir hafızası olduğunu belirtiyor ve anılarını kendi başına ve el yazısıyla kağıda döktüğünün altını çiziyor. Schröder’in Perşembe günü ilk baskısında 120 bin adet olarak piyasaya sürülecek kitabının Almanya’da en merakla beklenen bölümleri, Başbakanlık koltuğuna mal olan erken seçim kararını neden aldığı konusu...

Schröder, sosyal devlet sisteminde radikal değişimi öngören 'Ajanda 2010’ başlıklı reform programı nedeniyle, Sosyal Demokrat Parti ve Alman Sendikalar Birliği içindeki sol fraksiyonların kendisine karşı tavır aldıklarını, kendisini yıpratmayı ve yıkmayı amaçlayan bir komplo oluştuğunu ve güven tazelemek için erken seçim kararı aldığını savunuyor.

Şu andaki Büyük Koalisyon’u savunan, ama Başbakan Merkel’i ‘güçsüz bir lider’ olarak tanımlayan Schröder, dış politika konusunda ise Irak Savaşı’nın başlangıcındaki tavrını kitabında yeniden gerekçelendiriyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin Irak’da bugün bir çıkmazın içinde olduğunu ve bunu kendisinin önceden görerek, Almanya’yı savaşa sokmadığını yazan eski Başbakan, Irak’ın başkenti Bağdat’a saldırıların başladığını televizyon haberlerinden öğrendiğini belirterek, Almanya ile ABD arasında o dönemde yaşanan iletişim kopukluğunu örneklendiriyor.

Schröder anılarında geniş bir şekilde Türkiye’ye de yer veriyor. Başbakanlığı döneminde Türkiye'yi uluslararası arenada destekleyen ve Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği sürecinin savunucularından başlıcası olarak dikkat çeken Schröder, kitabında Türkiye’ye verdiği desteğin hem kendi partisinde hem de Alman kamuoyunda onu en zorlayan konulardan biri olduğunu, ancak tüm tepkilere karşı tavrını sürdürdüğünü vurguluyor.

Schröder, Türkiye’nin Avrupa Birliği için hem genç nüfusu hem de İslam ülkeleriyle köprü niteliğinden ötürü sadece bir kazanım olacağını savunurken, Almanya’daki korkuların yanlış olduğunu belirtiyor.

Türkiye’nin büyüyen ekonomisi ile kısa bir sürede daha etkin bir rol alacağını savunan eski Başbakan, Türkiye'den Almanya’ya milyonlarca kişinin göç edeceği söylemini popülist ve yersiz olarak niteliyor.

Rusya Başkanı Putin’e yakınlığı ile tanınan ve kitabında Putin’i ‘tertemiz bir demokrat’ olarak tanımlayan Schröder, şu anda Rus enerji devi Gazprom'da üst düzey danışman olarak görev yapıyor.

Bu arada kitabın yayınlanması, ekonomik göstergelerin olumsuz gittiği, Büyük Koalisyon'un her an kopma noktasında olduğu ve toplumdaki sosyal huzursuzluğun arttığı bir dönemde, kamuoyunda ve özellikle de köşe yazılarında ‘Schröder Nostaljisi’nin yaşandığı bir sıraya rastlıyor. Nitekim 2005 seçimleri öncesinde Schröder’i topa tutan Almanya’nın en öneml iki medya kurumu, Bild gazetesi ile Spiegel dergisinin 180 derece çark ederek, eski Başbakanın kitabından bölümleri yayınlamaya başlamaları dikkati çekiyor. Schröder ise ‘yeniden politikaya dönecek misiniz?’ sorusunu, ‘Korkmayın, siyaset defterimi kapattım’ diyerek yanıtlıyor.

XS
SM
MD
LG