New York Times, Irak’ta basın ve ifade özgürlüklerine getirilen kısıtlamaları eleştiriyor. Yeni hükümeti eleştiren ve gazetecilerin ağır hapis cezalarıyla karşı karşıya kaldığını belirten gazete, bunun demokratik ilkelerle çeliştiğini vurguluyor:
“Iraklı gazeteciler Saddam Hüseyin’in devrilmesiyle birlikte yoğun bir baskı döneminin ardından mesleklerini daha özgür bir biçimde yapmaya başladılar. Ancak şimdi bir geriye dönüş yaşanıyor; kamu görevlilerini eleştiren televizyon kanalları kapatılıyor ve gazeteciler hapsediliyor. Hiç kuşkusuz, Irak işgali başlarken Amerikan halkı ifade ve basın özgürlüğüne böylesine saldırılacağını düşünmemişti.”
USA Today ise bir başka ülkede, Rusya’da basın özgürlüğüne karşı yapılan saldırıları ele alıyor. Yapılan yorumda, Çeçenistan savaşına ve Kremlin’in politikalarına karşı çıkan gazeteci Anna Politkovskaya’nın öldürülmesi Rusya’da demokrasiye yönelik sistemli saldırıların bir halkası olarak değerlendiriliyor:
“Eski KGB ajanı Putin, Rus demokrasisini sistematik biçimde yok ediyor. Bu konuda Rus yetkililer, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra ülkenin demokrasiye değil anarşiye doğru ilerlediğini öne sürüyor. Yetkililer, düzeni sağlamanın tek yolunun, geçici bazı anti-demokratik önlemleri beraberinde getirse bile, katı bir liderlikten geçtiğini savunuyor. Rusların bir çoğu da bu düşünceye katılıyor ve Putin’in popülaritesi artıyor.”
Washington Times ise Rusya ile Gürcistan arasındaki gerginliği Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in eski Sovyet cumhuriyetlerinde yeniden nüfuz kazanma çabasının yansıması olarak yorumluyor:
“Gürcistan da, Doğu komşusuyla ilişkilerinde yeterince diplomatik davranmadı. Washington, Saakashvili’ye ihtiyatlı olmanın önemini anlatmalıdır. Gürcistan’ın zorlu komşusuyla ilişkilerini düzeltmek, hem Amerika’nın hem de Gürcistan’ın çıkarına hizmet edecektir.”