Papa 16’ıncı Benedict’in Hazreti Muhammed'e ilgili sözleri nedeniyle özür dilediğini hatırlatan New York Times, Müslüman liderlerin de, Papa’ya tepki olarak düzenlenen şiddet eylemlerini kınaması gerektiği görüşüne yer veriyor. Diyanet İşleri başkanı Ali Bardakoğlu’nun, Papa’nın özrünü kabul ettiğini aktaran gazete, Katoliklerle Müslümanların yapıcı bir diyalog geliştirmesinin önemini vurguluyor:
"Papa, üzüntüsünü ifade ederken, yaptığı konuşmanın genel olarak, karşılıklı saygı çerçevesinde samimi ve ciddi bir diyalog çağrısı içerdiğini söyledi. Ancak yaşananlar göz önüne alındığında, Papa'ın ve diğer Vatikan yetkililerinin, samimi bir diyalogun sadece kendi belirledikleri koşullarla gerçekleşemeyeceğini anlamış olması gerekir."
Christian Science Monitor, İsveç’te Pazar günü yapılan seçimleri Sosyal Demokratların kaybetmesinin ardından İsveç modeli sosyal refah devletinin geleceğini sorguluyor. İsveç ekonomisinin görünürde parlak bir performans sergilediğini belirten gazete, Muhafazakar lider Fredrik Reinfeldt’in sandıktaki başarısını ise, işsizlik ve İsveç’in rekabet gücünün azalması gibi konuları öne çıkartmasına bağlıyor:
"İsveçliler, hala kendi modellerini seviyorlar. Ancak bu model mevcut biçimiyle küreselleşme, nüfusun yaşlanması ve göç baskısı gibi sorunlara çözüm getirmiyor. İsveçliler, bu gerçekle yüzleşmeye hazır olduklarını gösterdi. Diğer Avrupa ülkeleri de aynı cesareti gösterebilecek mi?"
Washington Post, Suriye asıllı Kanada vatandaşı Maher Arar’ın yaşadıklarından yola çıkarak Başkan Bush’un terörle mücadele anlayışını eleştiriyor. Gazete, New York’ta gözaltına alındıktan sonra CIA tarafından Suriye’ye teslim edilen ve işkence altında terörist olduğunu kabul eden Arar’ın masumiyetinin daha sonra anlaşıldığını hatırlatıyor:
"Bush, insanların gizlice gözaltına alınmasının, gözaltına alınanların başka ülkelere teslim edilmesinin ve dünyanın önemli bir kısmı tarafından işkence olarak kabul edilen sert yöntemlerle sorgulama yapmanın önemli bilgiler sağladığını söylüyor. Ancak bu yöntemlere cesaretle ve ısrarla karşı çıkan subayların da belirttiği gibi, sağlanan bilgilerin güvenilirliği son derece şüphelidir. Ayrıca, Arar örneğinde de görüldüğü gibi, gizlilik altında bile olsa tutuklulara karşı uygulanan gaddarca yöntemler açığa çıkıyor ve Amerika’nın adına leke sürüyor, müttefikleriyle ilişkisine zarar veriyor."
Başkan Bush’un Birleşmiş Milletler Genel Kurulundaki konuşmasını değerlendiren Los Angeles Times, Bush’un İsrail-Filistin anlaşmazlığıyla ilgili sözlerinin, konuşmanın en can alıcı kısmı olduğunu yazıyor. Gazete, Bush’un yeniden Ortadoğu yol haritasına destek vermesini ve diplomatik çabaların yoğunlaşacağını açıklamasını önemli bir adım olarak görüyor:
"Bush’un Arap-İsrail çatışmasıyla ilgili açıklamalarının en önemli kısımlarından biri de demokrasiyi bölgedeki gerginliğin çözümü olarak gören genel yaklaşımına uygun olmasıydı. Elbette demokrasi önemlidir, ama İsrailliler açısından güvenlik, Filistinliler açısından ise bağımsızlık da aynı ölçüde önemlidir."