USA Today gazetesi, Danimarka’da Hazreti Muhammet’le ilgili karikatürlerin yayınlanması ve Guantanamo’da Kuran’ın aşağılandığı iddialarının ardından; Papa’nın açıklamalarının İslam dünyasındaki tepkileri daha da artırdığını belirtiyor. AKP Grup başkanı Salih Kapusuz’un Papa’yı Musolini ve Hitler’le kıyaslayan açıklamasına da yer veren gazete, Papa’ya duyulan tepkinin bir çok ülkede şiddete dönüştüğüne dikkat çekiyor:
"Papa’nın sözleri nasıl talihsiz bir açıklamaysa, bu sözleri bir hakaret olarak algılayanların şiddet içeren tepkisi de aynı biçimde İslamiyet’in barışçıl bir din olduğunu söyleyen Müslüman din adamlarının çabalarına darbe vuruyor. Bu tepkiler, insanın sıkça ifade edilen medeniyetler çatışmasının başladığı korkusuna kapılmasına yol açabilir. Henüz o noktaya gelinmiş olmasa da, yaşananlar bütün taraflar açısından daha akıllıca bir dini liderliğin ne kadar gerekli olduğunu gösteriyor."
Washington Post gazetesi, terörle mücadelenin Amerika'da iç politikaya malzeme yapılmasını eleştiriyor:
"Temsilciler Meclisi çoğunluk lideri John Boehner’in Demokratları, Amerikan halkından çok teröristleri korumaya çalışmakla suçlamasına tanık olduk. Demokratların görüşlerini paylaşmasa bile, Boehner'in suçlaması aşağılayıcı bir yaklaşımdır. Seçimler yaklaşırken, Cumhuriyetçiler bu tür açıklamalardan kaçınmalıdır."
New York Times gazetesi, terör zanlılarının sorgulanması ve yargılanması konusunda yapılacak yasal düzenlemeyle ilgili tartışmaları mercek altına alıyor. Başkan Bush’un gelen bütün eleştirilere karşı kendi yönetimince hazırlanan düzenlemeleri savunmaya devam ettiğini kaydeden gazete, terörle mücadelenin demokratik kurallar çerçevesinde yapılması gerektiğini savunuyor:
"Seçimlerin yaklaştığı bir dönemde belki çok zor bir iş, ama Bush’a kendi partisinden karşı çıkanlar kararlı ve Demokratlar da yasa tasarılarında gerekli değişiklikler yapılması konusunda ısrarlı davranırsa, Bush, Amerika’nın bir hukuk devleti olduğunu ve eski başkanlar gibi kendisinin de bazı kurallara uymak zorunda olduğunun farkına varabilir."
Christian Science Monitor gazetesi Çinli yetkililerin, yabancı haber ajanslarının sadece Çin’in resmi haber ajansı dışındaki basın kuruluşlarına doğrudan haber servisi yapmasını yasaklayan kararını eleştiriyor. Çin Komünist Partisi’nin bu yasakla bilgi ve haber akışını kendi denetimi altında tutmak istediğini yazan gazete, Çinli yetkililerin bu tür yasaklarla tarihin akışını durduramayacağını öne sürüyor:
"Parti içindeki Leninistler, yüzyıllık bir geçmişe sahip baskı yöntemlerinin, kendi katı iktidarları ve enformasyon tekeli açısından tehdit oluşturan çağdaş gelişmeleri önleyeceğini düşünüyor olabilir. Belki bir süre için bu yöntem başarılı da olabilir. Ama tarihin ilerleyişi ve haberlerin önlenemez biçimde yayılması er geç kendini hissettirecektir."