Erişilebilirlik

Amerika Nükleer Enerjiyi Tartışıyor


Nükleer enerjinin yararları ve taşıdığı tehlikeler konusunda Amerika’da yeni tartışmalar yapılıyor. Nükleer enerji, enerji fiyatlarının yükselmesiyle birlikte yeniden gündeme geldi. Yabancı petrole bağımlılıktan kurtulmak için nükleer enerji, bir çözüm yolu olarak ortaya çıkıyor.

Taraftarları, nükleer enerjinin temiz ve güvenilir bir enerji kaynağı olduğunu belirtirken, karşı çıkanlar güvenlik meselesi ile nükleer atıkların ortadan kaldırılmasının, bu enerji türünün bütün yararlarını silip süpüreceğini öne sürüyor.

Amerika’da şu anda 104 nükleer enerji tesisinde üretim yapılıyor. Başkan Bush enerji politikası çerçevesinde nükleer enerjiden daha fazla yararlanılmasını istiyor. Bu enerji türüne geçişi destekleyenler, dış kaynaklı petrole bağımlılığın azalacağına da işaret ediyor. Enerji konusunda kamu yararına çalışan gönüllü bir kuruluşun başkanı TySon Slocum, nükleer enerjiden daha fazla yararlanmanın, petrole bağımlılığı azaltmayacağını söylüyor:

"Elektrik ihtiyacımızın sadece yüzde 1,2’si petrolden karşılanıyor. Nükleer enerji otomobillerde kullandığımız ve en büyük petrol tüketimine yol açan benzinin yerine kullanılamıyor. Bu bakımdan nükleer enerjiden daha çok yararlansak bile bu, petrol tüketimimizi ve petrole bağımlılığımızı azaltmayacak."

Bir diğer tartışma konusu da nükleer enerji tesislerinin çevreye yapacağı etkiler. Mal McKibben bir emekli nükleer enerji mühendisi. Nükleer teknoloji konusunda halkı bilinçlendirmek amacıyla faaliyet gösteren bir derneğin başkanı olan Mal McKibben, nükleer enerji tesislerinin kömür gibi diğer enerji kaynaklarına kıyasla çevreye daha az zararlı etki yaptığını söylüyor:

"Nükleer enerji asit yağmuru, hava kirliliği, yaratmıyor. Ayrıca dünyanın aşırı ısınmasına da nükleer enerji tesislerinin bir katkısı bulunmuyor. Buna karşılık kömür, gaz ve petrol tesisleri bu zararlı etkilerin hepsini yaratıyor."

Nükleer tesisler çevreye hiç zarar vermediği için çoğu zaman bu tesislerin çevresinde doğal çevre, tüm zenginliğiyle gelişebiliyor. Buna karşılık Tyson Slocum nükleer enerji tesislerinin de çevreye tehlikesi olduğunu belirtiyor:

"Her nükleer enerji tesisi yüzlerce tonluk atık yaratıyor ve bu atıklar yüzbinlerce yıl boyunca radyoaktif tehlike saçıyor. Şu anda bu tonlarca tehlikeli radyoaktif atık sorununu, etkin ve güvenilir bir şekilde nasıl çözebileceğimizi bilmiyoruz."

Başkan Bush Nevada eyaletinin Yucca dağında nükleer atıklar için bir depolama tesisinin kurulmasına yetki verdi. Başkan ayrıca, nükleer atıkların Global Nükleer Enerji Ortaklığı aracılığıyla yeniden işlenmesi fikrini de destekliyor. Uzmanlar, nükleer atıkların yüzde 95’inin yeniden kazanım sürecinden geçirilmesiyle, kullanılabilir enerji haline dönüştürülmesinin mümkün olacağına işaret ediyor.

Nükleer enerjiye karşı çıkanlar ise, kaza tehlikesine dikkati çekiyor; 1979 yılında Amerika’da, Üç Mil Adası’ndaki tesiste ve 1986 yılındaki Çernobil’deki nükleer faciaları hatırlatıyor.

Ancak Nükleer Enerji Düzenleme Komisyonu’nun Başkanı Dale Klein nükleer sanayinin güvenlik durumlarından övgüyle söz ediyor:

"Çernobil son derece istikrarsız bir reaktördü. Batı dünyasında Çernobil türünde eski teknolojiyle çalışan, istikrarsız özelliklere sahip reaktörler bulunmuyor. Amerika ile öteki ülkelerdeki reaktörler çok daha istikrarlı ve güvenlik bakımından çok iyi bir geçmişe sahip."

Ancak nükleer enerjiye karşı çıkan, Sosyal Sorumluluk Sahibi Doktorlar adlı sivil toplum örgütünden Ira Helfang, çok daha karanlık bir tehlikeye dikkati çekiyor:

"Ülkemizin çeşitli stretejik bölgelerine kitle imha silahı olma tehlikesi taşıyan tesisler kurduk. Günün birinde teröristlere, bunlara saldırma imkanı yaratabiliriz. Nükleer enerjiye bir de bu açıdan bakmak gerekiyor."

Nükleer Düzenleme Komisyonu’nun Başkanı Klein bu sektörün, bir terör saldırısına imkan vermeyecek şekilde güvenliği güçlendirdiğini belirtiyor:

"Bu sanayi, özellikle 11 Eylül saldırılarından sonra güvenliği sağlamaya çok önem verdi. Güvenlik önlemlerinin artırılması için büyük paralar harcandı. Şimdi nükleer enerji tesislerinde güvenliğin çok iyi olduğunu söyleyebiliriz."

Nükleer enerjiye karşı çıkan çevreler ayrıca Amerika’nın rüzgar ve güneş gibi diğer enerji kaynaklarına önem vermesi gerektiğini savunuyor.

XS
SM
MD
LG