Erişilebilirlik

31 Temmuz Amerikan Basınından Özetler


USA Today gazetesi, İsrail hava saldırısı sonucu Lübnan’ın Kana köyünde çoğu çocuk olmak üzere 60’ı aşkın sivilin ölmesini, İsrail açısından büyük bir talihsizlik olarak yorumluyor. İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırıları ilk başlattığı günlerde bir çok Arap ülkesinin bile Hizbullah’ı kınayan açıklamalar yaptığını hatırlatan gazete, saldırılarda ölen sivillerin sayısının artmasıyla birlikte, İsrail ve Amerika’ya yönelik tepkilerin de yoğunlaştığına dikkat çekiyor:

“Gelinen noktada, İsrail’in Hizbullah karşısında kısa vadede kesin bir zafer kazanamayacağı ortaya çıkmıştır. Saldırılar, Lübnan hükümetini daha fazla istikrarsızlığa sürüklüyor ve bölgedeki ılımlı Arapları daha radikal bir noktaya itiyor. İsrail’in önümüzdeki bir iki hafta içinde askerî olarak elde edeceği kazanımların, bu gelişmelerden daha önemli olduğunu söylemek pek mümkün görünmüyor.”

Washington Post gazetesiyse ise, eski Dışişleri Bakanlarından Henry Kissinger’ın İran’ın nükleer programıyla ilgili bir makalesine yer veriyor. Dünyanın bütün dikkatinin Lübnan’daki çatışmalara çevrildiğini belirten eski bakan, bu süreçte İran’ın nükleer programının göz ardı edilmesini bölge ve dünya barışı açısından büyük bir tehlike olarak değerlendiriyor:

“İran’la jeopolitik bir diyalog başlatmak, nükleer krize bir an önce çözüm bulma çabalarının yerine geçemez. Nükleer program sorunu, bundan ayrı olarak, ivedilikle ve kararlılıkla ele alınmalıdır. Bu konuda gösterilecek kararlı tavır, İran’ın uluslararası topluma yeniden dahil olmasının ilk adımı olarak da görülmelidir."

Christian Science Monitor gazetesi, başarısızlıkla sonuçlanan Doha görüşmelerinin yeniden başlaması çağrısında bulunuyor. Gazete, ticaret görüşmelerine katılan bütün ülkelerin kendi korumacı politikalarını savunup diğer ülkelerin korumacı politikalarını eleştirdiğini belirtiyor ve dünya ticaretinde liberalleşmeyle birlikte refahın da arttığına dikkat çekiyor:

“Doha görüşmeleri yeniden başlamasa da küresel rekabet artık hayatın bir gerçeği haline geldi. Hiçbir ülke artık koruma duvarlarının arkasına saklanamaz. İşçilerin küreselleşmeye yönelik tepkilerini azaltmak, küreselleşmenin gerekli bir parçasıdır. Doha görüşmeleri de bu temel üzerinde yeniden başlatılmalıdır.”

New York Times gazetesi Latin Amerika’daki sol hareketleri mercek altına alıyor. Amerika’nın, Hugo Chavez’in Venezüella devlet başkanlığına gelmesinden sonra, Latin Amerika’da yeni bir sol dalganın yükselmesinden endişe ettiğini hatırlatan gazete, bölgedeki solcu parti ve adayların, yapılan son seçimlerde yenilgiye uğradığını vurguluyor: “Brezilya, Şili, Arjantin, Uruguay, Kosta Rika ve benzer ülkelerdeki ılımlı sosyal demokrat devlet başkanları, Chavez’den çok, merkez sağla ortak noktalara sahip. Bu durum, Latin Amerika’daki solun geçmişe kıyasla farklı bir noktada olduğunu gösteriyor. Latin Amerika, hiç bu kadar merkezci ve pragmatik olmamıştı.”

XS
SM
MD
LG