Erişilebilirlik

23 Haziran Amerikan Basınından Özetler


Başkan Bush’un Avrupalı liderlerle yaptığı temasları değerlendiren Christian Science Monitor, Avrupa-Amerika ilişkilerinde sıcak rüzgarların esmeye başladığını belirtiyor ve “Adeta geçmişteki günlere dönüldü” yorumunda bulunuyor. Başta Irak olmak üzere belirli konularda görüş ayrılıklarının hala sürdüğünü kaydeden gazete, buna rağmen Avrupa – Amerika zirvesinde işbirliği anlayışının öne çıktığı görüşüne yer veriyor:

"Her iki taraf da, Hamas hükümetine destek vermeden Filistin halkına yardım etmeyi istiyor. NATO, Afganistan’daki etkinliğini artırıyor. En önemlisi de, Amerika daha önceki politikalarının aksine, İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetinden vazgeçmesi karşılığında, bu ülkeye yardım sağlamayı ve Avrupa ülkelerinin İran’la sürdürdüğü görüşmelere katılmayı öneriyor. Avrupa-Amerika ilişkilerinde belki henüz yaz sıcağı yaşandığı söylenemez ama ilişkilerde önemli ölçüde yakınlaşma sağlandığı ortada."

Los Angeles Times, Başkan Bush’un Doğa Avrupa temaslarını ele alıyor ve Bush’un 1956 yılında Komünizm’e karşı ayaklanan Macarlarla, Irak’taki yeni yönetim arasında bir paralellik kurduğunu kaydediyor. Amerika’nın 1956 yılındaki Sovyet müdahalesi sırasında, isyana teşvik ettiği Macarların yardımına gitmediğini hatırlatan gazete, Bush’un “Dersimizi aldık. Amerika artık özgürlük isteyen herkesi desteklemeye kararlıdır” diye konuştuğunu aktarıyor:

"Macaristan’da özgürlük, gecikmeli de olsa geldi. Üstelik bu, esas olarak da Macar halkının mücadelesiyle gerçekleşti. Bu nedenle de daha sağlam temellere sahip. Irak’ta ise rejim değişikliği dışarıdan müdahaleyle sağlandı ve bu yüzden yerel halkı sürece katmak çok daha zor."

New York Times, Amerika’nın bütün çabalarına rağmen Birleşmiş Milletler’in oluşturduğu yeni İnsan Hakları Konseyi üyeliğine Pakistan, Suudi Arabistan ve Küba gibi sicili bozuk ülkelerin de seçildiğini hatırlatıyor ve Amerika’nın bu durumu protesto etmek amacıyla Konsey’e katılmamasını bir eksiklik olarak değerlendiriyor. Ancak gazete, her şeye rağmen Konsey’in insan hakları mücadelesinde ilerleme sağlayabileceği görüşünü savunuyor:

"Birleşmiş Milletler, inandırıcılığı kalmayan daha önceki İnsan Hakları Komitesi yerine, yeni bir Konsey kurmak için mücadele verdi. Bir çok insan hakları uzmanı, bu çaba nedeniyle umutlu ve iyimser olduklarını açıkladı. Genel Sekreter Kofi Annan’ın sözleri de Konsey’in önündeki zorlukları çok net biçimde yansıtıyor. Annan, “Bu Konsey, Birleşmiş Milletler ve insanlık için, insan hakları mücadelesinin canlandırılmasında büyük bir şanstır. Bu şansı boşa harcamamanızı diliyorum” diye konuştu."

Washington Post, Cumhuriyetçi Parti’nin Temsilciler Meclisi, Senato ve Beyaz Saray’daki gücüne rağmen, seçim hesapları nedeniyle yeni göçmenlik yasasını hala sonuçlandırmamış olmasını eleştiriyor. Meksika’da yapılacak devlet başkanlığı seçiminin sonucuna göre, göçmen akınının hızlanabileceği uyarısında bulunan gazete, bu konuda önlem alınmamasını sorumsuzluk olarak nitelendiriyor:

"Eğer Meksika’da seçimi solcu aday Lopez Obrador kazanır ve popülist politikalarını sürdürürse, Meksika’dan Amerika’ya göç akını daha da artacaktır. Bunun Kongre’ye yansıması ise, hiç de olumlu olmayacaktır. Göç konusundaki tartışmalar, daha da şiddetlenecektir ve Kongre’nin bu konuda ortak bir yaklaşım geliştirme ihtimali daha da azalacaktır."

XS
SM
MD
LG