Erişilebilirlik

Futbolda Fizik ve İstatistikler


Almanya’daki Dünya Futbol Şampiyonası’nı izleyen herkes, kupayı kimin alacağını merakla beklerken, bir yandan da tahminlerde bulunuyor. Ya futboldan anladıkları ya da gönüllerinden geçen takımın kazanmasını diledikleri için… Almanya’daki Dortmund Üniversitesi’nde fizik profesörü olan Metin Tolan ise, tahminlerini bilime dayandırıyor…

Çocukluğundan beri fizikle ilgilenen ve eğitimini bu alanda tamamladıktan sonra kariyer merdiveninde hızla tırmanmaya başlayan Metin Tolan’ın bir başka tutkusu da futbol. Alman liginin güçlü takımlarından VFB Stuttgart’ın fanatik taraftarı olan Tolan, mesleği ile hobisini bir araya getirebilmeyi başaranlardan. Almanya doğumlu 40 yaşındaki Metin Tolan, fizik profesörü olarak çalıştığı Dortmund Üniversitesinde, iki yıla yakın bir süredir ‘Futbolun fiziği’ başlıklı seminerler veriyor. Tolan’ın dersleri, hele şu aralar öğrencilerle tam anlamıyla dolup, taşıyor. Dünya Futbol Şampiyonası nedeniyle medyanın da ilgi odağı olan genç profesör seminerlerinde, futbolu, yani topun çimlerin üzerinde yuvarlanmasını, havada uçuşunu, nasıl gol olduğunu veya olamadığını fizik kurallarıyla açıklıyor. Bir örnek verirsek, uzak mesafeden yapılan bir atışta, kaleci neden çok zaman topu tutamıyor?

Tolan şöyle diyor: "Havanın direnci, topun açısını doğrudan etkiliyor, bu nedenle de, kaleci, topun hangi hızla geldiğini tahmin edemiyor, topun alçaldığını gördüğünde ise, genellikle geç kalmış oluyor. Topun geliş açısını açıklayınca, neden bazı topların tutulamadığını anlamış oluyoruz."

Tolan, maçların bilimsel yapısını anlatmak için, fiziğin yanısıra, istatistikten de yararlanıyor. Kendini dünyanın tek futbol-fizik profesörü olarak tanımlayan Tolan’ın bugüne kadar incelediği maçların sayısı 35 bini buluyor. Maçların kaçıncı dakikasında gol olduğunu, vuruş hızını, kaleci hatalarını, atılan penaltıları ve elde edilen sonuçları karşılaştıran Tolan, karşılaşmaların nasıl biteceğine dair olasılıkların hesaplanabildiğini söylüyor: "Profesyonel bir ligde, elde edilen sonuçların oranlarının açıklanabileceğini ben de düşünmemiştim, açıksası futbolda rastlantının önemli olduğuna inanıyordum. Ama, maçların şu kadarı berabere, bu kadarı bir gol farkla bitecek demenin mümkün olduğunu daha önce ben de bilmiyordum."

Şimdi belki de özellikle bahis oynayanlar heyecanlanmıştır, maçların sonucunu tahmin etmek bu kadar kolay mı diye, tabii ki değil... Birincisi, Tolan bu tahminleri yapmak için, ‘Poisson Dağılımı’ adı verilen matematiksel bir formül kullanıyor ve bilgisayarlarda similasyonlar yapıyor. Bu şekilde tek tek maçların değil, örneğin bir turnuvada alınabilecek toplam sonuçların ihtimallerini hesaplıyor. İkincisi ise, futbolda insani faktörlerin rol oynaması. Bir futbolcunun sakatlığı, moralinin yada formunun bozukluğu ve havadaki değişimler elbette maçların sonuçlarını etkiliyor. Ama Tolan, binlerce maçı etkileyen faktörleri inceleyip, ortalamasını çıkartıyor, o zaman da, insani etkilerin azaldığını gözlemliyor.

Geldik, en önemli soruya... Almanya’daki Dünya Kupası’nda kim şampiyon olacak? Metin Tolan’ın hesaplamalarına göre, yüzde 56 olasılıkla, tüm takımların hayallerini süsleyen kupa Almanya’nın olacak... Neden mi?

Tolan söyle konuştu: "Almanya’nin bugüne kadar katıldığı şampiyonalara baktığımızda, attığı gol sayısının ortalama 2,07 olduğunu görüyoruz. Bu sayıyı, Almanya’nın 2 veya 4 gol atması ihtimali üzerinden, Poisson Dağılımını hesaplamak için kullanıyoruz. Sonra bu bilgileri, bilgisayar ortamında, Almanya şu maçları kazanabilir diye değerlendirdiğimizde de, ortaya ihtimaller çıkıyor. Hatta bu tüm takımlara uygulanabilir."

Tolan hesaplamalarında, Almanya’nın şampiyonanın ev sahibi olmasını da göz önünde bulunduruyor. Ama tüm bunlar, sonuçta olasılıklardan öteye gitmiyor, zira, eğer maçların sonucunu önceden bilirsek, başka bir deyişle top yuvarlak olmazsa, futbol heyecanının ne tadı kalır ki...

XS
SM
MD
LG