Erişilebilirlik

31 Mayıs Amerikan Basınından Özetler


Washington Post, Irak’ın Haditha kentinde 24 sivilin Amerikan askerleri tarafından öldürüldüğü iddiasının Ebu Gureyb skandalından sonra yaşanan en utanç verici olay olduğunu savunuyor ve iddiaların örtbas edilmeden soruşturulmasını istiyor. İddiaların Amerika’nın adına leke sürecek nitelikte olduğunu kaydeden gazete, bu lekeyi temizlemenin tek yolunun kapsamlı bir soruşturma yapmak ve sorumluları cezalandırmak olduğunu vurguluyor:

"Savunma Bakanlığı’nın ve Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi başkanı Senatör John Warner’ın bu kez Ebu Gureyb skandalına göre daha iyi bir performans göstereceklerini umuyoruz. Ebu Gureyb skandalında, üst düzey askeri ve sivil yetkililerin yaptıkları yanlışlara ilişkin çok sayıda kanıt olmasına rağmen, sadece alt düzeydeki görevliler hakkında dava açılmıştı. Haditha’da ise hatalı olan herkes hesap vermelidir, hem insan öldürenler hem de bunu örtbas edenler..."

USA Today gazetesi Afganistan’ın başkenti Kabil’de Amerikan ordusuna ait bir kamyonun kalabalığın arasına dalarak beş kişinin ölümüne neden olmasının ardından patlak veren olayları ele alıyor. Afganistan’daki gelişmelerin giderek Irak’ı hatırlatmaya başladığına dikkat çeken gazete, Taliban ve El Kaide güçlerinin askeri anlamda başarılı olmasının Amerika’nın terörle mücadelesine büyük bir darbe vuracağını hatırlatıyor:

"Irak’la Afganistan arasında cesaret verici en önemli farklılık, uluslararası toplumun Afganistan’daki yardım çalışmalarına katılmaktan bu ülkeye asker göndermeye kadar bir dizi konuda yardımcı olmasıdır. Ancak başarı için daha fazlası gerekiyor. Taliban mülteci kamplarını kapatması için Pakistan’a baskı yapılması, askeri başarıların yanı sıra kamuoyu desteğinin de sağlanması ilk akla gelenler. Afganistan’ın Irak’ın tekrarı olmak yerine bir model olması için Kabil’deki Amerikan karşıtı gösteriler bir erken uyarı olarak değerlendirilmelidir."

New York Times, İran’ın nükleer silah üretmesini önlemek amacıyla gündeme gelen önerilerin hiç birisinin sonuç vermediğini hatırlatıyor ve Washington’la Tahran arasında doğrudan görüşmelere başlanmasını öneriyor. Bazı İranlı yetkililerin de böyle bir arayış içinde olduğunu öne süren gazete, Bush yönetiminin görüşmelere kapı kapatma tavrının uzun vadede Amerika’nın çıkarlarına zarar vereceğini savunuyor.

"Tahran’ı adım atmaya zorlayabilecek tek anlamlı yaptırım, İran petrolüne karşı dünya çapında bir boykot uygulaması olabilir. Eğer Washington, İran’la doğrudan görüşmelere başlar ve İran’ın uzlaşmaz tavrı nedeniyle bu görüşmeler başarısız olursa, Rusya ve Çin’i böyle bir yaptırıma ikna etmek çok daha kolay olacaktır. Belki de görüşmeler bir anlaşmayla sonuçlanacaktır. Bush yönetimi, doğrudan görüşmeler konusundaki inatçı tavrını değiştirmedikçe, İran’ın nükleer programını engellemek çok zor görünüyor."

Washington Times gazetesinde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne uygulanan ambargolara ilişkin, Gareth Harding imzalı bir haber-analiz dikkat çekiyor. Haberde, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın ambargoların sürmesi konusunda Avrupa Birliği’ni suçladığı belirtiliyor ve Amerika’nın bu konuda Avrupa’ya kıyasla daha fazla adım attığı ifade ediliyor:

"Avrupa, izolasyonları kaldırmak için fazla bir şey yapmazken, Talat, Amerika tarafından iki kez Washington’a davet edildi ve dışişleri bakanlarıyla görüştü. Bir Amerikan Kongresi heyeti Kuzey Kıbrıs’a giderek ambargoların kaldırılması konusunu görüştü ve Bush yönetimi, Kıbrıslı Türklere verilen vizelerin süresini uzatarak ekonomik yardımda bulundu. Ancak Türklerin üçte ikisi tarafından kabul edilmesine rağmen Rumların dörtte üçü tarafından reddedilen Birleşmiş Milletler planı hala askıda duruyor ve yeniden canlanması konusunda fazla umut yok."

XS
SM
MD
LG