Erişilebilirlik

Enerji Sorunu Kongre'yi Kaygılandırıyor


İstikrarsız bölgelerde yaşanan son gelişmelerin, dünya petrol üretimini tehlikeli boyutlarda etkilemesiyle birlikte, Amerikan Kongresi, enerji güvenliği konusunu incelemeye aldı. Geçen hafta Kongre’nin iki kanadı da, komisyon oturumlarında bu konuyu görüştü.

Enerji bakan yardımcılarından Karen Harbert, katıldığı oturumda, Bush Yönetimi’nin enerji güvenliği konusundaki kaygılarının gerekçelerini şöyle açıkladı:

"Dünyanın enerji ihtiyacı yalnızca birkaç ülkeye bağlı. Kaynaklar coğrafi anlamda ulaşılması çok güç, az gelişmiş, siyasi anlamda istikrarsız ve yeni yatırımlara açık olmayan bölgelerde bulunuyor."

Senatör Richard Lugar, Amerika’nın enerji kaynaklarını güvence altına alması konusunda gerek Cumhuriyetçi, gerekse Demokrat partili üyeler arasında uzlaşma olduğunu belirtiyor. Geçen kış Rusya’nın Ukrayna’ya doğal gazı kesme kararının siyasi şantaj aracı olduğu konusunda geniş bir görüşbirliği hakim. Bu da dar enerji piyasalarında enerjinin, politik bir silah olarak kullanılabileceği konusunda hiç kuşku götürmüyor:

"Ukrayna’ya doğal gaz musluğunu kapatan taraf, o ülkeye tanklarını ve uçaklarını göndermeden istediğini elde edebiliyor. Bir ülkeyi bu şekilde çaresiz bir duruma sokabiliyorsunuz. Daha şimdiden bu konuyu görüşüyoruz, çünkü bu meseleler yakınlaştığı zaman kılıçlar kuşanmış oluyor. Stratejik açıdan avantajlı taraflar, bunu saldırgan biçimde kullanabiliyor. Belki bu tavır, bizi bile hedef alabilir."

Temsilciler Meclisi’ndeki bir oturumda da Kongre üyesi Stephen Lyncy, Amerika’ya petrol sevkıyatını etkileyebilecek diğer küresel sorunlara dikkat çekti:

"İran’ı düşünün. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’ne üye ikinci büyük petrol üreticisi... Nükleer programına son vermesi için uğraşan Amerika’nın çabalarına karşı üstü kapalı bir biçimde petrol sevkıyatını azaltma tehdidinde bulunuyor. Amerika’nın en çok petrol ithal ettiği beşinci ülke konumundaki Venezüella’da, Devlet Başkanı Hugo Chavez, Amerikan politikalarına muhalefetini göstermek için, petrol-kaynaklı misillemeler yapabileceğini ima ediyor."

Kongre üyelerinin dikkatini çektiği bir diğer sorunlu ülke de Nijerya. Amerika, Nijerya’dan da önemli miktarda petrol ithal ediyor. Ancak bu ülkede yaşanan şiddet olayları, üretimin son birkaç aydır azalmasına yolaçtı. Dışişleri Bakanlığı’ndan Paul Simons, Amerika’nın kendi acil rezervlerini kullanarak geçici petrol krizlerinin üstesinden gelebileceğini belirtti:

"Elimizdeki en hazır seçenek, stratejik rezervlerimizin koordineli bir şekilde kullanılması olur. Hatırlarsınız, geçen yıl Katrina ve Rita kasırgaları sırasında Uluslararası Enerji Dairesi’nin 26 üyesiyle birlikte çalıştık. O dönem yaşanan sevkıyat sorununu, 24 saat içinde rezervlerden 60 milyon varil petrol aktarmak yoluyla giderdik."

Amerika günde 21 milyon varil petrol tüketiyor. Bunun büyük bir kısmıysa ithal ediliyor. Enerji Politikaları Ulusal Komisyonu Başkanı Jason Grumet anlatıyor:

"Biz günde 9 milyon varil üretiyoruz. 12 milyon varil petrol ise ithal ediliyor."

Jason Grumet, Amerika’nın ihtiyacı olan petrolün önemli bir kısmını ithal etmesinden dolayı, dünyanın diğer bölgelerinde yaşanan sorunları görmezden gelemeyeceğini kaydediyor.

Enerji güvenliği konusu, Temmuz ayında Sen Petersburg kentinde düzenlenecek Sekizler Grubu zirvesinde de ele alınacak.

XS
SM
MD
LG