Erişilebilirlik

Pamuk Yazarlar Derneği Festivalinde


Yazar Orhan Pamuk, PEN Yazarlar Derneği’nin, Dünya Sesleri adlı edebiyat festivaline katılmak üzere New York’a geldi. Pamuk, 41 ülkeden 137 yazarın katıldığı festivalin açılış konuşmacısıydı.

25-30 Nisan tarihleri arasında New York’ta gerçekleşen PEN Yazarlar Derneği’nin edebiyat festivalinin bu yılki teması “Us ve İnanç”. 41 ülkeden 137 yazarın katıldığı festival boyunca 58 panel düzenlenecek. Sözkonusu seminerlerden ilki ünlü yazar Arthur Miller’in adına düzenlenen Yazma Özgürlüğü paneliydi. Seminerin ve aynı zamanda festivalin açılış konuşmacısı da yazar Orhan Pamuk’tu. Hakkında Türklüğü alenen aşağılamak suçlamasıyla açılan davanın düşmesinden sonra ilk kez Amerika’ya gelen Pamuk, New York’ta büyük ilgiyle karşılandı. 900’ün üzerinde dinleyecinin geldiği seminerin açılışını festivalin başkanı ve hakkında hala ölüm fetvası bulunan yazar Salman Rüşdi yaptı.

Rüşdi, “Bu sene yeni bir program başlatıyoruz. Bundan böyle, geçmiş yıllarda PEN Yazarlar Derneği’ne büyük emek veren, ifade özgürlüğü konusunda önemli çalışmalar yapan ve ölümü edebiyat dünyasında büyük kayıp olan Arthur Miller adına bir dizi seminer başlatıyoruz. İlk kez yapılan bu seminerlerin açılış konuşması için Orhan Pamuk’tan daha iyi bir isim düşünemiyorum” dedi.

Orhan Pamuk ise konuşmasına Arthur Miller’in 1985’te Türkiye’ye gelmesini anlatarak başladı:

“Mart 1985’de Harold Pinter ve Arthur Miller Türkiye’ye gelmişlerdi. O zaman ve hala bugün Miller ve Pinter dünya tiyatrosunun en önemli iki isimiydi. Fakat ne yazık Türkiye’ye gelmelerindeki sebep, bir edebiyat veya sanat etkinliği değildi. İfade özgürlüğünden cezandırılan yazar ve düşünürlere destek için oradaydılar. Pinter ve Miller’in Türkiye ziyaretini PEN Yazarlar Derneği ve Helsinki Gözlem Komitesi organize etmişti. Bana da tercümanları olmam için teklifte bulundular. Siyasi bir yanım olduğu için değil, iyi İngilizce bilen romancı olduğum içindi bu teklif. Ben de memnuniyetle kabul ettim. Miller ve Pinter ile beraber, kapanmak üzere olan küçük yayınevlerine, dergilere, gazeteler gittik, ev ev dolaşarak baskılara maruz kalan yazarlarla buluştuk. O zamana kadar zorlanmadıkça politik konuların içine giren birisi değildim. Ancak duyduğum baskı ve zulüm hikayeleriyle bu dünyanın içine suçluluk ve dayanışma duygularıyla çekildim. Aynı zamanda da kendimi korumam gerektiğini ve hiçbirşey yapmadan sadece güzel romanlar yazmam gerektiğini düşündüm. Miller ve Pinter’i sokak sokak İstanbul’da gezdirirken, tarihlerimizin birbirinden çok farklı olduğunu hissettim. Ancak o zaman ne kadar farklı olursak olalım yazarlar arasındaki dayanışmanın çok güçlü olabileceğini gözlemledim. Bu sene ben zorda kaldığımda da benzer bir dayanışmayı gördüm. Bunun için PEN Yazarlar Derneği’ne çok teşekkür ediyorum...”

Orhan Pamuk’un İstanbul’daki mahkemesini PEN Yazarlar Derneği yakından izlemiş ve konunun uluslararası basının gündemine gelmesinde büyük katkıda bulunmuştu.

Orhan Pamuk konuşmasında “İfade ve düşünce özgürlüğü evrensel haklardır ve ekmek ile su gibidir. Bunlar, milliyetçi hissiyat, ahlaki duyarlılık ve en kötüsü ordunun çıkarları ile ticari kazançlar için sınırlandırılamaz” diyerek, doğrudan olmasa da kendi hakkında açılan davaya göndermede bulundu.

Pamuk konuşmasını ifade ve düşünce özgürlüğü olmayan ülkelerden ekonomik sebeplerle Batılı ülkelere gelen göçmenlerin din ve ırk ayrımcılığına maruz kaldıklarının altını çizerek bitirirken, bunun da ifade ve düşünce özgürlüğünün engellenmesinin bir başka türü olduğuna vurgu yaptı.

PEN Yazarlar Derneği’nin, beş gün sürecek Dünya Sesleri adlı edebiyat festivaline Orhan Pamuk’un yanı sıra Türkiye’den sosyolog Nilüfer Göle ve Necla Kelek ile Zülfü Livaneli de katılacak.
XS
SM
MD
LG