Washington Times muhabiri Andrew Borowiec, Lefkoşa mahreçli haberinde Türkiye’deki Kürtlerin özerklik yönündeki çabalarını artırdığını, çatışma ve gösterilerin giderek yoğunlaştığını yazıyor. Haberde, Türk liderlerin Kürtlerin özerklik talebini, cumhuriyetin bölünmesine yol açacak bir girişim olarak değerlendirdiği vurgulanıyor.
"Bazı diplomatik kaynaklara göre, Türkiye’nin artık AB adayı olduğunu belirten bir çok Kürt, silahlı mücadelenin gerekliliğini sorguluyor. AB’nin Türkiye’ye Kürtlerin taleplerini kabul etmesi amacıyla baskı yapması için biraz zaman tanınması gerektiğini düşünüyor. Türk yetkililer de PKK’nın bastırılacağını söylerken, kısa bir süre öncesine kadar yasak olan Kürtçe’yi serbest bıraktı. Başbakan Erdoğan da, dağlardaki PKK militanlarına verilen desteği azaltmak amacıyla, Kürtlerin yaşadığı bölgelerdeki ekonomik sorunların çözümü için bir dizi reform yapılacağı vaadinde bulundu."
New York Times, Pazartesi günü Tel Aviv’de düzenlenen intihar saldırısının ardından Hamas’ın verdiği tepkiyi eleştiriyor. Hamas’ın saldırıyı meşru gören açıklamasının hem ahlaki hem de siyasi açıdan yanlış olduğunu belirten gazete, bu tavrın İsrail’in tek taraflı ayrılma planına güç verdiği yorumunda bulunuyor:
"Hamas’ın El Fetih’ten devraldığı kasalar artık boşaldı. Amerika ve Avrupa Birliği de haklı olarak, terör uygulayan ve bunu savunan, İsrail’in varlığını kabul etmeyen, daha önceki Filistin hükümetlerinin imzaladığı barış anlaşmalarını tanımayan bir Hamas hükümetine yardım yapmaya yanaşmıyor. Hamas, başta Katar ve İran olmak üzere bazı Müslüman ülkelerden yardım sözü aldı. Ancak bu vaatler, Amerika’nın verdiği 300 milyon doların çok altında kalıyor. Ayrıca Hamas, Körfez ülkelerinin, verdikleri sözleri tutma konusunda ne kadar kötü bir şöhrete sahip olduklarını da yakında görecektir."
Hamas’a yönelik bir başka eleştiri de Washington Post’tan geliyor. Yapılan yorumda Hamas’ın bir yandan hükümet olmaya çalışırken bir yandan da teröre destek vermesinin mümkün olmadığı vurgulanıyor. Terörü meşru gösteren tavırların Hamas üzerindeki ekonomik baskıların artmasına yol açacağını belirten gazete, saldırıların devam etmesi halinde İsrail’in de misilleme saldırılarına başlayabileceği uyarısında bulunuyor:
"Hamas, İsrail’le göstermelik barış sağlayarak dış yardım alabileceğini ve Filistinli seçmenlere iyi bir yönetim oluşturma konusunda verdiği sözü tutabileceğini umuyordu. Bunun farkında olan Batılı ülkeler de Hamas’a verilen mali yardımı keserek, örgütü ya İsrail’i tanıyıp teröre son vermek ya da seçmenle karşı karşıya kalmak gibi bir ikileme sokmayı amaçladı. Ancak Ortadoğu’daki terör ve misilleme döngüsü bu stratejilerin önüne geçiyor. Eğer bir savaş çıkarsa, bundan en büyük zararı Hamas görecektir. Ancak Hamas, İslami Cihat’ın terör eylemlerini kınayarak ve bu eylemleri önlemeye çalışarak bir savaşın önüne geçebilir. Hükümetin kurulmasından bu yana henüz üç hafta bile geçmemiş olmasına rağmen Hamas’ın önündeki zaman giderek azalıyor."
Boston Globe ise eleştiri oklarını maliye bakanı John Snow’a yöneltiyor. Snow’un vergi indirimi politikası sayesinde ekonomide düzelme sağlandığı yönündeki açıklamasını değerlendiren gazete, bu düzelmeden sadece zenginlerin yararlandığını öne sürüyor. Yapılan yorumda, uygulanan ekonomik politikalar nedeniyle düşük gelirlilerin büyük zarar gördüğü savunuluyor:
"Snow, Bush yönetiminin sonraki bir döneminde bu göreve geldi. O geldiğinde, ekonomik politikalar belirlenmişti. Dolayısıyla bu politikaları değiştirme şansı bulunmuyor. Sermayedarlar ve hisse senedi sahipleri gelirlerini daha da artırmaya devam edecek, ücret ve maaşla geçinenlerin ise çok dikkatli olması gerekiyor."