Erişilebilirlik

İran İnsan Hakları Konseyine Aday Oldu


Geçtiğimiz ay BM örgüt reformları çerçevesinde oluşturulan İnsan Hakları Konseyi’ne İran’ın adaylığını koyduğunu açıklaması tartışmaları yeniden alevlendirdi. İran’ın yanı sıra Amerika’nın üyeliğine karşı çıktığı Küba da şuana kadar adını listeye koyan otuz iki ülkeden biri. Ayrıca uluslararası örgütler tarafından “özgür olmayan” ülkeler kategorisine konan Arnavutluk, Ermenistan, Bangaladeş ve Ürdün de adaylar arasında.

60 yıl önce kurulan İnsan Hakları Komisyonu’nun yerine yeni bir konseyin oluşturulmasının amacı BM'nin insan hakları konusunda daha etkin bir örgüt haline dönüştürülmesi içindi. Ancak Amerika, konseye şuandaki haliyle insan hakları ihlalleri işleyen ülkelerin de kolaylıkla üye olabileceğini ileri sürüyordu. Nitekim bu yüzden de konseyin oluşturulması için yapılan önerinin Genel Kurul’daki oylamasında red oyu kullanmıştı.

Öneri 4'e karşı 170 oyla Genel Kurul’da kabul edilirken, Avrupa Birliği, insan hakları ihlalleri işleyen ülkelerin üyeliğe kabul edilmeyeceği yönünde Amerika’ya güvence vermeye çalışıyordu. Dolayısıyla İran’ın adaylığının kabul edilip edilmeyeceği bir bakıma İnsan Hakları Konseyi’nin ilk sınavı olacak.

İran, uluslararası örgütlerinin değerlendirme raporlarında özgür kabul edilmeyen ve insan hakları karnesi zayıf olan ülkeler kategorisinde yer alıyor. Çeşitli ülkelerde insan haklarının durumunu inceleyen Özgürlük Evi adlı sivil toplum örgütünün son raporunda Tahran yönetimi işkence, kadınlara karşı kötü muammele, eşitsiz hukuk sistemi, faili meçhul cinayetleri önleyememe gibi ciddi ihallerden dolayı eleştiriliyordu. Raporda ayrıca son yıllarda İran’daki insan hakları ihlallerinin giderek kötüleştiğinin de altı çiziliyordu.

Bunların dışında da İran’ın Konsey’e üyeliği konusunda tartışma açan diğer unsurlar da var. Mesela Tahran yönetiminin son olarak Güvenlik Konseyi tarafından nükleer faaliyetlerinden dolayı uyarı almış olması, Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinecad’ın İsrail’i yok etmek için çağrıda bulunması kaygıları arttırıyor. BM yeni İnsan Hakları Konseyi üyeleri için oylama, Genel Kurul tarafından gizli oy ile yapılacak. Adayların üye olabilmeleri için salt çoğunluğu kazanması, yani 96 oy alması gerekiyor. Amerika’nın Konsey’in şimdiki haline karşı çıkmasındaki önemli sebeplerden birisi de bu idi; Washington yönetimi, aday ülkelerin Genel Kurul’un üçte iki onayını almasını yani 128 oyu garantilemesini istiyordu.

Seçimler 9 Mayıs’ta yapılacak ve 47 ülke seçilecek. Üyelerin seçimde insan haklarını koruma ve BM tam işbirliği yapma gibi ölçütler aranak. Ayrıca üyelikleri sırasında insan hakları ihlallerinde bulunan veya Güvenlik Konseyi yaptırımlarına maruz kalan ülkelerin üyeliği ise 3'te 2 çoğunlukla askıya alanabilecek.

Türkiye Konsey’e henüz adaylığını açıklamazken siyasi gözlemciler, Küba, Çin ve Rusya’nın Konsey’e seçileceğine kesin gözüyle bakıyorlar. Bugüne kadarki uygulamalardan farklı farklı olarak, Konsey’deki 47 sandalye coğrafi bölgelere dağılatacak.

Öte taraftan Amerikan Senatosu Çoğunluk Lideri Bill Frist Amerika’nın adaylığını koymaması yönünde bir çağrı yaptı ve Amerika’nın kendisiyle yakın görüşleri paylaşan ülkelerle BM dışında yeni bir insan hakları organı kurması gerektiğini savundu.

XS
SM
MD
LG