Temaslarda bulunmak üzere Brüksel’de bulunan KKTC Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş, Avrupa Birliği’nin Kıbrıs Türklerini izolasyondan kurtarmak amacıyla hazırladığı doğrudan ticaret tüzüğünün tamamen “öldüğünü” söyledi. Avrupa Birliği’nin Kıbrıs Türk toplumunun üzerindeki izolasyonu kaldırmak amacıyla hazırladığı iki tüzükten biri olan mali yardım tüzüğünün nasıl kullanılacağının ise net olmadığını ve bu konuda Brüksel’den açıklama beklediklerini söyleyen Denktaş, Birlik yetkililerinin farklı kesimlere farklı açıklamalarda bulunmalarından yakındı.
Denktaş, Rum Yönetimi’nin vesayeti altında olması halinde yardımın kabul edilmesinin söz konusu olmayacağını da sözlerine ekledi. Avrupa Birliği’nden istedikleri açıklamada paranın kullanılma modalitesi, Rumların bu kullanımdaki söz hakları gibi konularda netleştirme talep ettiklerinin altını çizen Denktaş, ikinci belge olan doğrudan ticaret tüzüğüyle ilgili olarak ise oldukça umutsuz konuşarak “Bana göre doğrudan ticaret tüzüğü tamamen öldü. Artık doğrudan ticaret ifadelerini bile kullanamıyorlar” dedi.
Kıbrıs Türk toplumu arasında Avrupa Birliği konusunda giderek artan bir rahatsızlık olduğunu ifade eden Denktaş, bu rahatsızlığın öfkeye de dönüşebileceğini belirterek Avrupa Parlamentosu’nda oluşturulan temas grubunu da eleştrirdi.
Temas grubunun kullandığı “Adanın Kuzeyindeki Kıbrıslılarla temas” ifadelerini eleştiren Denktaş, Brüksel’den gelecek heyetlerden öncelikli beklentinin kimliğe saygı olduğunu vurguladı. Temas grubunun adının değiştirilmesini talep ettiklerini söyleyen Denktaş, “Eğer haziranda da aynı isimle gelirlerse meydanların dolduğunu görürler” diye konuştu.
Denktaş, liman ve hava limanlarının Rum bandıralı gemi ve uçaklara açılması konusunda sonbahar aylarında bir kriz beklenebileceğini de sözlerine ekledi. Ancak bununla birlikte Türkiye’nin izolasyonlar kalkmadan bu adımı atmama yönündeki politrikasında güçlenme olduğunu söyledi. Rum Yönetimi tarafından sık sık dile getirilen Gazimagosa limanının ortak işletime açılması, askerden arındırma ve Maraş gibi konularda kapsamlı çözüm olmaksızın adım atılmayacağı da Denktaş’ın altını çizdiği bir başka unsuru oluşturdu.