Erişilebilirlik

AP Genişleme Stratejisini Tartışıyor


Avrupa Parlamentosu’nda bir kez daha genişleme tartışıldı. Türkiye’deki ilerleme ve eksikliklerden de bahseden raporda, Ankara’ya imtiyazlı ortaklık önerilmesi fikri benimsenmedi. Rapor Perşembe günü parlamenterlerin onayına sunulacak.

Hıristiyan Demokrat Alman parlamenter Elmar Brok tarafından hazırlanan genişleme stratejisi konulu rapor, Avrupa Parlamentosu’nda masaya yatırıldı. Raporu hazırlarken asıl amacı Türkiye’nin üyelik perspektifiyle ilgili soru işareti oluşturabilecek ifadelere metinde yer vermek olan Brok bu amacına ulaşamadı.

Metin üzerinde varılan uzlaşı henüz üyelik perspektifi verilmeyen ülkelere tam üyelikle Avrupa komşuluk politikası arasında bir formül sunulmasını öneriyor. Türkiye konusunda varılan uzlaşının değiştirilmesi yönünde herhangi bir değişiklik önergesi verilmemesi, daha önceki tartışmalarda imtiyazlı ortaklık önerisine kapatılan kapının, metnin son halinde de açılmayacağını göstermesi açısından önem taşıyor.

Raporda Türkiye’ye oldukça geniş yer veriliyor. Demokratik ve laik yapısıyla Türkiye’nin, İslam dünyasının daha iyi anlaşılmasına ve medeniyetler arası uyuma yapıcı katkı sağlayacağına vurgu yapılıyor. Bu olumlu vurguya karşın Türkiye’deki reform sürecinin yavaşladığının altı çiziliyor. Parlamento bu çerçevede Ankara’dan, ifade ve inanç özgürlükleri ile kültürel ve azınlık hakları önündeki engelleri kaldırmasını istiyor. Fener Rum Patrikhanesi’ni “ekümenik” olarak tanımlayan belge, Ek Protokol’ün bir an önce uygulanmasını talep ediyor.

Raporun tartışılması sırasına söz alan Avrupa Birliği Dönem Başkanı Avusturya’nın Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik de Türkiye’nin Ek Protokol’ü uygulaması gereğini bir kez daha vurguladı. Plassnik, bu konuda 2006 yılı içinde bir değerlendirme yapılacağını da hatırlattı. Plassnik, Türkiye konusunda sadece ilerlemelerden değil eksiklerden de bahsedildiğini belirterek din ve ifade özgürlüklerindeki aksamalara dikkat çekti. Plassnik’in bir başka talebini ise Pamuk davası benzeri davaların düşürülmesi oluşturdu.

Avrupa Birliği Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn de genişleme konusunda yeni taahhütler altına girmeden eski taahhütlerin tutulmasının önemine vurgu yaptı. Rehn, izlenen strateji sayesinde Türkiye’de önemli reformların devreye girdiğini hatırlatırken müzakere sürecini 10-15 yıl alabileceğinin altını çizdi. Raporda da önemli bir yer tutan özümseme kapasitesine de vurgu yapan Rehn, bu kapasitenin yanı sıra Avrupa Birliği’nin işleme kapasitesinin de önemli olduğunu söyledi.

Bağlayıcı niteliği olmayan bu raporun sorunsuz bir şekilde onaylanmasına kesin gözüyle bakılıyor. Bağlayıcı olmasa da üye ülkelerin Avrupa Parlamentosu tarafından hazırlanan belgeleri dikkate almak zorunda olmaları, raporu önemli kılıyor.
XS
SM
MD
LG