Erişilebilirlik

7 Mart Amerikan Basınından Özetler


Washington Post gazetesi muhabirlerinden Karl Vick, Türkiye’nin, enerji sıkıntısı ve İran’ın nükleer programı nedeniyle nükleer enerji programını yeniden başlatma kararı aldığını yazıyor. Hızla büyüyen Türk ekonomisinin enerji konusunda dışa bağımlı olduğunu hatırlatan gazete, ilk nükleer santralin Sinop’ta kurulacağını belirtiyor.

"Amerikalı yetkililer Türkiye’nin İran’daki gelişmelerden duyduğu rahatsızlığın farkında. Amerika’nın Uluslararası Atom Enerjisi Kurumundaki temsilcisi Greg Schulte, geçen ay Ankara’da iki gün boyunca İran konusunda görüşmeler yaptı. Bu görüşmelerin yoğun diyalog ve işbirliği içinde geçtiği açıklandı. Ardından iktidardaki AKP hükümeti de İran’a karşı sesini yükseltmeye başladı. Türkiye’nin nükleer silah programı başlatması, yıllardır sürdürdüğü dış politikadan ve askeri doktrinden de kopuş anlamına gelecek."

New York Times, başkan Bush’un Hindistan ve Pakistan ziyaretlerinin başarısız geçtiğini savunuyor ve Hindistan’la yapılan nükleer anlaşmanın, Amerika’nın güvenliği açısından bir tehdit oluşturduğunu savunuyor. Gazete, bu anlaşmanın Pakistan’ın tepkisini çektiğini vurguluyor.

"Bush, Pakistan’ın benzer bir talebini reddetmekle doğru bir iş yaptı. Pakistan atom bombasının mimarı olarak bilinen bir bilim adamının başka ülkelere karaborsadan nükleer teknoloji sattığı dikkate alınırsa İslamabat hükümetine böyle bir imkan tanımak doğru olmazdı. Ancak aynı imkanı Hindistan’a tanımak da nükleer silahsızlanma anlaşmasını tehdit eden bir gelişmedir ve Yeni Delhi’nin nükleer silah üretimini hızlandırmasının da bir yararı olmayacaktır. Keşke, Bush bu yolculuğa hiç çıkmasaydı."

Christian Science Monitor, Dünya Bankası başkanı Paul Wolfowitz’in yolsuzluğa karşı açtığı kampanyayı mercek altına alıyor. Wolfowitz’in bankanın kredilerini bir silah olarak kullanmasının ters tepebileceği uyarısında bulunan gazete, yolsuzlukla mücadelede farklı araçların da devreye sokulması gerektiğini altını çiziyor.

"Düşük maaşlı kamu görevlilerinin rüşvet aldığı yoksul ülkelerde bu tür sorunları çözebilmek için çok daha değişik yöntemlerin kullanılması gerekiyor. Dünya Bankası projelerine yolsuzluk karışmasını önlemek doğru bir hedef olabilir ancak verilen kredilerin dondurulmasında veya projelerin iptalinde net ve açık kriterler uygulanmalıdır. En önemlisi de Wolfowitz yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele arasında iyi bir denge kurmalıdır. Rüşvet ve adam kayırmaya karşı verilen mücadele sadece ahlaki değil aynı zamanda lojistik bir mücadeledir."

Boston Globe, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonundaki reform çalışmalarını değerlendiriyor ve yapılan görüşmeler sonunda Genel Sekreter Kofi Annan’ın ve Amerika’nın bazı talepleri karşılanmasa da, bir ortak nokta bulunduğunu ifade ediyor. Bu uzlaşmanın Annan ve Birleşmiş Milletler tarafından desteklendiğini kaydeden gazete, üzerinde uzlaşma sağlanan reform paketini bir ilerleme olarak yorumluyor.

"Sadece Amerika, Annan’ın hazırladığı ilk planda ısrar ediyor. Ancak Washington bu itirazından vazgeçmelidir. Çünkü, üzerinde uzlaşmaya varılan anlaşmanın alternatifi, daha iyi bir uzlaşma değil; çözümsüzlük ve mevcut bunalımın devamıdır. Böyle bir durumda da Amerika, insan hakları ihlallerine karşı daha etkin bir yapı oluşturulmasını istemeyen ülkelerle aynı safta yer almış olacaktır."

XS
SM
MD
LG