Washington Post, Başkan Bush’un Hindistan’daki temaslarının ardından Pakistan’a geçeceğini hatırlatıyor ve Bush’tan Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref’e demokrasiye geçiş konusunda baskı yapmasını istiyor. Askeri bir darbeyle iktidara gelen Müşerref’in gelecek yıl yapılacak seçimleri ertelemeye çalıştığını kaydeden gazete, Amerika’nın, Pakistan’da İslamcı gruplara karşı Müşerref’i desteklemek yerine laik partileri öne çıkarması gerektiğini savunuyor:
"General Müşerref’in verdiği bütün sözlere rağmen, Pakistan hala aşırı İslam tehdidinin yüksek olduğu ve giderek daha da arttığı bir ülke. Müşerref, bu tehdide karşı Amerika’nın taktik müttefiki olabilir, ancak Müşerref’in demokrasiye geçişi reddetmesi, durumun daha da kötüye gitmesine neden oluyor. Amerika artık bu güvenilmez generale destek vermeyi bırakıp, onun yerine işbaşına geçecek demokratik bir yönetimi destekleme hazırlığında olmalıdır."
New York Post ise Başkan Bush’un Hindistan’a geçmeden önce uğradığı Afganistan’daki gelişmelere dikkat çekiyor. Afganistan’ın Taleban saldırılarına rağmen demokrasi yolunda büyük adımlar attığını savunan gazete, Devlet Başkanı Hamit Karzai’nin de terörle savaşta büyük bir zaferi temsil ettiği görüşüne yer veriyor:
"Afganistan’da devlet başkanlığı seçimlerinin yanı sıra, yerel seçimler de yapıldı. Afgan birlikleri, koalisyon askerleriyle birlikte savaşıyor. Okullar inşa edildi ve kız-erkek ayrımı olmadan bütün çocuklar okula gidiyor. Gazetecilikte, çatışmaların barış ortamına göre daha fazla dikkat çekmesi normaldir. Bu nedenle, Irak’taki çatışmalar daha çok öne çıkıyor. Ancak Bush’un Afganistan gezisi sayesinde, dünya olumlu gelişmelerden de haberdar oldu."
New York Times, Amerika’daki altı limanın işletme hakkının Birleşik Arap Emirlikleri’ne ait şirkete devredilmesine yönelik itirazlarını sürdürüyor. Şirketin, anlaşmanın gözden geçirilmesi için yönetime 45 günlük ek süre tanımasını bir halkla ilişkiler manevrası olarak tanımlayan gazete, güvenlik kaygılarının hala giderilemediğini belirtiyor ve Başkan Bush’un “bana güvenin, yeter” tavrını eleştiriyor:
"Başkan Bush’un destekçileri, liman işletmesiyle ilgili anlaşmaya yönelik her itirazı Arap karşıtlığı gibi göstermeye çalışıyor. Oysa, eğer tartışma doğru biçimde yürütülürse, Amerikan limanlarını işletmek isteyen her firma için geçerli olacak güvenlik kuralları saptanabilir. Yapılacak ciddi bir araştırma, Amerika’nın teröre karşı en zayıf halkalarından biri olan limanlarda, güvenlik önlemlerinin artırılmasını sağlayabilir."
USA Today, 11 Eylül saldırıları sonrasında kabul edilen Yurtseverlik Yasası’nın güvenlik sağlama kaygısıyla temel özgürlükleri tehdit ettiği görüşüne yer veriyor. Yasanın bazı maddelerinin yürürlük süresinin dolacağını hatırlatan ve bu nedenle ilgili maddelerin yenilenmesi için çalışmaların sürdüğünü kaydeden gazete, hazırlanan taslağın bireysel özgürlükler açısından daha da büyük tehditler içerdiğini iddia ediyor:
"Yönetim Amerikan vatandaşlarını gizlice dinlemeye devam edebilecek ve bunun için de ilgili kişilerin terörle bağlantısı konusunda bir kanıt sunması gerekmeyecek. Güvenlik güçlerinin bu yetkileri aşmayacağı ve başka amaçlarla kullanmayacağı düşüncesi mantıkla ve geçmişte yaşananlarla çelişiyor. Yurtseverlik Yasası, bu son haliyle bile, yönetimin temel özgürlükleri istismar etmesine karşı bir uyarı niteliği taşıyor. Kongre, bu istismarı önleme görevini yerine getirmelidir."
"General Müşerref’in verdiği bütün sözlere rağmen, Pakistan hala aşırı İslam tehdidinin yüksek olduğu ve giderek daha da arttığı bir ülke. Müşerref, bu tehdide karşı Amerika’nın taktik müttefiki olabilir, ancak Müşerref’in demokrasiye geçişi reddetmesi, durumun daha da kötüye gitmesine neden oluyor. Amerika artık bu güvenilmez generale destek vermeyi bırakıp, onun yerine işbaşına geçecek demokratik bir yönetimi destekleme hazırlığında olmalıdır."
New York Post ise Başkan Bush’un Hindistan’a geçmeden önce uğradığı Afganistan’daki gelişmelere dikkat çekiyor. Afganistan’ın Taleban saldırılarına rağmen demokrasi yolunda büyük adımlar attığını savunan gazete, Devlet Başkanı Hamit Karzai’nin de terörle savaşta büyük bir zaferi temsil ettiği görüşüne yer veriyor:
"Afganistan’da devlet başkanlığı seçimlerinin yanı sıra, yerel seçimler de yapıldı. Afgan birlikleri, koalisyon askerleriyle birlikte savaşıyor. Okullar inşa edildi ve kız-erkek ayrımı olmadan bütün çocuklar okula gidiyor. Gazetecilikte, çatışmaların barış ortamına göre daha fazla dikkat çekmesi normaldir. Bu nedenle, Irak’taki çatışmalar daha çok öne çıkıyor. Ancak Bush’un Afganistan gezisi sayesinde, dünya olumlu gelişmelerden de haberdar oldu."
New York Times, Amerika’daki altı limanın işletme hakkının Birleşik Arap Emirlikleri’ne ait şirkete devredilmesine yönelik itirazlarını sürdürüyor. Şirketin, anlaşmanın gözden geçirilmesi için yönetime 45 günlük ek süre tanımasını bir halkla ilişkiler manevrası olarak tanımlayan gazete, güvenlik kaygılarının hala giderilemediğini belirtiyor ve Başkan Bush’un “bana güvenin, yeter” tavrını eleştiriyor:
"Başkan Bush’un destekçileri, liman işletmesiyle ilgili anlaşmaya yönelik her itirazı Arap karşıtlığı gibi göstermeye çalışıyor. Oysa, eğer tartışma doğru biçimde yürütülürse, Amerikan limanlarını işletmek isteyen her firma için geçerli olacak güvenlik kuralları saptanabilir. Yapılacak ciddi bir araştırma, Amerika’nın teröre karşı en zayıf halkalarından biri olan limanlarda, güvenlik önlemlerinin artırılmasını sağlayabilir."
USA Today, 11 Eylül saldırıları sonrasında kabul edilen Yurtseverlik Yasası’nın güvenlik sağlama kaygısıyla temel özgürlükleri tehdit ettiği görüşüne yer veriyor. Yasanın bazı maddelerinin yürürlük süresinin dolacağını hatırlatan ve bu nedenle ilgili maddelerin yenilenmesi için çalışmaların sürdüğünü kaydeden gazete, hazırlanan taslağın bireysel özgürlükler açısından daha da büyük tehditler içerdiğini iddia ediyor:
"Yönetim Amerikan vatandaşlarını gizlice dinlemeye devam edebilecek ve bunun için de ilgili kişilerin terörle bağlantısı konusunda bir kanıt sunması gerekmeyecek. Güvenlik güçlerinin bu yetkileri aşmayacağı ve başka amaçlarla kullanmayacağı düşüncesi mantıkla ve geçmişte yaşananlarla çelişiyor. Yurtseverlik Yasası, bu son haliyle bile, yönetimin temel özgürlükleri istismar etmesine karşı bir uyarı niteliği taşıyor. Kongre, bu istismarı önleme görevini yerine getirmelidir."