Erişilebilirlik

Karikatür Tartışması: Türkiye'nin Rolü Önemli


Hazreti Muhammed karikatürlerinin yayımlanması nedeniyle İslam dünyası ile Avrupa Birliği arasında tırmanan gerginliğin masaya yatırıldığı Avrupa Parlamentosu oturumunda Türkiye’ye yönelik önemli bir mesaj gündeme geldi. Avrupa Birliği, karikatür krizi konusunda ortak bir söylem belirlemeye çalışırken İslam ve Batı değerlerini bir arada yaşatmayı başaran yapısıyla Türkiye ön plana çıktı. Avrupa Parlamentosu’nda karikatür kriziyle ilgili olarak düzenlenen oturumda Dönem Başkanı Avusturya, Türkiye’nin iki medeniyet arasındaki “köprü rolünün” altını kalın bir şekilde çizdi.

Avusturya’nın Avrupa işlerinden sorumlu bakanı Hans Winkler, karikatür krizi nedeniyle oluşan ortamda aşırıların kazanmasına izin verilmemesi gerektiğini belirtti. Bu bağlamda Avrupa Birliği’nin diyalog kültüründen yana olduğunu vurgulayan Winkler, Türkiye’nin bu konuda önemli bir rol oynadığını düşündüklerini söyledi. Krizin patlak vermesiyle birlikte Avusturya’nın Dönem Başkanı olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’le temasa geçtiğini hatırlatan Winkler, “Avrupa ile Müslüman dünya arasında önemli bir rol oynaması nedeniyle Türkiye’yi bilinçli biçimde bu diyalog girişimine dahil etme kararı aldık” dedi.

Avrupa Parlamentosu’ndaki tartışma Avrupa Birliği kurumlarına ortak mesaj belirleme şansı da verdi. Tartışmada üç ana mesaj üzerine vurgu yapıldı. Bu mesajlardan ilkini “basın özgürlüğünün müzakere edilemez olduğu, ancak bu özgürlük kullanılırken sorumluluk bilinciyle hareket edilmesi gerektiği” söylemi oluşturdu. “Krizin aşılması sürecinde Avrupa Birliği’nin tüm kurumlarıyla tek ses olarak hareket etmesi gereği” ve “bir üye ülkeye yönelik boykot ve saldırının tüm Avrupa Birliği’ne yapılmış sayılacağı” da diğer mesajları oluşturdu.

Oturumda söz alan Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso da İslam medeniyetine ve Avrupa’ya yaptığı katkılara derin saygı duyduğunu belirterek barışçıl tepikde hiçbir sorun görmediklerini söyledi. Barroso, ifade özgürlüğünün müzakere edilemez olduğunu belirtti ve bireyler tarafından açıklanan görüşler nedeniyle hükümetlerin ya da o ülkenin halkının sorumlu tutulamayacağını söyledi.

XS
SM
MD
LG